.
Merhaba,gecen hafta okudugum bilgileri sizinle paylasmak ve yorumunuzu almak istedim.
Sağlık dileği ile...
Ender Saraç, artık dünyada her şeyin bilimsel ve teknik şeylerle açıklandığını ve bunun aslında en ileri teknolojinin kaynağı olan El Alîm esmasının tecellisi olduğunu belirtiyor. Saraç, “Ayete’l-Kürsî, Felak ve Nas sûreleri okunduğunda insanın aurasının kalınlaştığı yani insanın korunduğu, çok kısa süre içinde birtakım ince aletlerle tespit edilecek. Nazar diye bir enerji olduğu ve nazara karşı bazı sûrelerle korunmanın insanın aurasını genişlettiği bilimsel olarak açıklanacak.” diyor.
Ender Saraç’a göre;
* İnsanoğluna indirilmiş en son ve bir üst modeli gelmeyecek tek yazılım programı Kur’an-ı Kerim. Kur’an’da insana şifa verecek pek çok bilgi var.
* Zikir, meditasyon ve diğer enerji teknikleri gibi pozitif enerji verebilecek etkili bir yöntem.
* Zikir doğru olarak yapıldığında insanın içinde eksik olan enerjileri tamamlar, keskin olup zarar veren enerjileri de törpüler ve kişiyi rahatlatır.
* Esmaü’l-Hüsna ile yapılan zikir, beynin bazı merkezlerinde birtakım enerjileri daha çok aktive ediyor.
* Zikirden elde edilecek maddi ve manevi güç, diğer insanların acılarını hafifletmek, topluma daha yararlı olmak için kullanılmalı.
* Toplumda herkes enerji emen bireyler olarak yaşıyor. Ortadaki kaptan herkes emmek istiyor. Kimsenin kaba verecek malzemesi yok.
* Kur’an’da söylendiği gibi insanların kalpleri mühürlü. Yani kalp şakraları kapalı. Bu nedenle 40 gün El Basid esması zikredilebilir. Bu zikir kalbi açar, rahatlatır, genişletir.
* “O kadın benle evlensin, bu adam beni boşasın, çok zengin olayım, şu işi ben kapayım” gibi egomuzu savunmak ve ön plana çıkarmak için korkunç bir şekilde ben merkezli enerji harcanıyor. Ego merkezli yaşamayı bırakıp, tam teslimiyet haline geçildiğinde beyin enerji tasarrufu yapıyor ve o zaman bütün istekler oluyor.
* Bizim inanç sistemimizin kökü sevgi. Toplumda gerilim yaratan değil, toplumda daha olumlu enerjiler veren insanların oranı arttıkça Batı’ya bile meditasyon ve reikilerden çok daha güzel şeyler sunacağız.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Melek Taşdemir,
Kıymetli yavrum, mailinde bahsettiğin hususlarda bir dereceye kadar hakikat payı var. Yalnız, olayları zorlamak, ne dereceye kadar güzel neticeler verebilir? Orası şüpheli. Bence önemli olan, dini din olarak, bilimi de bilim olarak algılamaktır. Bana bu tür davranışlar biraz üçkağıtçılık, sahtekarlık gibi geliyor. Ortada Kur’an-ı Kerim varken, Hadis-i Şerif varken, sünnet-i seniyye varken yemin ederim ki bunlar kafa karıştırmaktan başka bir netice vermez. Bak yavrum, gönül gözümün gördüğü kadar sen çok iyi bir insansın. Melek gibisin. Tertemiz bir ruhun var. İç dünyan kirlenmemiş, bembeyaz kalmış. Sen şadırvanlarda kanat çırpan güvercinler gibisin. Madem ki lütfettin, bana bu maili gönderdin ben de senden istirham ediyorum, bu tür kitaplarla gönlünü bulandırma. Hazret-i Ömer’in sözündeki o tertemiz, o melek gibi çöl kadını gibi ol. Gece yıldızlara bakarak düşün, kimim, neyim, nerden geldim, nereye gidiyorum, nasıl bir hayat yaşayayım ki sonu hüsran olmasın. Nasıl bir davranış sergileyim ki dünyam da, ahiretim de cennet olsun. Aman yavrum, lütfen dikkatli ol. İnsan ruhu bir kere bulanınca, karışınca, kirlenince maç da bitiyor. Artık hiçbir gayret ve fedakarlık onu ilk haline döndüremiyor. Bilmiyorum, bu sözlerimi nasıl karşılayacaksın. Tabi, karar senin.
Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.