.

Saygıdeğer Büyüğüm,

Hürmetle ellerinizden öpüyorum. Bütün gönül dostlarına da sevgilerimi sunuyorum. Sabah sizden gelenleri okurken cevaplarınızın birinde merhum eşiniz RANA ANNE yi anma gününden bahsediyorsunuz. Hemen gözümün önüne geldi o asil zarif hanımefedi hali. Her karşılaştığımızda dikkat ederdim, hiç konuşmazdı ama öyle bir duruşu ve tavrı vardı ki bir kitap yazılabilirdi. İnsanın kendini bu kadar güzel ifade edebilmesini RANA ANNE'den öğrenmeye çalışıyordum. Haftasonu evde sohbette giydiği terlikleri geçti elime çok duygulandım, ağlattı beni çok özledim. Her gece ruhuna okumaya çalışıyorum. Mekanı cennet, Peygamberimiz (SAV) şefaati hep üzerine olsun. Sonsuz sevgi ve saygılarımla...

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Hattat,

Kıymetli yavrum, mailin beni çok duygulandırdı. Rana Hanım’ı anma toplantısı için hissettiğin heyecanları ve O’na ait olan hatıraları ne güzel ifade etmişsin. Gerçekten Rana Hanım, eşine çok az rastlanacak olgunlukla, kibar, asil, zarif bir insandı. Kırk dört yıl evli kaldık. O’nun eriştiği manevi makam yüceliğine, ihtişamına akıl erdiremedim. Hep tereddütte kaldım. Acaba Rana bir insan mıydı, yoksa bir melek miydi? İnsan şeklinde zuhur eden bir melek. Bu sırrı bir türlü çözemedim. Öyle erşilmez meziyetleri vardı ki hala O’nu gerektiği şekilde tanıyabildiğimi sanmıyorum. Allah’ım diyordum, bir insanın bu kadar yüce vasıfları nasıl olabilir?

Nur içinde yatsın. Allah’ın rahmeti, Peygamberin şefaati üzerine olsun. Yeryüzünden bir yıldız gibi kayıp gitti. Hemen her gece rüyamda görüyorum. Her an sesi kulaklarımda. O’na o çok yakışan mavi sabahlığı ile sanki elimi uzatsam dokunacakmışım gibi gözlerimin önünde. Bana kırdört yıl bir cennet hayatı yaşattı. Hayatta tek dileğim var, ölünce kısmet olursa O’nun yanına gömülmek ve mana aleminde O’nunla beraber olmak. Aşkımıza bıraktığımız yerden yeniden başlamak.

Ne diyelim nasip. Takdir Allah’ın. Son olarak kıymetli Hattat, şunu söylemek isterim: Bu geçen kırk dört yıl, kırk dört dakika gibi geçti desem bana inanır mısın? Evet, öyle oldu. Bir şimşeğin çakışı gibi. Allah cümlemizin sonunu hayır getirsin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Onun ve Hak'ka Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla