NASUH TÖVBESİNE KONU OLAN OLAY-MESNEVİ'DEN...
Yıllar önce Nasuh adında bir adam vardı. Nasuh hamamlarda tellaklik eder böylece kadınları kolaylıkla avlayarak baştan çıkarırdı. Yüzü kadın yüzü gibi tüysüzdü. Erkekliğini bu yüzden rahatlıkla gizlerdi. Nasuh yıllarca tellaklık etti, kimse onun erkek olduğunun farkına varmadı. Çünkü yüzü kadın yüzü gibi, sesi kadın sesi gibiydi. Çarşaf giyer peçe takardı, fakat şehveti azgın bir gençti. Bu yüzden padişahın kızlarını bile hamamda keseler ovar, yıkardı.
Aradan zaman geçince Nasuh bu işten pişman oldu, tövbe etti fakat tövbesini tutamadı. Bu defalarca böyle oldu. Bir gün Nasuh bir Allah dostuna giderek:
- "Bana dua et." diye ricada bulundu. O Allah'ın (c.c.) veli kulu ona dua etti.
Nasuh bir gün yine hamamda tası doldururken padişahın kızının küpesindeki incilerden birinin kaybolduğu farkedildi. Bütün kadınlar hamamda onu aramaya koyuldular. Herkesin eşyasını aramak için önce hamamın kapısını kilitlediler. Sonra başladılar aramaya. Fakat inci bir türlü bulunamadı.
Bunun üzerine herkesin ağzı dahil her yerini aramaya başladılar.
- "İhtiyar, genç, herkes anadan doğma soyunsun." diye bağırdılar.
Nasuh korkusundan bir kenara çekildi, yüzü korkudan sararmış dudakları titriyordu. Ölüm korkusu her yanını sarmıştı. Kendi kendine:
- "Yarabbi, dedi. Bir çok defalar tövbe ettim fakat tövbemi bir türlü tutamadım. Eğer beni bu beladan, rezil rüsva olmaktan kurtarırsan bütün yaptıklarımdan tövbe ettim." dedi.
Hamamdakiler herkesi aradıktan sonra:
- "Ey Nasuh herkesi aradık, şimdi sıra sende gel seni de arayalım." dediler. Nasuh için kurtuluş yoktu ancak tam onu arayacaklardı ki ansızın:
- "İnci bulundu." diye bir ses geldi. Nasuh'u aramaktan vazgeçtiler, böylece Nasuh rezil olmaktan, feci bir ölümden kurtulmuş oldu.
İnci bulunduğu için herkes bayram ediyor seviniyordu. Bu sevinç dalgası geçtikten sonra Nasuh'u çağırdılar:
- "Ey güzel tellak gel, padişahın kızı seni çağırıyor gel onu kesele, yıka" dediler.
Nasuh bunu reddederek hamamdan çıkıp gitti. Ne kadar ısrar ettilerse de o çirkin işi bıraktı, saraydan gelen teklifleri geri çevirdi ve bir daha da tövbesini bozmadı...
Bu bir daha ölüm pahasına da olsa geri dönmemek üzere yapılan tövbe zamanla "Nasuh Tövbesi" olarak anılır oldu.