Başkalarının kötülüklerinin affını, Allah’tan dile. Kötülere kötü deme. Küfür ve kötülük illeti ile hasta olduklarını söyle. En büyük kerâmet Resûlullah Efendimiz’in ahlâkı ile ahlâklanmaktır. Kim ki kâhine, falcıya gider ve ona inanırsa Allah’ın Kur’an’ını inkâr etmektedir. Kimi gizli, kimi açık şirk içindedirler, farkında olmazlar. Gâibi ancak Allah bilir. İyiye, doğruya, güzel olana, gerçek olana giden yol apaçık ortada iken, billûr gibi olan pınardan kana kana içmek varken, mülevves, kirli sulardan içmeyi nefsin, egonun esiri olmaktan başka neyle açıklamak mümkün olur? Bir suya taş attığın vakit, su nasıl açılırsa, Allah’ın nuru bir müminin kalbine indiği vakit, onun kalbi de öyle açılır, genişler. Hoş ve lâtif bir mekân olur. Gerçek hüzün, senin her üzüntünde Allah’ı göremeyip hatırlayamamandır. Eğer her gamda Allah’ı görebilseydin, hüzün diye bir şey olmazdı. Allah’ın seni sevmesi, kalbini istilâ etmesi ve her şeyi onunla görmen, cennettir. Allah’a yakınlık, Allah’ın sana olan yakınlığındandır. Allah her şeye kâdirdir. Ârif insan, kimseden bir şey istemez. İhtiyacını kimseye bildirmez. Allah’a bile açmaktan utanır.
Kimsenin malına elini uzatma. Kimseden isteme. Hak’tan başka veren olmadığını unutup da, elini hiçbir kimseye uzatma ve isteme. Daima nefsin isteğinden kaçınmalı, onu almamalı, istemeden geleni almalıdır.
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Allah bize yeter. O ne güzel vekildir. Ve insan için ulaşılacak en son, en güzel makam, Fecr Suresinin “27-30” Âyetlerinde ne güzel gösteriliyor. “Ey itminâna ermiş nefis dön Rabbine, sen O’ndan razı O senden razı olarak...”
Kıymetli yavrum, unutma ki en azgın düşmanın, senin içindeki nefsindir.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Rahmet ve Şefaat Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Üstlerine Olsun.