Malum Türk halkının sorgusuz sualsiz yeniliğe açık yapısı bu bombardımana dayanamadı. Sonra herkesin evine ‘kutu süt‘ler girmeye başladı. Marka sayısı arttıkça fiyatlar da makulleşti. Kullanımı oldukça pratikti üstelik. Ne evde tencere kirletip dakikalarca kaynatmanız gerekiyordu ne de kısa sürede tüketmeniz. Hâl böyle olunca; bebekler, çocuklar ve yetişkinlerin vazgeçilmezi oldu kutu içindeki UHT sütler.
Pastörizasyon, sütün ya 70–75 °C ısıda 15 saniye ya da yaklaşık 90 °C ısıda 1 saniye bekletilmesi ile elde ediliyor. Kutu sütlerde ise çok daha yüksek ısı UHT yöntemi (Ultra High Temperature) kullanılıyor. Süt 135-150 derece sıcaklıkta 2-4 saniye ısıtılıyor. Klasik evde kaynatma usulünde ise; sıcaklık yavaş yavaş 95-100 dereceye çıkıyor, bir taşım kaynatılıp ocak kapatılıyor. UHT’li süt 4 ay, pastörize 3 gün, evde kaynatılan ise daha az dayanıyor.
Bütün bu ısıl işlemler sütteki faydalı bakterileri, onların ürettikleri enzim ve vitaminleri de tahrip ediyor. Ama en büyük kayıp UHT teknolojisi uygulandığında yaşanıyor. Bundan dolayı sokak sütü ya da pastörize şişe sütte yoğurt tutarken kutu sütte tutmuyor. UHT yöntemi suda çözünen vitaminlerin neredeyse yüzde 80′ini ve B12 vitamininin ise tamamını ortadan kaldırıyor. Bağırsaktaki probiyotiklere (yararlı bakterilere) zarar vererek onların bağırsağımızda sentezlediği vitaminlerin üretiminin de azalmasına sebep oluyor.
Gıdaların Ömrü Uzadıkca, İnsanların Ömrü Kısalıyor!
Süt içindeki minerallere gelince; kalsiyumun da dâhil olduğu birçok mineralin vücut tarafından alınabilme ve kullanılabilme özellikleri de büyük ölçüde yok oluyor. Dolayısıyla, içtiğimiz süt vücudumuza yarar sağlamak yerine zarar verir hâle geliyor. Hatta bazı uzmanların iddia ettiğine göre, içerik açısından oldukça fakirleşen UHT sütlerin tadı ve lezzeti de değişiyor. Bunu telafi etmek, tekrar süt lezzetini kazandırmak için bazı kimyasallar devreye sokuluyor. Gerçi günlük süt ile UHT sütü peş peşe içtiğinizde aralarındaki lezzet farkını hissetmemek mümkün değil. İster istemez bu iddianın haklılık oranını düşünmeye başlıyorsunuz.
Sütün vücudumuz için vazgeçilmez bir besin maddesi olduğu aşikâr. Dolayısıyla, alternatif olarak, pastörize edilmiş günlük şişe sütler tercih edilmeli. Eğer temiz, güvenli olduğuna inandığınız üreticiler varsa çiğ süt tüketmek ise en ideali. Bağımsız Süt Platformu’nun web sitesinde “Çiğ süt temin edebileceğiniz adresler” linki belki bu açıdan size yardımcı olabilir.
Aksiyon, Şubat 2011