Konu : "Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun." Yunus Emre Hz.
Gönderen :
Sabri Babadan Selam
Tarih :
11/17/2017 10:24:33 AM
.
"BALLAR BALINI BULDUM, KOVANIM YAĞMA OLSUN"-YUNUS EMRE HZ.
Bu, "sen ben, dedim, dedi" kavgalarının insanları üzeceğini, örseleyeceğini her zaman görmüşsünüzdür. Nakşi Hazretleri ne güzel buyuruyor:
Eller buğday, biz saman”.
Bu tür tartışmalarda sükut eden, saygıyla başını önüne eğen “Kardeşim, hatamı, kusurumu bağışla, noksanlık bende” diyen daima sonunda kazanmıştır. Bu bazı kimselerin sandığı gibi kendini ezdirmek değildir. Hayatta kimse kimseyi ezemez. Çünkü buna gücü yetmez. İnsanı ezen, mağlub eden, perişan eden sadece kendi nefsidir. Ah yavrum, bu nefis öyle müthiş, öyle dehşetli ki bazan ummadığımız bir şekilde bizi ayaklarının altına alıyor. Ezilmekten daha beter ediyor. Peygamber Efendimiz, Allah’tan aldığı manevi emirle Taif’e gitti. Onlara İslamın güzelliklerinden, edebinden, inceliklerinden bahsetti. Fakat, karşılaştığı manzara korkunçtu. Küfür, hakaret, alay, istihza, küçük görülme. Bütün bunların arkasından taş yağmuru. O dünyanın en seçkin, en güzel insanı atılan taşlardan ayaklarının kanamasına rağmen hiç sesini çıkarmadı, itiraz etmedi. Sadece edeple, başını önüne eğdi. Yanında bulunan bir sahabi o kadar incinmiş, o kadar kırılmıştı ki, Peygamber Efendimiz’e döndü, “Ya Resulullah öyle beddua edin ki bütün Taif halkı yerin dibine geçsin”. Peygamberimiz mübarek ellerini açtı, dua buyurdu. “Allah’ım dedi, bu Taif’liler ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ama aslında iyi insanlar. Yarabbi sen onları en kısa zamanda İslamla şereflendir”. Bir müddet sonra Taif’liler gelip af dilediler, özür dilediler ve İslamiyeti kabul ettiler.
İşte yavrum, meselenin en ince noktası burada. Biz de Peygamberimizin yolundan, izinden gidelim. Ne demek efendim. Ben kendimi ezdirtmem edebiyatını bir kenara bırakarak Allah’a teslim olalım.
diyelim. Yunus Emre’nin dediği gibi
“Kakımak olaydı ger Muhammed de kakırdı
Vara, yoğa kakırsın, sen derviş olamazsın”
mısralarını benimseyerek ve yaşantımıza geçirerek dervişlik yolunu seçelim. Yine Yunus gibi
Acı, tatlı olmaya” diyelim.
Narda da nurda da tecellinin menşeini görmeye çalışalım. İşte o zaman bütün meseleler halledilecek, bütün problemler çözülecek ve biz de Yunus gibi
diyebileceğiz. İşte o zaman dünya saadeti de, ahiret saadeti de kendiliğinden gelecek. Ve biz sevmenin ve sevilmenin güzelliğini yudum, yudum tadacağız.
“Sevginle gireceğim toprağa
Sevginle çıkacağım topraktan”
diyeceğiz. Selam, sevgi ve saygı ile.
|