Konu : Güzel sanatlar bir lüks mü?
Gönderen :
Sabri Babadan Sohbet
Tarih :
11/27/2017 11:19:10 PM
.
GÜZEL SANATLAR BİR LÜKS MÜ?
Acaba güzel sanatların hayattaki yeri nedir? Bir lüks müdür, bir fantezi midir, yoksa insanı insan eden, eğiten, olgunlaştıran müesseselerden biri midir? Bunu görelim. İsterseniz elimize bir tasavvuf tarihi kitabını alalım, inceleyelim. Büyük mutasavvıflardan pek çoğunun güzel sanatların en az bir koluyla ilgilendiğini göreceğiz. Kimi şiir yazmış, kimi müzikle meşgul olmuş, kimi hat gibi, ebru gibi, tezhip gibi bir sanatla uğraşmış, kimi güzel edebi eserler telif etmiş, hep içlerindeki tertemiz, bembeyaz inançla güzel sanatları beraber götürmüşler. Burada meseleye tamamen objektif olarak bakalım. Acaba Yunus’lar, Mevlânâ’lar, Hacı Bayram’lar, Eşref Oğlu Rûmi’ler, Ümmî Sinan’lar en güzel duygularını, düşüncelerini şiirle anlatmasalardı, günümüzde bile bu kadar etkili olabilirler miydi? Anadolu’yu köy köy, kasaba kasaba dolaşalım. Acaba hafızasında Yunus’tan mısralar olmayan bir kişi bulabilir miyiz?
Rahmetli babaannem okuması yazması olmayan, hayatında mektebin önünden geçmemiş bir Anadolu kadınıydı. Ama bizlere hep Yunus’tan mısralar söylerdi. Bende Yunus’a karşı duyduğum büyük aşk, babaannemin mısralarıyla başlamıştı. Mahallemizde okumuş yazmış, mevki makam sahibi olmuş birçok teyzeler vardı. Onlar mesleki veya ailevi bir müşkülleri olduğu zaman babaanneme gelirler, akıl danışırlardı. Rahmetli babaannem saygıyla, edeple, sükûnetle onları dinler, bazen bir Hadisle, bazen bir Âyetle, bazen de Yunus’tan bir mısra ile sorulan sorulara cevap verirdi. Bu cevaplar herhalde işe yarardı ki, o teyzeler bir süre sonra ellerindeki şeker paketleriyle bize teşekküre gelirlerdi. Babaannem de “aidiyeti cihetiyle” o şeker paketlerini bana havale ederdi. Nur içinde yatsın. Allah gani gani rahmet etsin. Allah’ın rahmeti, Peygamberin şefaati üzerine olsun. Allah, mânâ âleminde ellerinden öpmeyi bana nasip etsin.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
|