Merhaba Sayın Büyüğüm,

Size ve bütün dostlara en hayırlı, sağlık, afiyet ve huzur dolu günler dilekleriyle selamlar,

Efendim, dün fakültede, yaşadığı bir probleminden ve endişelerinden bahseden bir öğrencimle sohbet ettik. Kendisine bazı önerilerde bulunulması ihtiyacı içindeydi ve oldukça sıkıntılıydı. Onunla yaptığımız karşılıklı konuşmadan sonra rahatladığını farkederek mutlu oldum ve akşam uzun uzun bu konu üzerinde düşündüm. Beni bu konuda düşündüren ana nokta öğrencime yol göstermeye çalışırken sizin çok kıymetli görüşlerinizin bana ışık tutmuş olması idi...Bunun üzerine de duygularımı sizinle ve çok değerli gönül dostlarıyla paylaşmak istedim.

Efendim, bu siteye yazılar yazarak, çeşitli konularda görüşler beyan ederek veya doğrudan sorular yönelterek az da olsa katkıda bulunan ve farklı farklı konuları siz değerli büyüğümüzün düşüncelerine açan ve paylaşılmasına vesile olan herkesin bir hizmette bulunduğuna inanıyorum. Siz sayın büyüğümüz ise bu konuda ne kadar çok kimsenin kalbinde bir ümit ışığı oluşturuyor ve onlara yol gösterici oluyorsunuz bilseniz. Bizler ise bu konuda yeterince duyarlı davranabiliyor muyuz acaba? Sizin gibi hayatı aramakla, incelemekle, bilmek, bulmak aşkıyla geçen, her saniye daha iyiye, daha güzele gitmenin heyecanı içinde bulunan, bunları sınırsızca paylaşarak karşılık beklemek bir yana faydalı olabildiğinde en büyük mutluluğu duyan sayın büyüğümüzün kıymetini bilebiliyor muyuz bir parça da olsa? Ve küçük yaşlarınızdan beri, güzel bir aile ortamında yetiştirilerek, farklı fakülteleri başarıyla tamamlayarak, birçok güzel mana insanıyla tanışıp onlardan himmet alarak, ülkemizin hem en çok hem de çok yönlü ve tarafsız olarak okuyarak ve araştırarak oluşturduğunuz engin birikimlerinizin gerek kendimiz gerek diğer kardeşlerimizin yararına açılması için yeterince vesile olabiliyor muyuz acaba?

Sayın büyüğüm, siz bizler için çok değerli bir nimetsiniz ve bunun için ne kadar şükürler etsek, size dualar etsek yine az gelir. Bugün birçok internet sitesinde görüşler bildiriliyor, karşılıklı tartışmalar yapılıyor ama bunlar bir engin tecrübenin ışığı altında toplanamıyor ne yazık ki. Ve neyin doğru, neyin yanlış olduğu veya hangi ölçüde doğru olabileceği konusu muallakta kalıyor. Ve aslında bir amaca da hizmet etmiş olmuyor. Oysa bu sitede sadece doğrular aranıyor, sunuluyor. Bu konuda vesile olan, katkıda bulunan bütün dostlar sağolsunlar. Bunun bir anlamda bir hizmet olduğuna inanıyorum. Ortaya atılan bir konu ile siteyi okuyan tek bir kimse için bile yol gösterici olunabilse, gözyaşı silinebilse, kalbinde bir ümit ışığı yakılabilse, veya ülkemiz ve tarihimiz için çok önemli ama gözden kaçan bir noktaya işaret edilebilse bu çok değerli bir çaba olsa gerektir. Belki site dostları içinde zaman zaman verilen cevaplara katılmayanlar olabilir ancak hepimiz doğruları bulmuş olan değil arayan kimseler olarak buradayız ve kendimizi farklı bakış açılarına da hazırlayabilirsek ancak o zaman uzun zamandır çözülemeyen sorunları çözümleyebilir, rahat bir nefes alabiliriz. Yoksa herşey kendini tekrar edip durmaz mı? Ayrıca siteye yazan dostların çok edebi yazılar yazmaları da gerekmiyor, burası özünde bir dost meclisi. Herkes kendince önemli olan konuları kendi dilince burada  tartışmaya açabilir, günlük hayata dair farklı sorularla herkes için faydalı bir ortam oluşturabilir, kendi duyarlı olduğu konuları aktarabilir, paylaşabilir. Veya onu mutlu eden bir güzelliği anlatarak daralmış kalplere bir ışık yumağı sunabilir. Aslında gerek yurt içinden ve gerekse yurtdışından sitemizin birçok takipçisi olduğunu, hatta yurtdışından giderek artan bir izleyici katılımını gösteriyor site istatistikleri. Ancak bu dostları sitede farklı bakış açılarıyla bizzat tanıyabilmeyi de bekliyoruz hiç şüphesiz getirecekleri farklı farklı güzelliklerle, uzun yıllar yaşanmak ve paylaşılmak üzere...Sizin bu site çatısı altında sımsıcak kalbiniz ve uzattığınız çok kıymetli ellerinizin ve bizlere ayırdığınız çok değerli vakitlerinizin önemini takdir edebilmeyi inşallah Yüce Rabbimiz bizlere kolaylaştırsın ve bu sitenin daha fazla kimseye uzanabilmesine bizleri vesile etsin inşallah...

Sayın büyüğüm, bu konudaki görüşlerimi sizinle ve çok sevgili dostlarla paylaştıktan sonra sizin çok kıymetli görüşlerinizi almak istediğim bir sorum olacak. Efendim, malum olarak üniversite sınavlarına iki ay gibi az bir zaman kaldı. Bu süre sonunda birçok genç kardeşimiz bir üniversiteye girebilmek için çırpınacak. Ancak öyle bazı bölümler var ki-dün serviste sohbet ettiğim bir hanımın dert yandığı gibi- gençler açıkta kalmamak için oraları tercihte bulunuyor, bitiriyor ama mezun olduklarında çok büyük bir olasılıkla iş bulamıyorlar, ve yine yeni bir bölüme girebilmek için çaba harcamaya başlıyorlar. Tabi bu boşa giden onca zaman, emek ve aileye yeni masraflar anlamına geliyor. Bu durumda yapılması gereken herşeye rağmen bir bölüme kayıt olmak mıdır? Yoksa hayata bir başka şekilde atılmayı düşünmek mi? Bugün üniversiteye yerleşemeyerek açıkta kalan genç kardeşlerimizin de içinde bulundukları ruh hali elbette çok zor. Yapabilecekleri fazla birşey yok gibi görünüyor. Ancak fakülte bitirip bir işe giremeyen gençlerin de durumları çok farklı değil, belki de çok daha zor. Bahsettigim hanım oğlunun Çin dilini bitirdiğini ancak birkaç yıldır iş bulamadığı için bunalımda olduğunu anlatmıştı mesela...

Çok değerli büyüğüm, burada size ve bütün dostlara yeniden sonsuz selam, saygı ve sevgiler sunuyor, çok değerli paylaşımlar içinde sağlık dolu, hayırlı hizmetler ve çalışmalar dolu uzun ve bereketli ömürler diliyorum. Allah’a emanet olunuz...

Çiğdem Seçkin Gürel

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :