Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Tevhidin güzelliği, bütün karanlıkları aydınlatıyor.
Gönderen : Yaşar
Tarih : 12/19/2017 10:42:18 PM


.



Hayırlı günler efendim,





Hayatta her şeyin bir denge üzerine yaratıldığını, bu dengede her şeyin ayrı


bir hak ve hukuku olduğunu düşünüyorum. Anne, baba, kardeş, evlat, komşu,


tüm dünya insanları, kullandığımız araç gereç eşya ne varsa vb. İnsan olarak


görevimiz (belki de insan olmanın mucizeliği ve zorluğu buradan geliyor)


nefsimize, bedenimize, ana babamıza, kardeş ve yakınlarımıza, komşularımıza,


kullandığımız sandalyeye, kaşığa çatala,askıya, arabaya her şeye ama her


şeye haklarını hukuklarını karşılayacak, koruyacak şekilde mukabelede


bulunmak. Tabi bunun için gerekli usul ve sınırlar Yüce Allah tarafından


Yüce Kuran'da, güzel peygamberimiz tarafından da mübarek hadislerde ifade


edilmiş.





İnsan olarak o kadar mucizevi bir görev bize bahşedilmiş ki düşünün bir


taraftan ana-baba hakkını, bir taraftan eş ve çocukların hakkını, bir


taraftan nefsinin hakkını, bir taraftan bedeninin hakkını ve diğer


sayamayacağım şeylerin hakkını gözetmemiz, bu dengeyi kurmamız gerekli. İşte


efendim bu dengeyi kuramadığımızda problemler orda başlıyor. Sayın Ayla


hanıma verdiğiniz cevapta da ifade buyurduğunuz üzere, sevgi ancak Allah


için olursa


(- ki böylesi bir sevgide efendim her şeye ama her şeye edep sınırları


içinde, saygıya dayalı olarak merhamet gözüyle bakılır) bu denge


sağlanabilir. Yaşadığım tecrübeler bana gösterdi ki sevgi dediğimiz şeyde


saygıyı unutursak (kendimiz veya karşımızdaki tarafından) bu sevgi, artık


sevgi olmaktan çıkıyor. Adeta bizi ve karşımızdakini tahrip eden bir


davranışa dönüşüyor.





Bugün yaşadığımız toplumda özellikle evliliklerde insanlar aradan saygıyı


kaldırdıklarında aile içi şiddet dediğimiz kavga gürültü gibi durumlar baş


gösteriyor. Eşlerin bir birlerine saygısı, evladın ana babaya saygısı


kalmıyor. Efendim böyle bir durumda "biz bir birimizi seviyoruz hala nasıl


denebilir?





Maharet efendim her şeyin hakkını hukukunu verirken dengeyi gözetebilmek.


Zira sırf eşimin hakkını hukukunu koruyayım derken kendi ana babamızın


hakkını hukukunu terk edebiliyoruz, ana babanın hak ve hukukunu gözetirken


eşin ve çocukların hak ve hukuklarını terk edebiliyoruz. Bir komşunun hak ve


hukukunu gözeteyim derken diğer komşununkini terk edebiliyoruz.





Bize bahşedilen ömürde, her şeye gereken saygıyı ve sevgiyi, hakkını


vermemiz gerekiyor. Hepimiz bir birimize emanet edilmişiz. İnanıyorsak,


emanete nasıl bakılmalı diye düşünmeliyiz. Her emanet gereği gibi bir bakım


ve ihtimam ister. Vakti geldiğinde emanet sahibine bu emanetlere nasıl


baktığımız hakkında nasıl bir cevap vereceğiz diye hazırlanalım.





Selam ve muhabbetle.





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın Yaşar Bey,





Efendim, gönderdiğiniz mailde herşeyi ince bir davranışla, tevhid örtüsüne bürümüşsünüz. Bu çok güzel bir yöntem.





Ancak sevgi, saygı ve denge kavramlarıyla bir araya gelirse ortaya bir güzellik çıkabiliyor. Ölçü, her yerde ölçü, her zaman ölçü, kendimize, başkalarından evvel ilke edinmemiz gereken bir durum. Bugün, başımıza ne gelirse hep o dengeler sisteminin bozuluşundan, sabır ve şükrün gerektiği şekilde yaşanmayışından ileri geliyor. Artık bugünün insanları hemen netice istiyorlar.





Efendim, böyle daha nice güzel maillerinizi bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.





Sabri Tandoğan


Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]