Merhaba Sayın Büyüğüm,
Size ve bütün bir hayatın paylaşıldığı, gönül dostluklarının en güzellerinin ortaya konulduğu sitenin bütün mensuplarına yeni başlayan bir günün bütün güzellikleriyle selamlar, saygı ve sevgiler...
Efendim, bu sitede dikkati çeken hususlardan birisi de bir gönül dostunun ortaya koyduğu bir noktadan sizin tuttuğunuz ışıkla yepyeni ufuklara doğru yol alınıyor olması... Bu doğrultuda bütün site mensupları olarak müteşekkiriz... Efendim, en son olarak çok değerli arkadaşımız Sayın Nurten hanımın verdiği bir örnek üzerine sizin de en güzel şekilde bizlere sunmuş olduğunuz “ne ekersen onu biçersin” konusu da bunlardan birisi. Gerçekten bizler bu dünya hayatı içinde nelerle karşılaşacağımızı bir arka mekanda ellerimizle diktiklerimizin bir sonucu olarak birgün karşımızda buluveriyoruz. Aslında bu hem bu dünya hayatı hem de mana alemindeki hayatımızda elde edilmek üzere aynı anda geçerli. Bir Hadis-i Şerifte Peygamber Efendimiz “Yaşlı insanlara hürmet gösteren gençlere, yaşlandıklarında da hizmet edecek insanlar olacağı” müjdesini veriyor. “Sadaka malı azaltmaz” buyrularak –ki yine “Her iyilik bir sadakadır, yerde insanlara eziyet veren bir taşı kaldırmak da, bir kardeşinin yüzüne gülümseyerek bakmak da sadakadır buyrularak- yapılan veya ortaya konan her bir güzel davranışın güzellikleri azaltmak yerine yeni kazanımları da beraberinde getireceğine işaret ediliyor. O halde bu noktadan yola çıkarak eğer daha çok sevilmek istiyorsak daha çok sevmeliyiz, eğer daha çok saygı görmek istiyorsak, çevremize daha fazla saygı göstermeliyiz, eğer çevremizden herzaman için vefa bekliyorsak, biz giderek artan bir sadakatle onlara bağlılık göstermeliyiz, yarın zor bir durumda kalmak istemiyorsak, biz bu günden zor durumda olanlara yardım eli uzatmalıyız, eğer yarın mana aleminde affedilmek istiyorsak bu dünya hayatında affedenlerden olmalıyız... diye birçok genel sonuçlara ulaşabiliriz. Hayat aynası hiçbir güzelliği eksiltmiyor, ancak artırıyor ve o şekilde birgün bizlere geri sunuyor hiç şüphesiz. Hem de en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, bütün ümitlerin tükendi sanıldığı bir zamanda filizleniyor herşey yenibaştan... Yine başkaları için hazırlanan kötü niyetler de bir gün o insana geri dönüyor ve asıl zararı kendisine veriyor. Başkalarının evini soyması için evinde hırsız besleyen, bu amacına ulaştıkça ona iltifatlar edip, ikramlarda bulunan bir insanın bir sabah kalktığında bütün evini soyulmuş, ve o hırsız tarafından götürülmüş olduğunu görmesi misali –ki böyle bir evsahibinin akibetinin bu şekilde olmaması, herkes yaratılışına göre davranır kuralına göre imkansızdır- kalplerde hep başkaları için beslenen kinler, nefretler, affetmeyişler, haset duyguları da bir gün o kalpte iyiden, doğrudan, güzelden yana her ne varsa silip götürüveriyor. Bir daha geri iade edilmemek üzere üstelik...
O halde neden bizler de içinde bulunduğumuz anı bir başlangıç noktadı addederek daha fazla güzelliklere koşmayalım, neden hayatımızı güzelleştirmek işini hep başkalarından bekleyenlerden olalım ve bunun için bekleyelim?...
Efendim, sonsuz hürmetlerimle size ve bütün dostlara gerek bu site çatısı altında ve gerekse bütün bir hayatın içinde nice güzellik tohumlarının ekildiği ve en güzel sonuçlarının hep çoğalarak geri alındığı sonsuz güzellikte nice zamanlar, sağlık, huzur, afiyet ve mutluluklar dilekleriyle...
Hoş ve esen kalın inşallah...
Çiğdem Seçkin Gürel
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Hayat, herşeye rağmen yürüyenlerindir Yazan Çiğdem Seçkin Gürel
Cvp: Hayat, herşeye rağmen yürüyenlerindir Yazan Sabri Tandoğan