Degerli Hocam,
Sizi ve tüm gönül dostlarini sevgi ve saygi ile selamlar aydinlik bir gün geçirmenizi dilerim. Degerli Hocam, siz Rilke'yi çok seversiniz. Onun bir siirini asagida sizlerle paylasmak istedim.
Genisleyen çemberlerin içinde yasiyorum hayati
Çevremdeki seylerin disina çikan bir halkada
Belki tamamlayamayacagim sonuncusunu
Fakat deneyecegim
Tanrinin çevresinde dönüyorum
Ve daireler çiziyorum binlerce yildir
Ve hala bilmiyorum: bir sahin miyim, bir kasirga mi?
Ya da muhtesem bir melodi.
Rainer Maria Rilke
Degerli Hocam, bu siiri okuyunca aklima Van Gogh'un resimleri geldi. Bunun üzerine tekrar baktim resimlerine. “Yildizli Gece” adli eseri ne kadar da büyüleyici. Özellikle son döneminde yaptigi resimlerde her sey dönüyor. Devamli bir hareket halinde. O resimler canli. Sanki hayatin ta kendisi. Evrende her sey dönüyor; her sey devamli bir hareket ve yeni bir olus içerisinde. Hiçbir sey duragan degil. Biz bile bir an önceki insan degiliz. Sürekli yenileniyor ve degisiyoruz. Yunus’un “Her dem taze dogariz” ve Prof.Eva Hanimin “Bir çay bardagi karistirilirken çikan ses uzayin bütün hücrelerinden duyulur.” dedigi gibi hem sürekli yeni bir olus içerisindeyiz hem de sürekli yasadigimiz evren ile bir etkilesim halindeyiz. Dalga dalga gönlümüzden geçenler yine dalga dalga tüm evreni etkiliyor. Hepimiz birbirimizi etkileyen ayri birer alem gibiyiz. Tipki bir bedenin hücreleri gibi. Gönlümüzden geçip yayilan her sey, yaptigimiz her hareket, aldigimiz her tavir, bütünü etkiliyor. Bu noktada Üftade Hazretlerinin Hüdayi Hazretlerine hitabi geliyor aklima, “Evladim her zerrede Hakk’i göreceksin, her zerreye Hak muamelesi yapacaksin. Baska yolu yok bu böyledir.” Ve Rilke’nin misralarini tekrar etmek istiyorum,
Tanrinin çevresinde dönüyorum
Ve daireler çiziyorum binlerce yildir
Degerli Hocam, Allah sizi basimizdan eksik etmesin. Hürmetle gül ellerinizden öpüyor, saygilarimi sunuyorum.
Gül Uçar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Gül Uçar,
Kıymetli yavrum, Kur’an-ı Kerim’de “Allah, her an yeni bir şe’n üzeredir.” Buyruluyor. Her an herşey değişiyor. Biz de, çevremizdeki her şey de. Ortaokuldayken resim öğretmenimiz bizlere getirip gösterdiği Leonardo De Vinci’nin La Jaconde tablosuna bir ömür boyu baktım. Onda her gün yeni güzellikler keşfettim. Ama doyamadım. Yaşadığım sürece de her gün bakacağım. Rahmetli Rana Hanımla kırk dört yıl evli kaldık. Ona her gün yeni bir gözle baktım ve yeni güzellikler gördüm. Her portakal yeyişimde sanki ilk defa yiyormuşum gibi heyecan duyarım. Bugünkü modern insanların bir türlü mutluluğu ve huzuru bulamayışları, sıkıntılarının ve bunalımlarının her gün biraz daha artması işte bu sebepten ileri geliyor. Çevrelerine yeni bir gözle bakamıyorlar. Bıkkınlık, usanmak ve sıkıntı hayatlarının mihveri oluyor. Oysa bu zavallı insancıklar kendilerine çağdaş diyen, aydın diyen, ilerici diyen bu yaratıklar Yunus’un şu mısraını okusalar herhalde hayatları değişir:
“Her dem taze doğarız, bizden kim usanası”
Geçen gün televizyonda gördüm. Recep İvedik isimli it bir sinema dolusu o çağdaşlara haykırdı, “Adam olun ulan itler” dedi, “efendi olun”. Çılgınca alkışlandı. Aman Yarabbi, neler işiteceğiz, neler göreceğiz.
Sevgili yavrum, Allah bizleri gören, işiten, hisseden kullarından eylesin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.