Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : "Yarın olsun, yarın olsun diye günler soluyor”.
Gönderen : "Manolya"
Tarih : 12/27/2017 10:27:31 AM


.








Merhaba Efendim,


Siz her zaman ısrarla "Aman yavrularım ne olur hiçbir şeyi ertelemeyin." diye buyurursunuz.Müsaadenizle Mevlana Hazretlerinin bir kıssasını paylaşmak istiyorum:


Tatlı sözlü, fakat kötü huylu bir adam, yol üzerine dikenler dikti. Dikenler gün geçtikçe çoğalıp halkın ayağını kanatmakta, elbiselerini yırtmaktaydı. Herkes: Bunları mutlaka sökmelisin!... derken, O da: Evet bir gün sökerim!... diyordu. Vali de olaydan haberder olmuş: Bunları sök, diye emir vermiş, lakin onu da: Tamam sökeceğim, yarın sökeceğim, bir gün sökerim, diye atlatıp duruyordu. Bir müddet böyle idare etti. Bu zaman zarfında diktiği dikenler kökleşti, kuvvetlendi. Vali bir gün: Ey sözünde durmayan!Buraya gel, emrettiğimiz işi sürüncemede bırakma, hemen gereğini yap dedi. Adam da: Babacığım bir hayli gün var. Bu gün olmazsa yarın yaparım. Allah ın günleri çuvala girmedi ya, diye karşılık verdi. Bunun üzerine vali: Hayır acele davran.İşi savsaklama. Sen hep yarın yaparım diyorsun ama, şunu bil ki, gün geçtikçe dikenler büyüyüp kuvvetlenirken,diken sökecek olan ise ihtiyarlayıp , kuvvetten düşüp, aciz hale geliyor.


Her kötü huyunu; devamlı ayaklarını paralayan, başkalarını zarara uğratan bir diken bil. Ya kökünden hallet bu işi bitir, ya da bu dikenleri gül fidanına çevir. Yarın yaparım deme, nice yarınlar geçti, uyanık ol!...


Efendim, siz nurdan ellerinizle, tatlı dilinizle , güzel sözlerinizle,gönül gözünüzle , kalbimizdeki dikenleri söküp, sevginin, saygının, hizmetin tohumlarını ekiyorsunuz. Allah sizden razı olsun. Bizleri de uyandırsın, geç kalanlardan, kaybedenlerden, fırsatı kaçıranlardan eylemesin. Amin.


Hürmetle mübarek ellerinizden öperim.


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Manolya Hanım,


Kıymetli yavrum, Mesnevi’den anlattığın diken hikayesi ne kadar anlamlı. İnşallah okuyanlar ömür boyu unutmazlar. Gerçekten bizim toplum olarak en büyük hastalıklarımızda biri bugünün işini yarına bırakmaktır. Ertelemkte çok zevk alıyoruz. Ve bu yüzden çok ama pek çok şeyler kaybediyoruz. Oysa şunu bir öğrenebilsek ve uygulayabilsek. Çocukken bir komşu teyze vardı. Hep gazetelerden yemek tarifleri keser bir deftere yapıştırırdı. Aradan yıllar geçti. Bir gün bir bayram ziyaretinde artık yaşlanan teyzeme sordum. “Teyzeciğim,” dedim, “hatırlar mısın hanı yemek tariflerini kestiğin bir defterin vardı. Hiç o tariflere göre yemek pişirdin mi? İhtiyar teyze esefle başını salladı, “Sorma yavrum,” dedi, “yarın pişiririm diye diye hiçbirini yapamadım...çocukluğumda çok sevilen bir tango vardı:


“Yarın olsun, yarın olsun diye günler soluyor


Neye baksam, neyi görsem bana bin dert oluyor.”


Bu tango toplumca o kadar sevilmişti ki yediden yetmişe herkes zevkle söylerdi. Çünkü bizim iç dünyamızı yansıtıyordu.


İşte böyle yavrum. “Bir işin yapılması için en müsait zaman içinde bulunulan andır.” düsturunu benimsemedikçe ve onu bir yaşantı haline getirmedikçe daha çok ama pek çok şeyler kaybedeceğiz.


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]