Merhaba Sabri Amca;
Ben insanların sözlerinden, yaptıklarından çok fazla etkileniyorum. İnsanların dillerinden çıkana hemen inanıyorum; sonra yaptıklarıyla söyledikleri arasında tutarsızlıkları farkedince, çelişkileri görünce çok üzülüyorum, kırılıyorum. İnsanlar niye böyle yapıyor diyorum! Anlayamıyorum çünkü! Ben mi fazla hassasım acaba diye düşünüyorum; ben mi fazla değer veriyorum, fazla güveniyorum insanlara diye düşünüyorum; ya da insanlara fazla samimiyet, fazla iyiniyet, fazla sevgiyle mi yaklaşıyorum diyorum! O yüzden mi üzülüyorum diye düşünüyorum! Ama ben sevgi dolu bir insanım, başka türlü olamıyorum! Ama ben kimseyi kırmamak için özen gösterirken, insanlar çok rahat beni kırıp incitebiliyorlar. Babaannemi düşünüyorum, 94 yaşında vefat etti babaannem; neler gördü, ne acılar yaşadı; Allah önce kocasını, kocasının vefatından tam 40 gün sonra da 43 yaşındaki evladını aldı; yine de hep sevgi gösterdi insanlara, yine de hep yüzü gülüyordu, yine de etrafa neşe saçıyordu, pozitif bir elektrik dağıtıyordu; okadar ama okadar sevgi dolu, kalbi sevgi yüklü bir insandı ki insanlardan incinip kırılsa da asla dile getirmiyordu, kötü bir insana dahi kötü demiyordu, ona da aynı içindeki sevgisiyle, insanın içini aydınlatan, insanın içindeki negatif tüm duyguları alıp götüren sıcacık gülümsemesiyle yaklaşıyordu, içindeki sevgiyi insanları ayırt etmeden istisnasız herkese dağıtıyordu. Onu düşündüğüm zaman Allah'ım diyorum niye bu zamanda böyle insanlara rastlamak çok zor artık diyorum. Allah babaannemin mekanını cennet etsin, inşallah bulunduğu yerde çok mutlu ve nurlar içinde yatıyordur diye dua ediyorum hep. İşte böyle Sabri amcacım. İçinizi kararttıysam özür dilerim. Biraz kırgın, üzüntülü bir günümdeyim sanırım bugün. Ama bugün söylediğiniz gibi ben de kalbimde ne kadar kırgınlık, üzüntü varsa insanlara karşı hepsi için dua edicem gece ve içimi tertemiz hale getirip inşallah sabaha yepyeni bir güne başlayacağım Yunus Emre'nin söylediği gibi "Her dem taze doğarız bizden kim usanası".
Bütün zamanlarınızın güzelliklerle dolu geçmesini, güzelliklere vesile olmasını diliyor sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum. Tüm gönül dostlarının da güzellikler diliyorum. Sizi çok seviyorum Sabri amca; Allah'a emanet olun; inşallah en kısa zamanda görüşmek dileğiyle Ankara'ya geleceğim zamanı bekliyorum.
İlknur
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın İlknur Hanım,
Kıymetli yavrum, sen büyük, çok büyük bir hata yapıyorsun. İçindeki o tertemiz, o bembeyaz sevgiyi yanlış yere kullanıyorsun. Mütemadiyen insanlar diyorsun. Çevreye bakıyoruz etraf puştlar, pezevenkler, orospu çocuklarıyla dolu. Yahu ben bu şerefsizleri niye seveyim. Enayi miyim ben? Eşşek miyim ben? Evet, güzel insanlara, yiğit insanlara, etmiz, asil, büyük, yüce insanlara canımız feda olsun. Ama o orospu çocuklarına asla, asla, asla. Koskoca Jean Paul Sartre boşuna mı diyor, “Başkaları cehennemdir” diye. Lütfen bu atalarının dininie tapan müşrikler gibi olma. Muhammedi ol. Allah yolunun yolcusu ol. Bu sözleri sana yıllardır söylüyorum. Ama sen bir insanlar tutturmuşsun. Hani insan yavrum. Göster de elini öpelim. Koskoca Yunus bile
“Bu dünya dopdolu kalleş
Herbirinden bir ses gelir”
diyor. Şimdi soruyorum sana, kainatın en büyük, en yüce, en güzel insanı neden Mekke’den Medine’ye hicret etti? Hiç bunu düşünmüyorsunuz. Bir insanlar edebiyatı tutturmuşsunuz. İnsanlar aşağı, insanlar yukarı. Hay canı cehennem o tür insanların. İnan bu satırları büyük bir ıstırap içinde yazıyorum. Yine sevgili İlknur duracak, duracak insanlar diye tutturacak. İnan ben bu insanlar edebiyatından bıktım.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.