Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Üniversitedeki utandırıcı klüp
Gönderen : Kardan Adam
Tarih : 4/15/2007 7:48:36 AM


Bugün ikinci defa merhaba! Geçen ay, GönülSohbetleri'nde de konu olan uğursuz bir haber vardı.. O habere ilişkin olarak biz de ilgili üniversitenin mütevelli heyeti ve yönetim kurulu üyelerine ve de konu hakkında basına savunma yapan öğretim üyesine hitâben bir eleştiri mektubu gönderdik. Mektubumuzun içeriği GönülSohbetleri müdâvimlerini de ilgilendirir düşüncesiyle sunuyorum.. Saygılarımla, Kardan Adam "Sn. Halit Kakınç, Bu mektubumun yapıcı bir tenkit içereceğini en baştan söylemeliyim. Sizi, Star Gazetesi yazarı olarak tanıyorum. Ancak, bugün size bu tenkidi iletme sebebim, geçtiğimiz günlerde haber olan Bilgi Üniversitesi’ndeki mâlum öğrenci (!) kulübü.. Bu haberi ilk okuduğumda, haberin doğruluğunda birkaç gün süren bir tereddüt yaşadım. Meselâ, bu kulüp üniversiteden bağımsız ve onaysız, fakat okulunuzun öğrencileri tarafından kurulmuş olabilir mi diye düşündüm. Çünkü, ismi “Bilgi” olan bir bilim yuvası ile cinsel sapkınlığın propagandasını yapacak bir kulüp arasında bağlantı kurmak pek güçtü. Maalesef, günler sonra size ait olduğu söylenen bir açıklamaya haberler arasında rastladım ve özrü kabahatinden büyük cümlelerle karşılaştım. Haberde sözleriniz şöyle aktarılıyordu… "Türk toplum yapısına ters düştüğü için 10-15 kadar veli tepki gösterdi. Biz liberal bir bakış açısıyla kulübün açılmasına izin verdik. Onları yok saymamız ve kulübün kurulmasına izin vermememiz, insan hakları ihlali olurdu. İyi bir yaklaşımda bulunduğumuzu düşünüyoruz. İnsan hak ve tercihlerine saygılı bir üniversiteyiz.." Eğer, bu cümleler haberde iddia edildiği gibi size ait ise, yapıcı tenkidime buradan başlamak istiyorum. Öncelikle, sapkınlık kulübüne bakış açımı size ait cümlelerle ortaya koymalıyım. 15 Eylül 2006 tarihli Star Gazetesi’ndeki köşe yazınızda bir başka sapkınlık üzerine şöyle demişsiniz.. “Atlantisli Atatürkler, Sipil Dağı’ndaki Gizli Uzay Üssü, Ruhların Onayladığı İhtiláller, Yaşayan Mevlánálar ise işin tadını kaçırmıştır. Bu saçmalıklar, genç beyinleri çıkmaz yollara saptırmaktan başka şeye yaramaz. Batı’daki gibi belli bir mantık ve bilim temelinin üzerine oturduktan ve bizde pek olmayan düşünce özgürlüğü sağlandıktan sonra, bu türden uçukluklar da hoş görülebilir. Bugün ise saçmalama lüksüne sahip değiliz. Bu tür zırvalıklara ‘dur’ denilmelidir.” Evet, yapıcı tenkidimi özetlemeye yetecek malzeme size ait bu cümlelerde var! Alıntının ilk cümlesi dışında diğer cümleleriniz, birebir benim bu sapkın kulüp için söyleyeceklerimin özeti! Evet, bana göre de, dünya nüfusunun kâhir ekseriyetine göre de, mâlum öğrenci(!) kulübünün propagandasını yapacağı şey –kelimenin tam manasıyla- cinsel sapkınlık ve halk tâbiriyle “sapıklık”… Sapkınlığın insan hak ve hürriyetleri açısından Bilgi Üniversitesi’nde yorumlandığı gibi yorumlanması ise çok ama çok üzüntü verici.. Oysa, sapkın durumları büyütüp geliştirme yerine tedâvi etme sorumluluğumuz, insan hak ve hürriyetlerine saygının gereği değil mi? Yâni, biz akıl ve ruh sağlığı yerinde insanların sapkınlıkların bulaşıcı yönünü dikkate alarak, torunlarımızın yaşayacağı geleceğe büyümüş ve kontrolden çıkmış sapkınlıklar miras bırakmaya hakkımızın olmadığını anlamak için bir mânimiz mi var?! Henüz doğmamış nesillerimizi, bugünlerimizden daha huzurlu, mutlu, müreffeh ve “sağlıklı” bir gelecekten mahrum etmek hak ve hürriyetine sahip miyiz?! Birkaç ülkenin, erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesine izin verecek yasal düzenlemeler getirmesi; acaba örnek alma ve hemen adapte olma yolunda bilimsel yeterlilik mi taşımaktadır?! Yoksa, pek çok mukaddes evrensel değerin (Hukuk gibi) suistimâl edilişine bir örnek olarak mı değerlendirilmelidir!? Bu soruların cevapları açık değil midir? Yoksa, yazıtura atmak mı gerekmektedir?! Toplumsal mutluluğun yapı taşları, üzerinde ihtilaf edilecek kadar belirsiz midir ki, bu nevi bir sapıklığa üniversiteniz çatısı altında “meşruiyet” kazandırılmıştır?! Yâni, bu nevi sapkınlıkların toplumsal mutluluğu geliştirecek, bizi bulunduğumuz noktadan çok daha “iyi” hedeflere taşıyacak “milyarda bir” nisbetinde muhtemel bir katkısı mı olacaktır?! Biliyoruz ve biliyoruz ki bu nevi “eğilimler” ancak ve ancak “sapıklık” olarak etkileşim sağlayacaktır. Bu etkileşimden (!) mutluluk ve sağlık (akıl ve ruh sağlığı) tahsil etmek, geçmişte olduğu gibi bugünlerde ve yarınlarda mümkün olmayacaktır! Lütfen ve lütfen, bu çeşit sapkınlıklarla “dur” diyelim! Lütfen ve lütfen, mensubu olduğunuz bilim yuvasından başlayarak hayatın her alanında, sizin tâbirinizle saçmalama lüksüne sahip olmadığımızı fark edelim. Lütfen!"


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Üniversitedeki utandırıcı klüp Yazan Kardan Adam
Cvp: Üniversitedeki utandırıcı klüp Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]