.
Saygıdeğer Büyüğüm Hürmetle ellerinizden öpüyor, size ve cümle dostlara selam,sevgi ve saygılar sunuyorum. Bu akşam, sizin sohbetlerinizden aldığım notları okuyordum. İzniniz olursa paylaşmak istedim.
"Bütün mesele, nasıl doğarsak doğalım, hep daha iyiye,daha güzele gitmenin aşkı, heyecanı içinde olmak. Başkaları ne düşünürse düşünsün, "Ben, Allah'a ve onun yolunda gidenlere aşığım" diyeceksin.
Allah bize bir tek şey sorar; "Ben seninle iken, sen kiminle idin. "Bir gazeteyi okurken, bir filmi seyrederken, mağazada vitrinlere bakarken...Her an Allah'la beraber olursan, her an namazda olursun. Son nefeste iman ile gidebilmek önemli. Hayatın hangi anında olursa olsun o fiilini ibadete çevirmen, çocuğunun karnını doyurman, eşinle şakalaşman, arkadaşlarınla iyi geçinmen ibadettir. Her işimizi bir ibadet yapıyor gibi yerine getirelim.
Kabir hayatımızın huzur içinde geçmesini istiyorsak onu şimdiden hazırlayalım.
9'da, 10'da veya 11'de yatacaksın, o günün yorgunlığunu atacaksın, sonra kalkacaksın 2 rekat namaz kılacaksın..Mühim olan, o şunu dedi, şu şunu dedi değil.. Mühim olan o hava o atmosfer...Elektrik.. İlmi ledünnü hiç kimse kitapla, yazıyla veremedi. Bundan sonra da veremeyecek.. Gönülden gönüle, sessiz, harfsiz, şekilsiz.. Bütün mesele o manyetik alana girebilmekte, o fuat noktasını tutuşturabilmekte..
İnsan, manevi rızkını aldığı nispette insan oluyor. Yani o nispette fıtratına yaklaşıyor. Manevi rızk ancak sohbetle kazanılır. Gönülden gönüle yansıyan elektriklerle kazanılır. Kelimelerin arkasına düşmeyin, kitapların da arkasına düşmeyin. Bir ses,bir nefes, bir bakış, bir heyecan, bir coşkunluk, bir aşk...Manevi rızk bitmez. Ne zaman Alllah'ın sana tayin ettiği rızık biterse, hayat biter. Az yiyen çok yaşar, çok yiyen kendi ömrünü yer..
Üveysi, hocası Allah olandır. Şans diye birşey yok, olaylar var. O olaylar karşısında alınan tavırlar var.. Bana göre insan kendi şansını kendi yaratıyor.
Mesele insanı söyletebilmek. Bu nüansları yakalayabilmek.Kültür ayrıntıda gizlidir. Münir Bey'i dinlerken,vücudumun bütün hücrelerini kulak yapmışımdır... Bu, bana da lazım olacak, başkalarına da...
Hayata nasıl bakacağımızı bilemiyoruz. Peki bunu nereden öğreneceğiz? Ancak bu tür sohbetlerde.. Bizim, fikri planda, manevi alanda, bekgrandımız (arka plan kültürümüz) olmazsa olayların yükünü taşıyamayız. Hayata reel bakmak gerekir.. Arka plan kültürümüz yok.. Nedir arka plan kültürü?Dindir, tasavvuftur, annede, babada, komşuda görülen güzelliklerdir. Bunlar olmayınca hayat karşısında bocalıyoruz.
Sabri Tandoğan
(12 04 2002 çarşamba sohbetleri)
Efendim dilinize, gönlünüze sağlık...Hayırlı günler diliyor, hürmetle ellerinizden öpüyorum.Müsadenizle...
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın “Gönül Dostu”,
Kıymetli yavrum, 12.4.2002 tarihli Çarşamba Sohbetlerinden aldığın cümleler kaç yıl sonra bize yeni, temiz, güzel bir heyecan yaşattı. Allh senden razı olsun. Çiğdem Hanım’dan rica edeceğim, bu mailinin bir kopyasını çıkartsın, onu yaşadığım sürece çalışma masamda bulunduracağım. Öyle mutlu oldum ki anlatamam. Allah da seni sevindirsin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Makamı Âli Olsun.