Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Gerçek dostluk hayatın çiçeklenmesidir.
Gönderen : Gözde
Tarih : 1/12/2018 12:41:43 AM


.



Canım Sabri Dedem,


Sizi çok özledim. O güzel kalbinizi, sohbetinizi, bir deniz feneri gibi bize ışık tutmanızı özledim. Ahh Sabri dedem içim bu aralar çok yanıyor. İnce zannedip o incelikle davrandığım insanlar meğersem başka sebepler yüzünden ince oluyorlarmış. Var mı Allah rızası için iyilik düşünen bilmiyorum. Ama ben çok susadım o tarz insanlara. Şefkat nehrinde yıkanmayı özledim. Ruhum çok ihtiyaç duyuyor gönül sohbetine. Sabri dedem, bu aralar vucudum, beynim her yönümle susamışım gönül sohbetine. Sizi öyle özledim ki. Hani insan annesinin göğsüne yaslamak ister ya kafasını işte ben de öyle yaslanıp ömür boyu sizi dinlemek istiyorum şu anda. Sizi çok seviyorum. Paylaşmak istedim içimdekileri sizinle...


Saygılarımla


Gözde





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın Gözde Hanım,





Kıymetli yavrum, vaktiyle bir hoca ile talebesi yolda gidiyorlarmış. Talebe demiş ki “Hocam, ben insanların içyüzlerini görmek istiyorum, ne olur himmet edin, dua edin, bunu başarabileyim”. O kadar ısrar etmiş ki hocası “Peki” demiş, “mesuliyet benden gitti”. Çocuk ertesi gün pazara gitmek üzere evinden çıkmış. Beti benzi sapsarı olmuş. Çığlıklar atmaya başlamış. Hep sağından solundan çeşitli hayvanlar geçiyormuş. Kimi vahşi, kimi yırtıcı, kimi korkutucu, kimi ürkütücü. Koşa koşa hocasına gitmiş. “Hocam demiş bana yardım et. Yürürken hep çeşitli hayvanları görüyorum. Acaba ben çıldırıyor muyum?” Hocası talebesinin sırtını okşamış, “Evladım” demiş, “buna sen sebep oldun. Israrla insanların içyüzünü görmek istedin. İşte istediğin oldu”.





Kıymetli yavrum, ne demek istediğimi anlıyorsun. Hayat böyle. Peki, iyiler yok mu? Olmaz olur mu. Kadınların içinde de, erkeklerin içinde de nice pırlantalar var. Ama ne yazık ki çoğunluk öbür tarafta. O bakımdan insanlarla olan ilişkilerinde son derece dikkatli ol. Temkinli hareket et. Hazreti Ali Efendimizin sözünü unutma. Her yönüyle bizlere örnek olan o büyükler büyüğü, yüceler yücesi Hazreti Ali Efendimiz buyuruyor ki: “İnsanlarla dost olduğun zaman aşırılığa kaçma. Kimseye sırrını söyleme. Bir gün olur aranız bozulursa toplum içinde zor durumda kalabilirsin. Bir kimseyle düşman olduğun zaman da bunda ileriye gitme. Belli olmaz. Hayat bu. Bakarsın bir gün aranız düzelir, o zaman da birbirinizin yüzüne bakacak durumunuz olsun”. Bu nedenlerle güzel yavrum, insanlarla ilişkilerinde orta yolu seç. Bir de benim bulduğum basamak metodu var. Kimle tanışırsan tanış bu bir hamal da, cumhurbaşkanı da olabilir, basamak metoduyla hareket et. Nasıl merdiven çıkılırken basamaklar birer birer aşılıyorsa sen de insanlarla ilişkilerinde böyle davran. Baktın bir basamakta arkadaşının negatif bir durumunu gördün. Hemen orada kal. Mesela arkadaşına bir sırrını söyledin, o da ertesi günü gitti başkalarına söyledi. Orada noktayı koy. Demek ki ilişkimiz buraya kadarmış de. Katiyyen darılma, selamı, sabahı kesme. Ama o arkadaşına bir daha en ufak sırrını söyleme. Demek ki onun huyu böyle, yapısı böyle. Bazı kimselerle ciddi konular konuşulmuyor. Onlarla ancak lay lay lom türünden arkadaşlık yapacaksın. Ama mümkünse hiç kimseyle darılma, münakaşa yapma, onun biraz mütecaviz sözleri, hareketlerini görürsen derhal bir araya perde koy. Daha ileriye geçmesine müsaade etme. Ne yapacaksın yavrum, hayat böyle. Nasıl insanlar mevsimine göre değişik giyiniyorlarsa beşeri münasebetler de öyle. Adamına göre değişecek. Ama ortak noktamız sevgi, saygı, yardım, hizmet, iyi niyet olacak. Bunları yaparken karşı tarafa da kendimizi ezdirmeyeceğiz. Çünkü bazı insanlar bu güzel duygulara açık ve hazırlıklı değil. Biraz ilgi, sevgi görünce kendilerini bir matah sanıyorlar. Ve karşısındaki kimseleri hor görüp, tahakküm etmeye kalkıyorlar. O kötü ruhlu insanlara da ne bahasına olursa olsun bu imkanı vermeyeceksin. Bu nedenle daha ilk günden itibaren çok dikkatli, çok ihtiyatlı olmaya mecburuz. Ne biz başkalarını ezelim, ama ne de başkalarına kendimizi ezdirelim.





Sevgili yavrum, bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. Onun dışında daraldığın, sıkıldığın, bunaldığın zaman telefon aç, konuşalım. Benim telefonum yedi milyar insana açıktır. İsteyen herkes derdini, sıkıntısını, sorunlarını, takıntılarını söyleyebilir. Biz herkesin sıkıntısını paylaşmaya, herkesin gözyaşına ortak olmaya hazırız.





Kıymetli yavrum, yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.





Sabri Tandoğan


Onun ve Hakka Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]