SAYGI VE SEVGİLERLE...
Idarecilik Sanati
Buyuk Amerikan imalat fabrikalarindan birinin yonetim kurulu uyeleri kar ve zarar hesaplarini incelerken, fabrika mudurunun ayligina takilmislar ve bunu bir hayli indirmek kabil olacagini dusunmusler.
Iclerinden iki kisi secerek fabrika muduru denen bu adamin neler yaptigini bir gormelerini ve ondan sonra bu konuda karar verilmesini kabul etmisler.
Iki kisilik heyet bir sabah sessizce fabrikaya gitmis ve fabrika mudurunun odasina girmis. Gordukleri manzara su olmus:
Fabrika muduru elinde kahve fincani, ayaklari masanin ustunde, etrafa halka gulucukler yaymakla mesgul. Masanin ustunde ne bir dosya, ne bir kagit hic bir sey yok.
Bir muddet kendisi ile oradan buradan konusan heyet uyeleri, mudurun hic bir isle mesgul olmadigini ve yalniz birkac basit telefon konusmasi yaptigini gormusler. Heyet aldigi intibadan memnun, Idare Meclisine fabrika muduru denilen zatin yaninda bulunduklari uc kusur saat zarfinda hemen hemen hic bir seyle mesgul olmadigini ve bu bakimdan boyle basit bir is icin verilen yillik 100.000 dolardan en asagi ucte iki nisbetinde bir tasarruf saglanabilecegini soylemis. Tabii fabrika muduru bu indirmeye razi olmamis, isten ayrilmis. Yeni maasla calismayi kabul eden bir cok istekli arasinda bir zat yeni fabrika muduru tayin edilmis.
Uc aydan sonra idare meclisine gelen imalat istatistiklerinde az, fakat dikkati cekecek kadar bir dusme baslamis, fabrika muduru yenidir, tabii bu kadar acemilik olur demisler. Altinci ayin sonunda istatistik egrisi bir hayli dusmus.
Eski heyet azalari yeni fabrika mudurunu odasinda ziyaret etmisler. Adamcagiz kan-ter icinde, bir elinde telefon, oteki eli evrak imzalamakla mesgul, basiyla gelenlere oturmalarini isaret etmis. Gelen giden o kadar cok ki, adamla dogru durust konusmaya bile imkan olmamis. Fakat heyetin kanaati su olmus:
Boyle canla basla calisan bir adam basta oldugu muddetce islerin duzelmemesi icin hicbir sebep yoktur, biraz daha bekleyelim. Sene sonu gelmis, her zaman kar eden fabrikanin bilancosu zararla kapaninca idare meclisi azalari birbirine girmisler ve isi yeniden incelemeye baska bir heyeti memur etmisler.
Yeni heyet, mudurun odasina degil, fabrikaya gitmis ve is basinda bekleyen insanlar gormus, sebebini sormus aldiklari cevap su:
Hususi bir dokume baslayacagiz, fabrika muduru ben gelmeden baslamayin dedi, biz de bekliyoruz, her halde elektrik atolyesinden bir turlu ayrilmaya vakti olmadi.
O sirada gozleri, yasli bir ustabasiya ilismis, adami soyle bir kenara cekmisler ve fabrikanin eskiye nazaran daha fena calismasinin sebeplerini sormuslar. Yasli ustabasi icini bosaltmak ihtiyacini uzun zamandir hissetmis olacak ki :
-Baylar demis, eski mudurumuz teferruatla ugrasmaz, ileriye ait planlar yapar, isi bize birakir, biz de normal zamanlarda onu rahat birakirdik. Ani, icinden cikamayacagimiz olaganustu bir problemle karsilastigimiz zaman ancak ona basvururduk ve o zaman da bilirdik ki, o bizim bu muskulumuzu cozecek. O hakiki fabrika muduru idi. Guler yuzlu idi, bizle sakalasir, fakat hepimiz icin dusunurdu. Simdiki mudur de cok durust, iyi niyet sahibi, hatta cok daha caliskan bir adam. Fakat o hicbirimize inanmiyor, her isin kendisi tarafindan gorulmesini istiyor. Yani o, bizim yerimize ustabasilik yapiyor, tabii biz de amele cavusu mertebesine dusuyoruz, haydi neyse buna da aldirmayalim, ama fabrika mudurlugu bos kaliyor. Elinde piposu, ileriyi gormeye calisan, tedbir alan, dusunen adamin yerinde kimse yok.
Eski fabrika mudurunu tekrar oraya getirmek isteyen idare meclisi, bir senelik aci tecrubesinden sonra 100.000 yerine 150.000 dolarla onu ancak gelmeye razi etmis.
Nuvit Osmay / Insan Muhendisligi