.
SABRİ BABA'MIZIN DİLİNDEN BİR GÜZEL İNSAN, BİR GÜZEL DERVİŞ: MİDHAT BAHARI BEYTUR BEYEFENDİ HAZRETLERİ
Yıllarca önceydi. Mevlana’nın bir kitabını tercüme eden Mithat Bahari Beytur Beyefendiyi kitabından çok etkilenerek ziyaret etmeyi arzuladım, randevu alıp ziyaretine gittim. Gençken çok etkilendiğim insanlarla gidip tanışmak adetimdi. Anlaştığımız gün İstanbul’a gittim. Kızları açtı kapıyı, babamız talebesi Seniha Bedri Göknil Hanım’ın evinde dediler. Oraya gittim. Kapıyı elleri beyaz eldivenli bir uşak açtı, sonra Seniha Bedri Hanım beni bütün inceliği ile karşıladı. O güne kadar gördüğüm en güzel döşenmiş evdi. Seniha Bedri Hanımla akıl almaz güzellikte zarif eşyalarla döşeli bir salona geldik. Kendisi de Fransızca’dan çok değerli tercümeler yapmış çok değerli bir hanımefendi idi. Mithat Bahari Bey ise artık çok yaşlanmış idi ve vücudu iyice küçüldüğü için oturunca yere uzanmayan ayaklarının altına yastıklar bırakılmıştı. Kendisiyle renk dolu, şiir dolu bir sohbet yaptık. Hayatımda ilk olarak orada altın kupada çay içtim. Talebesi olan Seniha Bedri Hanımla o istirahate çekilince ricası üzerine görüşmeye devam ettik. Fevkalade kültürlü, zarif, ince bir hanımefendiydi. Hocasından tek şikâyeti (onunla çok sevdiği eşini bir kazada kaybedip, intihar etmeyi düşündüğü bir zamanda dostlarınca tanıştırılmıştı) kusurlarını söylememesiydi. "Ne zaman Hocama hatalarımı sorsam, hata da bizde, kusur da bizde, noksanlık da bizde diye cevap veriyor, kendi noksanlarımı bir türlü bulup düzeltemiyorum." diye anlattı. Onun bu edep dolu sözlerini yıllardır düşünüyorum...
Sabri Tandoğan (Efendi Hz.)
Hepsinin Aziz Ruhları Şad Olsun.