SON DEVRİN HAK AŞIKLARINDAN: FAHRETTİN ŞENTÜRK EFENDİ HAZRETLERİ
Geçen yıl Ağustos ayında ayında Bursa'da Hakk'ka uğurladığımız Fahrettin Şentürk Efendi Hazretleri, Sabri Baba^'mızın yakın dostlarından olup Hasan Burkay Efendi Hazretleri'nin önde gelen ve yerine işaret buyurduğu talebelerindendir.
Bir edep ve zerafet timsali olan Fahrettin Şentürk Efendi Hazretleri eğitim görmek üzere yurt dışına gönderilir ve orada kadın terziliği ve dikiş üzerine eğitim almak üzere çok ünlü bir yabancı modacının derslerine katılmaya başlar (Bu modacı galiba Channel (Şanel) olacak). Hocanın eğitim alan pek çok talebeleri varmış o sıra.
Fahrettin Şentürk Efendi Hazretleri evinde bir ziyaretimizde şu hatırasını nakletmişti:
Bir gün birkaç arkadaşı ile cuma günü cuma saatine denk gelen dersi asıp cumaya giderler. Derste onların yokluğunu farkeden Hoca çok kızar. Namaz çıkışı doğru derse gelirler ama hocanın kızgınlığı üzerindedir.
O gün mahsus talebelere not vereceğini söyler ve Fahrettin Şentürk Hazretlerine sen gel bakalım der, maksadı onu zora sokup düşük not vermektir.
Masaya bir kumaş serer ve kumaşa el çabukluğu ile çizgi sabunu ile karmaşık bir desen çizer ve el çabukluğu ile kumaşı toplar. ters yönü çevirip haydi der, çizdiğim deseni çiz bakalım.
Fahrettin Şentürk Hazretleri hocasını çok büyük bir dikkatle izlemiş. Görüntüyü hafızama nakşettim demişti. Hoca kumaşı serer sermez Allah'ın izni ile Besmele çekip aynı titizlikte çizimi yapar ve el çabukluğu ile kolayca bir çırpıda tamamlar. Hoca çok şaşkındır, hiçbir şey diyemez.
Fahrettin Şentürk Hazretleri daha sonra Türkiye'ye dönüp çok zarif dikişler dikmeye başlar. Ancak bir gün manevi Hocasının: Fahrettim evladım, sen artık kadın terziliğini bırak, bir lokanta aç, orası da Hak aşıklarının buluşma yeri olsun, demesi üzerine terziliğe veda eder.
Ulus'ta Kediseven Sokakta bir lokanta açar ve gerçekten de orası Hak aşıklarının buluşma yeri olur. Sabri Tandoğan Büyüğümüz ve Muhterem eşi Rana Tndoğan Hanımefendi de o lokantanın müdavimlerindendir. Tanışmaları da bu vesile olur. Sabri Baba'mız anlatırdı: Fahretin Şentürk Hazretleri sabah namazı sonrası çıkar nerde güzel et var, nerede güzel yumurta var, onları aramaya çıkar ve yemeklerini tatlılarını ancak güzel et, sebze, yumurta bulabilirse hazırlar, yoksa o gün yemek yapmazmış.
Fahrettin Şentürk Hazretleri, her gün az da olsa düzenli Kuran okunması tavsiye ederler, ayrıca sıhhat için de her gün bir kaşık kadar çiğ zeytinyağı tüketin derlerdi.
Sabri Baba'mıza da aşkla bağlı olan güzel insan, onun yanında ayrılırken de sırtını dönerek çıkmaz, geldiği gibi incelik ve zerafet abidesi olarak geri adımlarla salondan ayrılırdıı. Zaman zaman gelip Sabri Baba'mızın evinde Kuran tilaveti yapar, bazı akşamlar beraber akşam yemeği yenilir, sohbet edilirdi.
Çok az yemesine rağmen böyle bir akşam yemeği sonrası tebesüm ederek: Hocam olsaydı, bu kadar yemek yeyince insanın gece yüz rekat namaz kılması gerek derdi buyurmuşlardı.
Hak aşığı bu güzel insanı rahmetle, özlemle, dualarla anıyoruz.
HEPSİNİN AZİZ RUHLARI ŞAD OLSUN.
DUA VE FATİHALARIMIZLA.
Çiğdem