Sayın Seda Hanım,
17.4.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bir sözün sonunu dinlemeden hemen müdahale etmek çok yanlış bir hareket. Anneniz bu yönüyle hatalı, ama olan olmuş bir kere. Senin de sükut edip, başını önüne eğip duruşunla, bakışınla memnun olmadığını belirtmen gerekirdi. Ağız dalaşı hele anne-kız arasında hiç de hoş değil. Senin bu çizgide yapacağın iş bir hediye alarak annene git, ellerinden, öp, af dile. Onu sev, okşa, güzel sözler söyle. Yunus Emre bu konuda der ki
“Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ide bir söz”.
Aman yavrum, çok dikkatli olalım, emr-i Hak ne zaman vaki olur bilemeyiz. Her günümüzü sanki son günümüzmüş gibi yaşayalım. Günler o kadar çabuk geçiyor ki değil bir insanın aynı zamana bir hayvanın da bir bitkinin bir eşyanın da kalbini kırmayalım. Sonra hesabını veremeyiz. Mana alemine göçerken kalbimizde yalnız sevgiler, saygılar, edepler, incelikler bulunsun. Sona yaklaştığımızı hissettiğimiz zaman
“Sevginle gireceğim toprağa
Sevginle çıkacağım topraktan”
diyebilelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Önce sevgi, sonra sevgi Yazan Seda
Cvp: Önce sevgi, sonra sevgi Yazan Sabri Tandoğan