LEDÜN İLMİNE SAHİP OLMADAN EVLİYANIN BAZI SÖZ VE DAVRANIŞLARINI İZAH ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Bir gün yanında damadı Darülfünun müderrislerinden Ahmet Naim (Baban) Bey bulunduğu sırada huzuruna bir genç gelir, elini öper, karşısında durur. Ahmet Efendi, bu gence hitaben:
“Haydi, git, yine eskisi gibi kârhanelerde, meyhanelerde gez, dur.” der. Genç, tekrar elini öper, kalkıp gider.
Müderris Ahmet Naim Bey, bu vaziyetler ve bu sözler karşısında hayretler içinde kalır. Bunu anlayan Amiş Efendi, onun hayretini
gidermek için der ki;
“Bunun âyan-i sabite’sinde (Levh-i Mahfuz’da) kârhanelerde, meyhanelerde gezmek vardır. Nasıl olsa bunu yapacak. Ben böyle söylemekle, hiç olmazsa günahtan kurtulmuş olur. Çünkü bu takdirce yaptıklarını emirle yapar.”
Bunu böylece nakleden üstat Abdülaziz Mecdi Efendi, bu
şahsın hâlâ bu yolda gezmekte olduğunu söylerdi.” (Ergin, O. Nuri; Balıkesirli Abdülazîz Mecdi Tolun Hayatı ve Şahsiyeti, İst. 1942, s158)
Her şey Allah Teâlâ’nın emriyledir. Hakiki manada anlamak için ilm-i ledünnün bir kısım bilgisine sahip olmak gerekir.
İsmail Hakkı İhramcızade