Konu : Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız-Shakespeare.
Gönderen :
Fatma Ferahnaz
Tarih :
3/3/2018 9:44:35 AM
.
Gönül Dostu , Muhterem öğretmenim,
Öncelikle aydınlık , sağlıklı ve huzurlu günleriniz olsun Ulu Rabbim Sizden razı olsun , mailime verdiğiniz cevap için çok teşekkürler.. Yazdıklarınızla yolumu aydınlattığınız için çok teşekkür ederim .. İşsiz kalmak önemli fakat haksızlığa uğramak görevinizi en iyi şekilde yaparken hiç bir gerekce göstermeden bu ülke için önemli davalarda Amerikalara kadar gidip çapraz sorgulamalara girmek ve dava bitmeden işsiz kalmak insan kendi kendine soruyor nerede devlet nerede millet hani ülkeni koru sev derler artık günümüzde ülke sevmek korumak suç bu nasıl bir durum belki biz anlayamaya biliriz sizce bunlar neyin habercisi .. Eşimin, tanıklık ettiği dava bugün kaybedildiğinde borç alınan paraların misli misli fazlasını bu devlet ödemek zorunda kalacak böyle kiritik bir davada davanın iyi yönde gitmesini sağlayana mükafat bu kişi işsiz ben biraz daha olayı size açmak istedim .. Allah büyük bunların hepsinde var bir hayır ama zor günler .. Bu kişi ne yapsın kime sesini duyursun ? İki tane kız evladımız var ellerinizden öperler büyük 20.yaşında İTÜ 2.sınıf inşaat mühendisliğinde okuyor diğer kızım ilkokul 5. te folklor oynar , piyano çalar , resim yapar bu çocuklar böyle bir olayda ne yaparlar ne düşünürler ? Benim paylaşımlarım maddeden ziyade manen iyiki varsınız iyiki bir şekilde size yazma ışığı bende yandı çok teşekkür ederim. Sonsuz hürmet ve saygılarımla Sevgiyle kalın hoşçakalın...
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sayın Fatma Ferahnaz Hanım,
Değerli yavrum, hayat böyle. Bazan haksızlıklar, bazan yanlış anlaşılmalar, bazan iftiralar, bazan çamur atmalar. Bunların hepsi biz insanlar için. Anlattığınız durum da gereken hukuki mercilere müracaat etmekten başka elimizden ne gelir? Yıllarca önceydi. Bazı arkadaşlarla Çarşamba sohbetlerine başladık. Niyetim sevginin, saygının, dostluğun, arkadaşlığın en güzel örneğini tarihe bırakmaktı. Öyle günlerim oldu ki otuz dokuz derece ateşle bu toplantılara katıldım. Sorulan sorulara canımı dişime takarak cevap vermeye çalıştım. Gün oldu beni kıranlar, incitenler çıktı. Hiç oralı olmadım. Allah rızası için ıstıraplarımı kalbime gömdüm. İstiyordum ki bu Çarşamba sohbetleri yedi milyar insana örnek olsun. Ama bazı arkadaşlar çıktı. Beni ve bu mukaddes topluluğu tekmeleyerek ayrıldılar.
“Ve birer kalp bıraktılar bize kırık
Ömrümüzce gözyaşı döktürecek”...
Ağladım, ağladım, günlerce, haftalarca, aylarca ağladım. Ama elimden ne gelirdi? Şimdi başlarına bir felaket gelmesin diye her gece o arkadaşlara dualar ediyorum...
Hayat böyle yavrum. Bazı imtihanlar çok acı oluyor. Bazı gözyaşları mezara kadar devam ediyor. Ama ne yapabiliriz? Elimizden ne gelir? Önemli olan düştüğümüz yerden kalkmak ve yine o mukaddes göreve devam etmek...
Sevgili yavrum, sizlerden ricam lütfen bu olayı arabesk bir havaya dökmeyin. Öldüm, bittim, mahvoldum, batsın bu dünya, Tanrım beni baştan yarat iğrençliğine işi götürmeyin. Mertçe, yiğitçe, kahramanca, aslanlar gibi düştüğünüz yerden kalkın, mücadeleye devam edin. Lütfen yavrum, çok istirham ediyorum işi duygusallığa dökmeyin. Çocuklarınıza tarihe geçecek bir örneği şahsınızda gösterin. Ne olur ölümümüz bile kahramanca olsun. Hukuk kuralları içinde gerekeni yapın. Ama ondan sonrası için yiğitçe, kahramanca savaşın. Söyleyeceklerim bu kadar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
|