Sayın Melek Taşdemir,
19.4.2007 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, gece ibadeti o geceki sağlık ve uyku durumumuza göre değişik nüanslar gösterebilir. Ama ben genel olarak birkaçını sıralayayım:
Önce o günden kazaya kalan namazımız varsa onu eda edelim. Sonra en az iki rekat gece namazı kılalım. Namazın sonunda kendimiz, ailemiz, komşularımız, arkadaşlarımız, memleketimiz ve dünyadaki bütğn insanalar için hayır dua edelim. Eğer o anda kalbimizde bir dargınlık, bir kırgınlık varsa o duyguları kalbimizden söküp atalım. Ola ki sabahı görmeyebiliriz. İç dünyamız yalnız sevgiyle, saygıyla, edeple, incelikle, şefkatle, merhametle dolsun. Bizi sevmeyenler için de hayır dua edelim. Onlar için her iki dünyada mutluluklar dileyelim. Kendimizi zinde hissediyorsak Kur’an okuyalım, Hadis okuyalım. Sonra tekrar istirahate çekilelim. Burada ince bir nokta var. Bazı kimseler gece yatmıyorlar, geç saatlere kadar oturuyorlar. Sebebini soruyorsunuz “efendim, diyorlar gece namazı kılacağız, onu bekliyoruz”. Olmaz öyle şey, bedenimizin de üzerimizde hakkı var. Önce yatacağız, biraz uyuyacağız. Ondan sonra gece namazına kalkacağız. Adap böyle. Manevi büyükler öyle yaptılar. Şimdilik söyleyeceklerim kısaca bunlar. İsterseniz ileride bu konuya tekrar dönebiliriz.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Gece namazı üzerine Yazan Melek Taşdemir
Cvp: Gece namazı üzerine Yazan Sabri Tandoğan