.
Merhaba Sevgili Amca,
Bir süredir size yazamıyordum. Çünkü biz başka bir yere taşındık Sabri amca ama sizi çok özlemiştim. İnternetimiz de bağlanınca hemen yazmaya karar verdim. İnşallah çok iyisinizdir. Bugünlerde beni çok üzen bir durum var Sabri amca. Annem ve babamın arası eskisi gibi değil bazan birbirlerine darılıyorlar ve kavga ediyorlar ve bu da beni çok üzüyor. Bazan geceleri gizli gizli ağlıyorum. Ben ne yapsam acaba diye düşünüyorum. Sizce bu neden olur Sabri amca ve ben bu durumda nasıl davranmalıyım? Çünkü ben annemi ve babamı çok seviyorum.
Sizin de ellerinizden öperim Sabri amca. İyi günler dilerim.
Can.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Can,
Sevgili yavrum, seni anlıyorum. Ne yazık ki bu durum pek çok ailede var. Tabi annene, babana nasihat veremezsin. Onlara güzel geçinmelerini söyleyemezsin. Ama senin yapacağın işler de var. Bir kere bu durum senden doğan, seninle ilgili bir şey değil. İsteğin dışında, iraden dışında oluyor. Peki bu durumda yapılacak olan nedir?
Sevgili yavrum, mümkün olduğu kadar sakin olmaya çalış. Olaya dışarıdan objetif olarak bak. Acaba sebebi nedir? Tatlı tatlı, güzel güzel geçinmek varken birbirlerine sevgiyle, saygıyla ellerini uzatmak varken bu kavga, dövüş bu patırtı, gürültü niçin? Neden evin içinde nezih, temiz, pırıl pırıl bir sevgi havası yok, bunun sebeplerini bulmaya çalış. İstersen sana biraz bu konuda yardımcı olabilirim. Önce şunu söyleyebilirim, iki tarafın da ne yazık ki hiçbir manevi terbiye almadıkları görülüyor. Bu nedenle çevremizde gördüklerimiz hep böyle aileler. Bir kimse küçük yaştan itibaren manevi terbiye almazsa o insan ister istemez nefsinin, egosunun kölesi oluyor. Hiç şüphesiz nefis daima kötülüğü emrediyor. Bugünkü modern Türk ailesinde görülen en büyük geçimsizlik kaynağı şu: Her iki taraf da evin hakimi benim diyor, benim dediğim olacak diyor. Sevgili yavrum, Anadolu’da bir söz vardır: “Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa?” Çünkü her iki taraf da aileden, okuldan, toplumdan böyle bir düşünceyle yetişiyor. Biri diyor ki “Bu evin kadını benim, benim dediğim olacak.” Erkek itiraz ediyor, “Hayır,” diyor, “bu evin erkeği benim, benim dediğim olacak.” Ve yavrum bunun sonu gelmiyor. Her kavga, her münakaşa bir sonrakine zemin hazırlıyor. Halbuki iki taraf da el ele verseler deseler ki “Bu evde ne senin dediğin olacak, ne benim dediğim olacak. Yalnız Allah’ın ve Peygamberin dediği olacak. Bu evde yalnız sevgi, saygı, şefkat, merhamet, yardım ve hoşgörü egemen olacak.” Bu denmediği sürece yavrum, bu itişip kakışmaların, sürtüşmelerin, acı sözlerin arkası gelmeyecek.
Kıymetli Can, bu olayda senin bir kabahatın yok ki. Lütfen ağlayarak, uykusuz kalarak kendini harabetme. Bir süre sonra tahsilin bitecek. Amansız bir hayat mücadelesine atılacaksın. Orada kullanacağın gücünü şimdiden boş yere harcama.
“Dur, ağlama çocuk
Ben ettim, sen etme
İnsana lazım oluyor
Gözyaşlarını tüketme”
Güzel yavrum, kendine bir hayat programı çiz. Güzelce derslerine çalış. Bir günlük tut. Şiir yaz, hikaye yaz. İnsanları incele, resimle meşgul ol, resim sergilerine git. Mümkün oduğu kadar klasik müzik dinlemeye çalış. Gerek klasik batı müziği, gerek klasik Türk müziği insan ruhunu arıtır, temizler, yükseltir, yüceltir. Aman yavrum, bir dakikanı bile boş geçirme. Çalışmak, kendini yetiştirmek, hobin olsun. Hayatı, insanları tanımaya çalış. Çözülmesi en zor problem insan ruhudur. Bugün insanların başına ne geliyorsa hep insanları tanımamaktan geliyor. İnsanı tanıyamayan hayatı da tanıyamıyor. Ve boş yere çırpınıp duruyor. Aman dikkat yavrum. Sen o çırpınanlardan olma. İnan bana, hayat güzel, çok güzel, inanılmayacak kadar güzel. Sen, bütün çirkinlikleri, negatiflikleri bir yana bırak. Hep güzelden yana ol. Hep, iyiden, temizden, asil, büyük ve yüce olandan yana ol. Göreceksin o zaman iki dünyan cennet gibi olacak. Biz, önce kendimiz ıslaha, kendimizi güzelleştirmeye, kendimizi eğitip yetiştirmeye mecburuz. Unutmayalım ki kendisine faydası olmayanın başkasına da faydası olmaz. Bir İngiliz atasözünü sık sık hatırlarım: “Kendi kendine yardım etmeyene Allah da yardım etmez”. İşte böyle yavrum. Sana yürüyeceğin yeni yolda başarılar diliyor, sevgiyle gözlerinden öpüyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.