.
Efendim Merhabalar,
Gectigimiz bayramdan birkac gun onceydi. Hanimlar icin kurulmus bir sosyal kulubun sanat egitimi merkezinde dekoratif boyama dersindeydik. Iki yildir burada dekoratif boyama uzerine ders veriyorum. Ogrencimiz olan bayanlarin milliyet,din ,irk ve yas konusundaki cesitliligi bazen beni bile sasirtiyor. Simdiye kadar hemen her dine mensup, amerikadan avusturalyaya , guney afrikadan endonezyaya , avrupadan kanada ya ,pekcok farkli milliyetten hanimla birlikte ders yaptik. En son donemde de yine Hintli, Lubnanli, Misirli, Amerikali bayanlar vardi.
Derse baslayali yarim saat olmustu ki Hintli bayanlardan birinin cep telefonu caldi. Yaptigi konusmanin ardindan bize donup: “ Arkadaslar Dubai’nin seyhi vefat etmis .” diye acikladi . Kisa bir sessizligin ardindan herkes kendi cep telefonu ile birilerini arayarak olayi arastirmaya basladi. Bes dakika suren bir karisikligin ardindan olayin dogrulugu anlasilmisti. “Inna lillahi ve inna ileyhi raciun “ dedik ve dersimize devam etmeye calistik. Ancak bu haber bizim gundemimizi biraz degistirmisti. Ister istemez olum ve yasam uzerine bir sohbet baslamisti . Bir taraftan herkes elindeki desenleri boyamaya calisiyor bir taraftan da yasam, olum, zenginlik , saglik gibi kavramlar uzerinde cesitli fikirler yurutuluyordu.
O sirada en gayretli ogrencilerimden biri , bir Hintli hanimin sesi duyuldu. “Ben de hastayim ornegin “ diyordu. “Bu bir cesit kas hastaligi , cok seyrek gorulurmus. Yavas yavas kaslarim eriyip tukeniyor. Bu yuzden bazen fircayi bile tam olarak tutamiyorum. Bazen agrilarim yuzunden parmaklarimi kipirdatmakta zorlaniyorum.Doktorlar ilk teshisi koyduklarinda sekiz yil omrun var demislerdi. Bunun alti yili gecti. Daha ne kadar zamanim var bilemiyorum. “ Birden derin bir sessizlik oldu. Iki aydir her hafta birlikte ders yapiyorduk ve bunu ilk kez duyuyorduk.Hasta oldugunu hic farketmemistik. Her zaman oyle zarif, azimli ve sevgi doluydu ki. Birden herseyi anlayivermistim. Bu gercekten cok istekli ve cok caliskan hanimin neden bazi derslerde cok mukkemmel yapabildigi firca haraketlerini bir baska derste yapamadigini. O kadar basarili yaptigi bir motifi istedigimde bir daha tekrarlayamamasini. Ama oyle azimliydi ki , zayif ve titreyen elleriyle fircasini aliyor , guzel bir sonuc icin defalarca deniyor deniyordu. Ve pekcogundan da daha basarili idi.
Basimi kaldirip ona baktim. Goz goze geldik. Iri kahverengi gozleri , narin ve zayif yuzunde daha bir irilesmisti sanki. Gulumsuyordu. Bende gulumsedim.
“Ben de ne kadar omrum oldugunu bilmiyorum “ dedim. Bunu hic kimse bilemez de zaten. Ben Yuce Rabbimin hic kimseye kaldiramayacagi yuku vermedigine inanirim. Biliyorum bir insanin surekli bir hastaliginin olmasi , onunla yasami boyu mucadele etmesi cok zor , oyle olmali. Ama, bu bir imtihan ve yasamin kendisi zaten bir imtihan. Basarabilecek guctesin ki bununla birlikte yasiyorsun. Insani hastalik degil ecel olduruyor. Eger agir ve surekli bir hastaligimiz varsa onunla birlikte nasil yasayacagimizi ogreniriz. Ve bu dunyadaki hayatimizi yasamaya devam ederiz. Bir an sonra icimizden herhangi birinin yasaminin sona ermeyecegini kim bilebilir ki.Yada basina korkunc bir olay bir kaza gelmeyecegini. Butun sahip oldugu seyleri bir anda kaybetmeyecegini kim garanti edebilir. Etrafina, gazetelere bir bak sabah nese ile evden cikip , geri donmeyen birsuru insani goreceksin.Bu yuzden de yasadigimiz an cok onemli . Her animizi cok iyi degerlendirmeliyiz. Olabildigimiz kadar verimli ve iyi olmaliyiz. Zaman bize rabbimiz tarafindan verilen en degerli hazine. Onu cak dikkatli harcamaliyiz. Bir de kadere ve ahirete inaniyorsak mutsuz olmak icin hicbir sebep kalmiyor. Seni de bu kadar guclu oldugun ve bu kadar basarili mucadele verdigin icin tebrik etmek istiyorum. ” Butun hanimlar “Dogru” diye onayladilar. Sonra , herbiri kendi yasamindan , cevresinden buna benzer ornekler bulmaya , anlatmaya basladi.
Sohbetimiz iki saat boyunca surdu. Bizler, farkli irk, milliyet ve dinlere mensup bayanlar ortak paydalarda bulusmustuk. Insanin sanilandan cok daha guclu bir varlik oldugu, bu dunyadaki yasamin bizim icin surprizlerle dolu bir imtihan oldugu, iyi bir insan olmanin hic de kolay olmadigi, yuce yaraticimizin bizlere sundugu sonsuz ve sinirsiz nimetlere her an sukretmemiz gerektigi, Dunyada kazanilan mal ve servetlerin de bu imtihanin birer parcasi oldugu ve iyi sekilde degerlendirilmesi gerektigi, mal, mulk ve servetin insani insan yapmadigi hatta iyi kullanilmazsa fakirlikten daha da tehlikeli oldugu gibi konularda fikir birligine vardik.
Ders sona erdiginde kendimizi daha da yakinlasmis hissediyorduk. Butun hanimlar ellerinde o gun yaptiklari eserleri, kafalarinda yasam , olum, yuce yaradan ve kamil insan dusunceleri ile siniftan ayrildi. Herkes mutlu gorunuyordu. Onlar icin Rabbime dua ettim.
Bir iki gun sonra, kurban bayrami sabahi telefonumuz caldi. Arayan Hintli ogrencimdi. Neseli bir sesle” Eid Mubarek – Bayraminiz kutlu olsun “ diyordu. . sevincle “ Eid Mubarek “ diye yanitladim. Hayattan bezmis, bikmis gorunen , bu niye benim basima geldi diye durmadan hayiflanan , bu dunyadaki ne zaman sonlanacagini bilmedikleri zamanlarini bosuna harcayan insanlar aklima geldi. Birde ogrencimi dusundum. Kendisine cogu zaman izdirap veren hastaligina ragmen iki kucuk cocugu ile yapabildiginin en iyisini yapmaya calisyordu. Her zaman guler yuzlu, azimli, caliskan ve yardimseverdi. “Bu yil butun tanidiklarima kendi ellerimle boyadigim hediyeler hazirliyorum “diyordu. “Onlarda benim kisiligim, sanatim, emegim olacak”. Sabirla ve inancla durmadan uretiyordu….… Umitleri ve sevgileri tuketmeden…...
Efendim, bu gun size ve butun gonul dostlarina gunluk yasamdan kucuk bir kesit sunmak istedim.
Sevgi ve muhabbetle ....
Hepinizi Rabbime emanet ediyorum.
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Özden Hanım,
Artık sizi seven, size saygı ve hayranlık duyan kimseler sizin yazılarınızın özlemi içindeler. Bana soruyorlar "yeni bir yazı geldi mi" diye. İnanın her yazınız duyan, düşünen insanların gönül dünyasına yeni bir katkıda bulunuyor. Yepyeni güzellikler getiriyor. Allah sizden razı olsun. Her yazınızda bize hayatın olağanüstü güzelliklerinden demetler sunuyorsunuz. Size teşekkür etmek istiyorum. Ama anlatmak istediklerimin yanında bu kelime sönük kalıyor. İnşallah Rabbim daha nice güzel yazılarınızı dünya kültürüne sunmayı nasip eder. Selam, sevgi ve saygı ile...
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.