Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Evrensel sevgi.
Gönderen : Sevinç Dinçer
Tarih : 3/18/2018 2:45:10 AM


.


Sayın büyüğüm merhaba,


Bütün emekleriniz için sonsuz teşekkürler ediyorum.



Bir hususta da görüşleriniz almak istiyorum izninizle. Acaba bir insan bütün varlığı sevdikten sonra mı ilahi sevgiye ulaşır, yoksa ilahi sevgiye ulaşan insanlar mı bütün varlığı sevebilirler?


Hürmet ve dualarımızla efendim...



Sevinç Dinçer


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :


Sayın Sevinç Dinçer,


Kıymetli yavrum, mailini okuyunca meşhur darbı meseli hatırladım: “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan çıkar?” Aslında bunlar paralel giden olaylar. Hayat tecrübelerim bana şunu gösterdi, hani Yunus Emre’nin bir mısraı var:



“Taş gönülden ne biter?”



Dikkat ettim, materyalist, olaylara hep madde gözüyle bakan, dünyaları yalnız para ve mal olan kimselerde sevgi de olmuyor. Değil ilahi sevgi, insan sevgisi bile olmuyor. Onlar çevrelerindeki insanlara yalnız çıkar gözüyle, menfaat gözüyle bakıyorlar. Demek ki herşeyin başı Allah sevgisi oluyor. Küçükken bizim mahalledeki teyzeler “Allah’dan korkmayandan, korkulur” derlerdi. Hayat bana bu teyzelerin haklı olduğunu gösterdi. Materyalist insanlarda herşey hesap, kitap, menfaat üzerine kurulu. Öyle kimselerin kalbinde sevgiye yer kalmıyor ki.


Büyük Türk hikayecisi Sait Faik, “Herşey bir insanı sevmekle başlar” derdi. Bu söz o kadar önemli ki bazı kimseler o birtek sevgide takılıp kalıyorlar. Dünyaları o oluyor. Bu suretle sevdiklerini put haline getiren insanlar tekamül yolunda kendi kendilerine çelme takıyorlar. Önemli olan o bir kişide başlayan sevgiyi her gün biraz daha genişletmek, büyütmek, doğayı sevmek, bilimi sevmek, güzel sanatları sevmek, düşünceyi sevmek, insanları sevmek ve giderek kainattaki tek istisna olmadan bütün insanları, bütün hayvanları, bütün bitkileri, bütün eşya ve cemadatı sevmek. Olay bu yavrum. Evrensel sevgiye böyle varılır. O zaman bütün kainat Muhammedi bir aşkla kucaklanır. O zaman gördüğün her insana dost, arkadaş, kardeş gözüyle bakarsın. Gezdiğin her ülke sana anavatan gibi gelir. İşte sevgide tekamül budur. O zaman insan dünyaya bir cennet gözüyle bakar. Kur’an-ı Kerim’de “Ne yana bakarsan bak, Allah’ın vechi oradadır” buyrulmuyor mu? Dünyası cennet olanın ahireti de cennet olur. Artık o insan ölüm korkusundan kurtulur. Hayatın sonsuzluğuna inanır. Ve Ömer Hayyam gibi



“Sevginle gireceğim toprağa


Sevginle çıkacağım topraktan”



der. Artık gerçek huzur, mutluluk ve güzelliğin saltanatı başlamıştır. Hayata şöyle seslenir:



“Ben cihanın altın terazisine


Ağırlığımca sevgi vermişim


Ses edin uzak milletlerin gençleri


Bütün antenlerimi germişim”...



Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]