Efendim, ben lise birinci sınıf öğrecisi Büşra. Sitenizi bir süredir takip etmekteyim. Sizi ailecek de çok seviyoruz. Sayın büyüğüm, benim bir sıkıntım var ve sizden bir yol göstermenizi rica edeceğim. Ben çok başarılı bir öğrenciyim. Hatta çoğunlukla her dönem birinciliklerim oluyor. Ama çevremde arkadaşlarım tarafından bu başarılarım pek çekilmiyor ve ben yalnız kalıyor, onların guruplarına katılamıyorum. Ama ben arkadaşlarımın dışladığı birisi olmak da istemiyorum. Bu beni çok üzüyor, ders aralarında bile yalnız kalıyorum, onlara katılmaya kalktığımda ise pek de istemediklerini farkediyorum. Zaten katıldığımda ben de tam mutlu olamıyorum gösterdikleri kıskançlık yüzünden. Ne yapmalıyım? Hiç aldırmamalı mıyım, yoksa daha farklı mı davranayım, en doğrusu nedir acaba?
Size şimdiden çok teşekkürler ediyorum. Ellerinizden öper, hayır dualarınızı beklerim. Hoşçakalın.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Büşra Hanım,
Sevgili yavrum, pek çok insanın içinde bulunduğu ruh halini kısacık mailinde ne güzel anlatmışsın. Aslında ortada mesele haline getirilecek hiçbirşey yok. Durum biraz senden kaynaklanıyor. Yapacağın iş şu: arkadaşlarına son derece sevgi dolu, saygı dolu davran. Onlara ilgi göster. Yerine göre onların sevinçlerini, yerine göre gözyaşlarını paylaş. Arada sırada onlara ufak hediyeler al. Velev ki bu bir simit bile olsa. Sen de onlara sevinçlerini, üzüntülerini anlat. Bunlar, yapıldığı takdirde ortada hiçbir mesele kalmaz. Hayat, insanlar arası ilişki demektir. O güzel olmadıktan sonra sınıf birincisi olmuşsun, okul birincisi olmuşsun ne ifade eder? Var gücünle sevgiye koş, dostluğa koş, arkadaşlığa koş. Onların kıskançlığını hissetsen bile görmemezliğe, anlamamazlığa gel. Bu şekilde hareket et, göreceksin çevrenin en çok sevilen, sayılan insanı sen olacaksın.
Selam, sevgi, saygı ile.
Sabri Tandoğan
Makamı Âli Olsun.