Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Allah doğru yoldan şaşırmasın.
Gönderen : "Muvahhid"
Tarih : 4/1/2018 11:50:32 PM


.



Sabri Amca, Merhaba,


Cevabinizdan oturu tesekkur ederim. Bir-iki sorum daha var: 1. Allah once uzuluyor, sonra da muhlet veriyor, en sonunda da gazaba geliyor ve cezalandiriyor. Peki neden Allah sonsuz muhlet vermiyor? Ozellikle kul hakkina girmeyen gunahlarda sonsuz tolerans gosteremez mi? Allah'in sabri bitmez diye dusunuyorum. Oyleyse niye gazaba geliyor? Ben ona zarar vermedim, kimseye vermedim, sadece kendime zevk ve azap verdim. Neden bir de ahirette azap var? 2. Diyelim ki ben icki iciyorum. Bu ickinin Allah'a bir zarari yok. Bana ise hem maddi hem manevi zarari var. Ben bu zararlarin farkindayim. Icimden soyle dusunuyorum ya da seytan veya nefsim bana boyle soylettiriyor: Ben nasil olsa bir hicim, Allah beni sonunda kendisinde yok edecek, ben de ickinin maddi ve manevi zararlarini kabul ediyorum ve iciyorum. Ne olursa olsun. Yani Allah'in kendisine isyan etmiyorum da emrine de itaat etmiyorum. Acikcasi emri anlamiyorum. Ama Allah'a isyan niyetim yok. Benim icimde boyle dusunceler cok oluyor. Bunlar yanlis mi? Nicin? Her sey Allah'in eseriyse neden bazi seylere yanlis demis. Eger bizim icinse Allah kendisinden baskasinin varligini kabul etmis olmaz mi? Eger tek kendisi varsa emretmek neyin nesi? Allah iyiligimizi istiyor aciklamasi beni tatmin etmiyor. Zira kendimize kotulugumuzu en basta mumkun kilan da kendisi. Sabri Amca, belki sorularim sizi kizdirir ama ben sizi imtihan etmek icin sormuyorum. Benim icinde bulundugum dusunceler bunlar. Bu dusuncelerin yanlis olduguna kendimi bir turlu ikna edemiyorum. Bana hakli geliyor. Tekrar cok tesekkur ederim.





--------------------------------------------------------------------------------





Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





Sayın “Muvahhid”





Kıymetli yavrum, bizlere “Allah’ın zatını tefekkür etmeyin, sıfatlarını tefekkür edin” buyruluyor. Şimdi yavrum, kusura bakma sen biraz çizmeden yukarı çıkıyorsun.





Değerli yavrum, Allah’ı bırakalım, içinde yaşadığımız hayata bir bakalım: Acaba biz gerektiği şekilde çevremizdeki insanları anlayabiliyor muyuz? Her insanla dialog kurabiliyor muyuz? Aman yavrum, dikkatli olalım. Ben yetmiş beş yaşındayım, sitemize mail yazan soru soran bir insanla tanıştık. Dürüst, temiz, kapalı bir hanımefendi. Onunla dialog kurabilmek, yardımcı olabilmek için bütün çabamı harcadım. Olağanüstü bir gayret gösterdim. Ama olmadı. Bu dialog yarım kaldı. Şimdi biz çevremizdeki insanlarla güzel bir dialog kuramıyorsak, bir türlü onları anlayamıyorsak, bir türlü onlar bizi anlayamıyorsa Allah’ın zatını nasıl anlayacağız? Allah’ın zatına dair tefekküre dalıp mütemadiyen sorular üretmek önce akıl işi değil, sonra inanç işi değil.





Kıymetli yavrum, bunları sana yaptıran şeytandan başkası değil. Eğer bana sorarsan bu sevdadan vazgeç. Allah’ın zatını tefekkür etme. Bu gidiş seni Bakırköy’e kadar götürür. Benden söylemesi. Gerisini sen bilirsin.





Selam, sevgi saygı ile.










Sabri Tandoğan


Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]