Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İnsanlar
Gönderen : Özden Çiçek
Tarih : 2/12/2006 12:13:57 PM


Yine bilgisayarin onune oturmus dolasiyorum Gonul Sohbetlerinin sayfalari arasinda… Mutlulukla, heyacanla okuyorum gonul dostlarinin satirlarini. Her seferinde icim daha bir cosku ve sevincle doluyor. Sevgili Zeynep Vatansever Hanimin yazdigi hikayeyi okurken dalip gidiyorum dusuncelere hatiralara… Insan (!) olmanin o dayanilmaz guzelligi gozlerimi yasartiyor. Dunyanin her yerinde butun kulturel ve ahlaki erezyona karsi duran insanlari selamliyorum ……...


Yillar once Rahmetli kardescigimin anlattigi bir olay geliyor gozlerimin onune: Kardescigim universite yillarinda dagcilik sporu ile ugrasirdi. Firsat buldukca arkadaslari ile birlikte Turkiye'nin dortbir yaninda tirmanislar yaparlardi. Bir yaz tatilinde , Karadeniz'de Kackar daglarinda tirmanisa geciyorlar. Yukseklere dogru ilerledikce tertemiz hava serinliyor. Sis kapliyor her yeri… O yesilin gorulebilecek en guzel tonlari ile kapli yaylalardan geciyorlar bir bir….Aksamuzeri, artik ulasabildikleri en son, insan bulunan yaylada dinlenmek ve gecelemek istiyorlar. Yayladaki ahsap barakalardan uzakca bir yerde cadirlarini kuruyorlar. Sonra yemeklerini hazirliyorlar ve de yayladakilere selam verip yiyecek birseyler satinalmak icin o tarafa dogru yuruyorlar. O zaman soyledigine gore 80 yaslarinda olan bir nine onlarin karsina cikiyor. Soruyor 'Kimsiniz, napiyonuz burda' diye. Anlatiyorlar sabah tirmanis yapacaklarini ve az otede geceleyeceklerini. Nine bir onlara bakiyor bir de uzaktaki cadira… "Ben burda varken siz oyle bezin, culun altinda yatamazsiniz"diyor. "Benim adamim yok, sizi iceri alamam ama sizi disarida da birakmam .Damin altinda yatak yaparim orda yatacaksiniz." Her ne kadar istemeyip itiraz da etseler nineye soz geciremiyorlar. Yarim saat sonra damin altinda hazirlanmis doseklerinde sicacik mis gibi tereyagli kuymaklarini kasikliyorlar istahla. Sabah da hayatlarindaki en guzel kaymak ve tazacik misir ekmegi bekliyor onlari kahvaltida. Ertesi gun harika bir havada zirve yapiyorlar. "O zirvede kildigim namazi hic bir seye degismem "demisti kardescigim. Donuste yine konakliyorlar ninenin yaninda. Ve sonraki iki yil daha her yaz Kackar tirmanisinda yine bulusuyorlar ayni nine ile……. Evlatlarim geldi yine dermis ninecik onlari her gorusunde,,,,Damin altina seremis yataklarini ve elcegizleri ile pisirirmis kuymaklarini………. Anadolunun her yani boyle nineler dedeler ve insan olan insanlar ile dolu. Cikin soyle bir , bakin …… Mutlaka rastlayacaksiniz.
******
On bes yil once, Ingiltedeyim. Dil okulu icin gitmisim ve pansiyoner olarak kaliyorum bir evde… Ev sahibi bayan 50 yaslarinda Ingiliz , beyi Fransiz… Brezilyali bir kizla ayni odayi paylasiyorum. Bir baska odada ise Japon bir kiz daha kaliyor. Birbirimize alismaya ve yaribucuk dilimiz ile anlasmaya calisiyoruz. Ev sahibimiz her sabah kahvaltimizi ve aksam yemegimizi hazirliyor . yemekten sonra sofrayi kaldirmaya yardim etmek istiyorum. "hayir gerek yok bu benim gorevim diyor' Israr ediyorum Evde de hep boyle yaptigimi burdada kendimi evde gibi hissetmek istedigimi soylemeye calisiyorum. Zorla kabul ediyor. Bir bucuk ay kadar sonra Ramazan Ayi geliyor. Kadincagiza gidip oruc tumam gerektigini bunun icin de sabah yemek hakkim olan kahvaltimi yatmadan once yada gece yiyip yiyemeyecegimi soruyorum. "Peki diyor sen bana ne zaman baslayacagini soyle ." "Ama diyorum biz butun gun yemek yemiyoruz , aksamda yemegi hava kararacak oldugunda yiyiyoruz. Sizin yemek saatine hic uymuyor ben sizden yaklasik bir bucuk saat sonra yemeliyim. Siz benim payimi ayirirsiniz ben de sonra isitir yerim." Ona da tamam diyor. Cok seviniyorum. Gercekten de soyledigim gece saat 12 de kadincagizi mutfakta bana kahvalti hazirlarken buluyorum. Ertesi aksam yemegimi tek basima hava kararinca yiyiyorum. Sabah ev sahibim beni yanina cagiriyor, bir kagit uzatiyor hayretle bakiyorum bir imsakiye… Kocasinin isyerinde bir musluman varmis ondan istemisler ben yemek saatlerimi daha iyi bileyim diye..... Cok seviniyorum, tesekkur ediyorum. Elimden imsakiyeyi alip buzdolabinin uzerine asiyor "Biz dun aksam obur kizlarla ve esimle konustuk ve bir karara vardik. Seni oyle yemekte sonraya yalniz birakmak icimize sinmedi. Her aksam yemegi bu saat takvimine gore hazirlayacagim sen de bizimle birlikte orucunu acar yersin "diyor. Sasiriyorum. Tesekkur ediyorum. Gercekten de ramazan boyunca her aksam imsakiyeye gore yemek hazirliyorlar ve benimle birlikte yiyorlar……..Bu arada her yemekte , orucun ne oldugunu nasil ve neden tutulmasi gerektigini , Islamda ibatedin nasil yapildigini ve Islamiyet uzerine pek cok sey soruyorlar. Mahcup olmamak icin her gun okuyorum , calisiyorum, kelimelerin Ingilizcelerini ogrenmeye ve dilim dondugunce anlatmaya calisiyorum. "Sizin kutsal kitabinizi getir de gorelim" diyor Brezilyali oda arkadasim. Allahima cok cok sukrediyorum Istanbuldan ayrilmadan once, kucuk boy Turkce mealli bir Kur'an-i Kerim'i cantama koydugum icin. Getirip gosteriyorum ve sorduklari sorulara karsiliklar ararken belki de ilk kez Turkce mealini tekrar tekrar okumak zorunda kaliyorum. …
Aradan bir ay geciyor . Evdeki kizlar ile ev sahibi arasinda izinsiz acilan bir dolap ve alinip kullanilan esyalar, yiyecekler icin bir tartisma cikiyor. Ben de gozlerimi kocaman acmis bu isin sonu nereye varacak diye endise icinde seyrediyorum. Evsahibim yuksek ve kizgin bir ses tonu ile konusurken birden kosede beni goruyor.
" Sen napiyorsun burda, senin bir sucun olmadigini biliyorum sen bir Muslumansin, calmazsin , yalan da soylemezsin hadi hemen odana cik." diyor. Mutluluktan kus gibi hafifliyorum . kosarak odama cikiyor Rabbime cok cok dualar ve sukurler ediyorum……………..

Iste bir ulkemizden, bir de uzak diyarlardan iki ayi hikaye…. Iste insan, insanin aynasi , ne verirsen onu aliyorsun, nasil istersen oyle goruyorsun…… Ne guzel yazmis Sevgi Yildirim hanim mesajinda. Allah razi olsun ….

Mesele aynaya baktiginda kendini gormek degil , kendine baktiginda aynayi gorebilmektir …. Degil mi?

Butun Gonul Doslarina gonulden sevgi ve saygilar .
Efendim sizlerinde ellerinden opuyorum, Rabbime emanet olun.



Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

uzaklardan bir ses Yazan Özden Çiçek
Cvp: İnsanlar Yazan Sabri Tandoğan
İnsanlar Yazan Özden Çiçek
Cvp: Sorunlar ve Sırlar Yazan Sabri Tandoğan
Sorunlar ve Sırlar Yazan Özden Çiçek
Cvp: Gönül Dostları Yazan Sabri Tandoğan
Gönül Dostları Yazan Özden Çiçek
Cvp: Dualarım sizinle Yazan Sabri Tandoğan
Dualarım sizinle Yazan Özden Çiçek
Cvp: Onkoday'ın Çocukları Yazan Sabri Tandoğan
Onkoday'ın Çocukları Yazan Özden Çiçek
Cvp: Musibetler Yazan Sabri Tandoğan
Musibetler Yazan Özden Çiçek
Cvp: Gezi notları Yazan Sabri Tandoğan
Gezi notları Yazan Özden Çiçek
Cvp: Sorumluluk Yazan Sabri Tandoğan
Sorumluluk Yazan Özden Çiçek
Cvp: Ah Çocuklar ve Yaşam Yazan Sabri Tandoğan
Ah Çocuklar!!! Yazan Özden Çiçek
Yaşam Yazan Özden Çiçek
Cvp: sabır ve şükür Yazan Sabri Tandoğan
sabır ve şükür Yazan Özden Çiçek
Cvp: Dosdoğru insan Yazan Sabri Tandoğan
Dosdoğru insan Yazan Özden Çiçek
Cvp: Hatıralar 3 Yazan Sabri Tandoğan
Hatıralar 3 Yazan Özden Çiçek
Cvp: Kuşlar Yazan Sabri Tandoğan
Kuşlar Yazan Özden Çiçek
Cvp: okumak Yazan Sabri Tandoğan
okumak Yazan Özden Çiçek
Cvp: mektuplar Yazan Sabri Tandoğan
mektuplar Yazan Özden Çiçek
Cvp: hatıralar 2 Yazan Sabri Tandoğan
hatıralar 2 Yazan Özden Çiçek
Cvp: hatıralar Yazan Sabri Tandoğan
hatıralar Yazan Özden Çiçek
Cvp: uzaklardan bir ses Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]