Allah’ın Kur’an-ı Kerim’inde “Habibim, Sevgilim” diye nitelendirdiği o büyük, o yüce, o en güzel insan Miraç gecesi yatağının sıcaklığı kaybolmayacak kadar kısa bir zamanda Mekke’den Mescid-i Aksa’ya gelmiş, oradan manevi yolculuğu’na devam ederek Aslıyla, Sevgili Rabbiyle yüzyüze gelmiştir. Aman yavrum kimseyle bu konuları münakaşa etme. Tartışmayı biz birtakım televizyon bezirganlarına bırakalım. İslam gayba inananların dinidir. İnanan inanır, inanmayan kendi bilir.
Biz acaba o hayran olduğumuz bir tek aklımızla bırakın Miraç gibi kainatın en muhteşem olayını, çevremizdeki, ailemizdeki, işyerimizdeki, komşularımızdaki, akrabalarımızdaki, insanları tanıyabilir muyuz, anlayabiliyor muyuz? Ne gezer.
Bir gün Hazret-i Ömer’e sorarlar, -Efendim, derler, Siz kimin imanına sahip olmak isterdiniz? O büyük insan, o yüce insan, o büyük insan cevap verir -Ben, der yalnız, kimsesiz, gece yıldızlara bakarken ürperen, ağlayan bir çöl kadınının saf, tertemiz, lekesiz imanına sahip olmak isterdim.
Kıymetli yavrum, manevi kapılar edeple, incelikle, sevgiyle, saygıyla açılır. Bugüne kadar hiç kimse Hak kapısından içeriye cehaletle, küstahlıkla, kabalıkla, kavgayla giremedi. Olaya bu gözle bakalım. Sizin ve inanan bütün kardeşlerimin Miraç Kandili’ni yürekten kutluyorum ve “Namaz mü’minin miracıdır” Hadis-i Şerif’i gereğince bizlerin de namazlarını hakkıyla kılabilen kullardan olmamızı niyaz ediyorum.
Bu mübarek kandil günü hepimiz karar verelim. İçimizdeki bütün dargınlıkları, kırgınlıkları, küskünlükleri unutalım. Birbirimiz için, tek istisna olmadan yeryüzündeki bütün insanlar için hayır dua edelim. İçimiz sadece sevgiyle dolsun. Dostlukla, barışla dolsun. Bilelim ki günlerimiz sayılı. Onları değerlendirelim. Bütün negatifleri pozitife çevirelim. Ve yeryüzündeki bütün insanları, bütün hayvanları, bütün bitkileri, bütün eşya ve cemadatı Muhammedi bir aşkla, sevgiyle kucaklayalım.
Selam, saygı ve sevgi ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.