Geçen bir fabrikatör adam geldi aslında çok samimi ve temiz kalpli ama çok hırçın bir adam, karşısına onunla evlenmek isteyen bir hanım geldi. Kadın öyle tatlı bakıyordu ki adama, ve öyle tatlı bir sesle hitap ediyordu ki adamın biraz sonra bütün hırçınlıkları geçti. Tatlı, munis, yumuşacık oldu, bütün yelkenlerini suya indirdi.
Soruyoruz:
-Efendim, o ikisi evlenirse anlaşabilirler mi sizce?
Sabri Baba:
-Evet. Çünkü kadın çok akıllı bir hanımdı. Öyle bir kadın hangi erkekle evlense onu idare edebilir, onu mutlu edebilir.
Tanıdığım bir kimse vardı, karısı bir gün sitem ederek, "eve geliyorsun ama yüzünü gülerken görmüyoruz" deyince şöyle cevap veriyor: "Bir güler yüz görmedim ki bellesin gülmek yüzüm" diyor.
Ben kadın olayım benim kocam akşam meyhaneden gelsin, imkanı mı var, ben ne yapar yapar onu vaz geçiririm, kadınlık sanatının bütün inceliklerini kullanırım. Ben kadın olsam kocam eve geldiği zaman ona sarılırım, hoş geldin sevgilim, hoş geldin gönlümün sultanı, hoş geldin imparatorum derim.
- Efendim, ya adam "Peki, haydi tahtımı getir o zaman derse?" :))
Sabri Baba:
-Sen iste, ben seni sırtımda bile taşırım derim.
Bir gün Rana Hanım ile Fransa'da, Paris'te idik. Rana'nın istediği bir pardesü vardı. Çok büyük ve şık bir mağaza gördük. Aradığın her şey, her beden için var. İçeri girdik, pardesü bakıyoruz. Biraz sonra içeriye yetmiş yaşlarında ama çok bakımlı bir Fransız hanım girdi. Ordaki tezgahtar kıza "Ben kırmızı bir bikini istiyorum," dedi. Satıcı kız biraz şaşırdı ve kadının istediği ürünlerden çıkardı. Kadın kızın biraz şaşırdığını anlayınca, açıklama yapma gereği duydu: Akşam eşime sürpriz yapacağım da, dedi. İşte bu kocaya saygıdır, değer vermektir. Ben o gün orada o kadına çok saygı duydum.
Ama bugün Türkiye'de erkek psikolojisini bilen kadınlar az olduğu gibi, kadın ruhundan anlayan erkeklerin sayısı da oldukça az. Kadınların çoğu bugün erkekleri idare ediyor. Ne yapsınlar, erkeklerin büyük kısmı kadın ruhundan hiç anlamıyor çünkü...
- Efendim, bazı şeyler değerini bilenlerin elinde bir anlam kazanıyor. Siz birinin beğenmeyip attığı bir vazoyu alıyor, boyuyorsunuz, ona bir değer katıyorsunuz ve o vazoyu atan kimse sonra onu görünce hayret ediyor, "ne kadar güzel bir vazo bu," diyor.
Sabri Baba:
-Öyle yavrum, hayatta her şey böyle. Mesela insanlar şu anda benim kıymetimi bilmiyorlar. Beni yetiştiren o mübarek insanlar artık yok ki bir başka Sabri Tandoğan yetişsin.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.