.
Sevgili büyüğüm,
Sitenizdeki vermiş olduğunuz çok yararlı bilgiler için size müteşekkirim. İzninizle sormak istediğim bir de sorum var. Efendim ben on yıllık evliyim. Şu anda çok şükür maddi durumu iyi bir aileyiz. İki çocuğumuz var. Biri beş diğeri sekiz yaşında. Bu iki çocuğumuz için eşim de ben de elimizden geleni yapıyor, onlara en iyi imkanları oluşturmaya çalışıyoruz. Ancak benim endişe ettiğim bir husus var. Ben de eşim de kısıtlı imkanları olan ailelerin çocuklarıydık, bazı şeyleri elde etmemiz zamanla oldu ancak bunların bize pek çok getirileri, güzellikleri de oldu, insanları daha iyi anlayabilmek bakımından, hayat olayları karşısında daha dirayetli olabilmek bakımından. Şimdi geriye bakınca iyiki de diyoruz bunları yaşamışız. Ancak ben çocuklarımın da ileride bu konuda duyarlı olmasını istiyorum. Acaba onlara imkanlar sunarken ölçümüz nasıl olmalı? Onlara hayatı çok yönlü anlamaları, sevgi dolu olmaları için nasıl yaklaşmamız gerekir? İlerde bencil, katı insanlar olmamaları için bu hususlarda neler yapılabilir? Her istediklerini önlerinde bulmaları ne kadar doğru, neyi nasıl kısıtlamalıyız yol göstermenizi rica ediyorum.
Efendim yardımlarınız için tekrar çok teşekkürler ediyorum. Lütfen dualarınızı bizden esirgemeyiniz. Allah’a emanet olun efendim. Saygı ve sevgilerimle...
Zeynep Korkusuz
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Zeynep Korkusuz,
Kıymetli yavrum, son derece önemli bir konuya değinmişsin. Çocuk yetiştirmek hayatın en önemli işidir. Bu işin çok hassas noktaları var. Önce onları şımartmamak gerekiyor. Bugün nice aileler var ki çocuk terbiye ediyoruz diye onları şımartıyor, şımartıyor geleceğin firavunlarını hazırlıyorlar. Bunun acısını ileride hem kendileri, hem çocukları çekiyor. Bir çocuğun her istediğini yapmak kadar zararlı birşey düşünemiyorum. Bir de çocuğu sade bugünleri değil, geleceği de düşünerek onu ayakları üstüne basan bir kimse olarak eğitmek gerekiyor. Yarın öyle birgün gelecek ki hayatta anne baba olmayacak. Ama o çocuk hayat mücadelesinin içinde yer alacak. Anne baba, ev içinde kendi davranışlarıyla çocuklarına örnek olmak zorundalar. Çocuk, önce onları görüp onların yaptıklarını kendine emsal olarak alacak. Onun için bütün anne babalar çocuklarına güzel örnekler bulmak zorundalar. Çocuğa dini terbiye verilirken son derece hassas ve dikkatli olmalıdır. Onu, kırmadan, incitmeden, saygıyla, edeple, incelikle bu eğitimi yapmak zorundalar. Küçük yaştan itibaren hayatın realitelerini, insanın gerçeğini, çocuklarına örnekler vererek göstermeleri gerekir. Bir de kitap sevgisi çok küçük yaştan itibaren verilmelidir. Yaşına göre renkli, resimli, temiz baskılı örneklerle çocuk kitap sevgisiyle beraber büyümelidir.
İki çocuğunuz olduğunu söylüyorsunuz. Onlara paylaşmanın güzelliğini, sade sözle değil güzel örneklerle de vermelisiniz. Rahmetli annem, arada bana kuru ekmek yedirirdi. Hayatı, fakirlerin halini daha iyi anlayabilmem için. Bunun ne kadar önemli bir iş olduğunu hayat bana öğretti. Öyle bir gün geldi ki ben de eşimle beraber kuru ekmek yedik. Ama hiç yüksünmedik. Allah’ımıza şükrettik. Çocuğun yemek seçmesi ben onu yemem, bunu yemem diye şımarıklık yapması annemin aklının alacağı bir iş değildi. Derhal o yemek çocuğun önünden alınır, ve aç bırakılırdı. Bu suretle çocuğun burnu sürtülür, bir daha yapmazdı.
Çok küçük yaştan itibaren renkli kalemlerle, pastel ile çocuk çizmeye, resim yapmaya özendirilmelidir. Bir de yaşına göre basit bir enstrüman alınarak müziğe, güzel sesleri duymaya sevkedilmelidir. Arkadaşlarıyla uyum içinde ilişki kurmaya, oyun oynamaya, beraber çalışmaya yönlendirilmelidir. Daha küçük yaşta hırçın, kavgacı yetişen çocuklar ileride de bu durumu muhafaza ederler. Yarın hem hayat arkadaşlarının hem mesai arkadaşlarının başına dert olurlar.
Bu noktalara dikkat ederseniz Allah’ın izniyle çocuklarınız güzel yetişir. Aileleri için ve memleket için faydalı insanlar olurlar.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.