Hürmetlerimi arz ederek müsaadenizle bir konu hakkındaki fikrinizi öğrenmek istiyorum.
Efendim, bendeniz üniversitede öğretim elemanı olarak görev yapıyorum. Bir hanım mesai arkadaşım var. Bu hanımın zaman içinde birbirinden hayli farklı davranışlar sergilediğini fark ettim. Bir gün bana tedavi gördüğünü, “Çoklu kişilik bozukluğu” denilen ruhsal bir hastalıktan muzdarip olduğunu söyledi; böylelikle mesele benim için açık hale geldi. Şimdi, bu satırları yazarken, karşımdaki odada oturmakta olan bu hanım arkadaşım kendinde değil; şu anda esas kişiliği değil, tedaviyle ortadan kaldırılmaya çalışılan edepsiz, kaba kişiliği egemen. Kıymetli büyüğüm bu kişilik ortaya çıktığında, bu zarif hanım arkadaşım ki mutlu bir evliliği var, bana epeyce davetkâr davranıyor. Onun için üzülüyorum. Ruh hastalıkları uzmanları hakkındaki görüşlerinizden haberdarım. Arkadaşımın çocukluğunda yaşadığı, şimdi burada zikretmek istemediğim, son derece kötü bir olay var. Zannımca esasen bu nahoş olay nedeniyle böyle bir vaka ortaya çıkmış olabilir diye kendi kendime düşünüyorum.
Efendim, bu hastalık hakkında ne düşünüyorsunuz, kendisine yardım etmek için ne yapabilirim? Onu, kendinde olmadığı zamanlarda aslına dönmesine yardımcı olmak üzere söylenecek bir kelam, takınılacak bir tavır var mıdır acaba?
Ellerinizden öper, hürmetlerimi arz ederim.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Cevat Bey,
Efendim, arkadaşınız gerçekten çok zor bir imtihandan geçiyor. Allah yardımcısı olsun. Sizin ona yardımınız şu şekilde olur: Ona her zaman çok saygılı davranın. Onun önünde hele kriz dönemlerinde çok büyük bir edeple oturun. Farzedin ki o Rabia Sultan. Ona kimseden görmediği bir saygıyı gösterin. Çocukluğunda yaşadığı travma o zavallının bütün dünyasını karartmış. O psikologların, psikiyatristlerin ona faydalı olacağını pek sanmıyorum. Çünkü onlar hayattan uzak, realiteden uzak kitabi insanlar, o kadının ıstıraplarını anlayamazlar ki. Bu iş kitap işi değil, gönül işi. Siz de lütfen onun kriz dönemlerinde gösterdiği davetkar tavırlardan katiyyen etkilenmeyin. O anda o zavallı ne yaptığını bilmiyor ki. Sakın bundan istifadeye kalkmayın. Yoksa çok feci durumlarla karşılaşırsınız. Başınıza olmadık felaketler gelebilir. Aslında o kadının aradığı seks değil. O kadın çocukluğunda kaybettiği kendine saygıyı arıyor. O bunun özlemi içinde. Ama onun bu halini kim anlayacak?
Lütfen bu satırları dikkatle okuyun. Siz gerçekten ona faydalı olmak istiyorsanız her an görülmedik bir edep ve saygı içinde olun. Belki bu haliniz ona kısmen bir fayda getirebilir.
Değerli kardeşim, söyleyeceklerim bu kadar. Artık karar sizin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.