Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Bu mübarek zamanları en güzel şekilde değerlendirebilenlere ne mutlu.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 5/17/2018 4:45:54 PM


.



SABRİ BABA İLE MANA SOHBETLERİNDEN


-Efendim, bir Mürşidi Kamil’e nasıl soru sorulur?


Sabri Baba:


-İçinden geldiği gibi, kafanı kurcalayan soruları sorabilirsin. Her zaman her yerde.


-Efendim kalbin Kabe haline gelmesi ne demek?


Sabri Baba:


-Kalbin Kabe haline gelmesi demek, insanın kinlerden, nefretlerden,negatif duygulardan arınması demek. Bizim kalbimiz ne kadar bu negatif duygularla dolarsa, o derece de görüş kabiliyeti azalır.


-Gönül gözü ile mi Efendim?


Sabri Baba:


-Evet. Çevremize baktığımızda her şeyi oldukları gibi görebiliyorsak, gönül gözü açılmış demektir. Öyle insanlar var ki; “Kinim dinimdir” diyor. Öyle insanların gönül gözü asla açılmaz. Gönül gözü açılınca, insan bütün çevresini olduğu gibi görüyor.Ama her insan bunu kaldıramıyor. İnsan tekamül ettikçe bütün duyu organları açılır. Mesela burnu kokuları daha iyi tahlil eder. İnsanların ruhu kirlendikçe, kokuları da dışarıya kötü yansır.


Nefis kendini her şeye layık görüyor. Layık gördüğü için de mutsuz oluyor, huzursuz oluyor.


-Genelde insanlar,mutsuzluklarının sebebini çevreden veya bir başkasından kaynaklandığını sanır oysa.


Sabri Baba:


-Evet yavrum. İnsanı mutsuz eden egoları. Her şeyde en üstün olma isteği..Daima bir toplumda iyiler de olacak, kötülerde olacak. Her zaman müspet tecelliler olmaz. İyiler, kötülerle imtihan edilecek. Her an imtihandayız. Bugünkü insanların huzursuzluklarının bir sebebi de nefislerinin hakimiyeti altında kalmaları. Biz nefsaniyetimizi ıslah ettiğimiz zaman, ölmeden önce ölüyoruz. İşte biz nefsaniyetimizi eğittiğimiz zaman, mesele kendi kendine halediliyor. Nefsaniyetimizin baskısından, despotizminden kurtuluyoruz.


-Nefis nasıl eğitilir Efendim?


Sabri Baba:


-Peygamber Efendimiz “ Nefsiniz sizin binek hayvanınızdır .Ona rıfk ile muamele edin” buyuruyor. Nefisle mücadele etmeyelim. Bütün mesele nefsinle dost yaşamak.Her an tetikte olup, kendimizi güzelliklerle meşgul edeceğiz. Her an dikkat içinde, teyakkuz halinde olmak, her zerreden bir şey öğrenmek gerek.


İnsanları tanımaya çalışmak bir ömür boyu devam eder.


Allah, hakikatlerini 5 yaşında bir çocukla da, bir deli ile de söyletir. Biz herkese saygı göstermek zorundayız.Ama bireysel ilişkilerde seçici olacağız.


Hayatta daima kutuplar var.


Bir erkek bir kadından hoşlanmışsa, kadın da erkekten hoşlanır. Bu Allah ile kul arasında da böyle, insanla eşya arasında da böyle. Hayatta müthiş bir çekim yasası var. Sen başkaları için ne düşünüyorsan, başkaları da senin için öyle düşünüyordur. Onun için biz başkaları için hep iyi şeyler düşünelim.


-Efendim bir günümüzü nasıl daha verimli geçirebiliriz.?


Sabri Baba:


-O gün yapmamız gereken ilk iş ne ise onu yapalım. FaturamızıN ödenmesi gerekiyorsa onu ödeyelim.Çalışıyorsak işimize erken gidelim. Ev hanımı isek, evimizi misafir kabul edebilecek hale getirmek, evin ihtiyaçlarını tespit etmek, onları temin etmek,karşılaştığımız her insanla güzel dialog kurmak, evin temizlenecek yerlerini temizlemek, ibadetlerimizi muntazam yerine getirmek, kitap okumak, aramamız gereken bir ahbabı aramak, biraz dışarı çıkıp dolaşmak, vitrinlere bakmak,günün moda renkleri nedir, onlar hakkında fikir edinmek, bu suretle dolu dolu bir 24 saat yaşamak.


-Hem dolu hem de sade bir yaşam.


Sabri Baba:


-Evet. Biz hayatımızı düzgün yaşayalım işimizi güzel yapalım. İnsanlarda öyle gizli kuvvetler var ki; Biz onları harekete geçirip kullanmasını bilmiyoruz.


Kırklar Meclisi toplanmış. İçlerinden biri Hakka göçmüş,Onun yerine biri seçilecek. Bir demirci ustası seçilmiş. Birisi demiş ki; Bu adam herkes gibi yaşıyor onu niye kırklara seçtiler. Bunda bir şey var demiş. Gitmiş demirciye sormuş; “sen çok mu oruç tutarsın” Demirci , “Hayır, sadece Ramazan orucunu tutarım. “çok mu ibadet edersin” “Valla ancak 5 vakit kılabiliyorum çok yorulduğum için teheccüd namazına da kalkamıyorum” “Peki senin hayatında olağanüstü bir şey oldu mu?”diye sorunca,Demirci şöyle cevap vermiş: “Bir gün çok yağmur yağıyordu, yerler çamur içindeydi.Yerde bir kağıt parçası gördüm.Üzerinde Arapça yazılar vardı. Belki mübarek bir yazıdır diye aldım onu iyice temizledim. Sonra evimde yüksekçe bir yere koydum. Herhalde bu hareketim Allah’ın hoşuna gitmiş olacak.


İşte öyle yavrum. Kimde ne var bilinmez. Bize düşen her zerreye saygılı olmak.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]