.
Sevgili Babacigim
Oncelikle size dualarimi gonderiyorum bu uzak diyarlardan...
Bu yıl Dubai'de on birinci kez Mübarek Ramazan ayını idrak ediyoruz. Yine huzurlu, yine coşkulu yine sevinç ve sevgi doluyuz.
Buralarda Ramazan insanların hayat akışını oldukça etkiliyor. İşyerleri, resmi daireler, okullar sabah bir saat daha geç açılıyor ve öğlen ikide kapanıyor.Çalışma saatleri gün içersinde toplam 6 saat olacak şekilde düzenleniyor. Herkes evine dönüp dinlensin ve iftara, geceye hazırlansın diye.. Gün olabildiğince sakin geçiyor her yerde.. İnsanlar günlük meşgalelerden bir nebze de olsa uzaklaşıp tuttukları orucun hakkını vermek, bedenen ve ruhen dinlenmek istiyorlar.
Ya Müslüman olmayanlar. Onlar için de hayat bir miktar değişiyor. Çünkü burada Ramazan boyunca dışarıda, yani herkesin görebileceği alanlarda yemek ve içmek kesinlikle yasak. Restoranlar kapalı. O nedenle oruç tutmayanlar da tutanlara saygı gösterip açlık hislerini evlerinde yada kimsenin göremeyeceği kapalı alanlarda gidermek durumunda kalıyorlar.
Evet böylesine ağırlaşan tempolu günlerin aksine geceler uzun, geceler kalabalık, geceler canlı mı canlı..İlk geldiğimiz yıl Ramazan Ekim ayının sonlarına doğru başladığından daha serin havalara denk gelmişti. Parklar iftarlarını piknikte açan ailelerle dolu olurdu. Şimdi ise hava sıcaklığı geceleri de 35 derece civarında seyrettiğinden ve ağır bir nem her yeri kapladığından bu pek mümkün olmuyor. O sokaklara, parklara taşan coşku pek görünmez oldu. Ancak fuar merkezlerinde düzenlenen Ramazan aktiviteleri, fuarlar, sergiler, çocuklar için eğlence parkları insan kalabalığını içerlere taşıdı.... Bu insan seli, sahura kadar sürüp gidiyor..
Asıl coşku ise camilerde.. Ramazanla birlikte cemaat camilere sığmaz oldu. Akşam namazından önce istisnasız bütün camilerin önünde iftar sofraları / çadırları kuruluyor. Gücü yeten, insanları iftar vererek doyurmak isteyen hayır sahipleri buralara yemek getiriyor ve bu yemekler iftar sofralarında oruçlarını açacak olanlara ikram ediliyor.. Bu memlekette ailesiz yaşayan, gurbette inşaatlarda ve temizlik işlerinde çalışmaya gelmiş o kadar çok gariban var ki. Ramazan ayı onlar için adeta bir bayrama dönüşüyor. Gündüz çok zor şartlarda tuttukları oruçlarını, akşamları hep birlikte sevinçle bu iftar sofralarında açıyorlar... Bazı büyük camilerin bahçeleri tümüyle iftar sofrasına dönüşüyor.
Hep birlikte kılınan akşam namazından sonra cemaat azalmıyor, aksine gittikçe artıyor .. Yatsı namazı ve teravi için insanlar akın akın camileri dolduruyor... Hatimle teravih kıldıran camilerin dışında kalanlarda bile teravih namazı bir buçuk saati aşkın sürede kılınıyor.. Burada caminin içinde olan ses düzeni dışarıya da verildiği için camide kılanan namaz ve okunan Kur'an Ayetleri dalga dalha bütün semayı kaplıyor.... Ya sonra.. Sonra da insanlar camilerde kalıp ibadetlerine devam ediyorlar, ya da aileleriyle birlikte dışarıda yürüyüşler yapıyor, sıcaktan dolayı mecburen kapalı alışveriş merkezi ve mekanlarda buluşuyorlar. Gündüz kapalı olan bütün mağazalar, restoranlar sahura kadar açık... Etraf cıvıl cıvıl, çoluk çocuk hepsi mutlu görünüyor.
Hele Ramazanın son on gününde, maneviyatın iyice doruklara çıktığı, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini barındıran son günler içinde bu coşkunun iyice arttığını gözlüyoruz... Artık teraviler daha uzun, daha coşkulu oluyor .. Hele sonunda vitir namazında bir dua yapılıyor ki …. Yaklaşık on beş dakika süren bu dua sırasında insanlar hislerine, coşkularına hakim olamıyor, gözyaşları içinde Rabbine dönüyor… Allah (c.c.) bütün dularımızı kabul buyursun inşaallah.
Camiler sabaha kadar açık . İbadetine devam etmek isteyen gecelerini namaz ve dua ile geçirmek isteyenler sabaha kadar huzur ve coşku içinde Rabblerine yöneliyorlar… Teheccüdlerde de camilerde buluşuluyor...
Nüfusun %80 nin yabancı bunların da yarıya yakinin Müslüman olmadığı bu memlekette Ramazan ayı gayri müslimler için de farklı bir tecrübe oluyor.. Rahatsız olmadıkları gibi tam aksine Ramazan aktivitelerinden, iftar yemeklerinden onlar da faydalanıyor.. Hatta gözlemlediğim kadarı ile merak ve ilgi ile ramazan ruhunu anlamaya çalışıyor oruç tutanlara saygı ile yaklaşıyorlar...
Elbette refah seviyesinin çok yüksek olduğu bu diyarlarda zengin iftar sofraları, açık büfeler, lüks hazırlanmış özel iftar çadırları da var ... Hem de pek çok... Bunlara rağbet edenler de azımsanmayacak kadar.. Ancak aynı ölçüde infak da görüyorsunuz her yerde... Alışveriş merkezlerinde kurulan dev havuzlarda kullanılmış eşya, giysi ve aynı yardımlar toplanıyor ay boyunca.. Bunlar temizlenip ayrılıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor en kısa zamanda.. özel yada resmi kuruluşlarca yardımlar toplanıyor dünyanın her bir yerine gönderilmek üzere.. Evet burada insanlar çokça tüketiyorlar, bunu gözleyebiliyorsunuz rahatça, ancak aynı zamanda çokça paylaşıp veriyor olmaları az da olsa yüreğinize su serpiyor ... Bu bilincin artması ve tüketim çılgınlığının dizginlenmesi için dualarımız...
Dünyanın her yerinden, 180 den fazla ülkeden her ırktan her dinden ya da dine inanmayan insanların kendi gelenek, giyinme, inanç, ibadet ve yaşam tarzlarını serbestçe sürdürebildiği ve birbirine hoşgörü ve saygıyla yaklaşıp birlikte sorunsuz yaşadığı bu küçük ülkede Ramazan ayı da bu şekilde coşkulu, hareketli, huzurlu ve maneviyat dolu geçiyor...
Uzaklardan her daim selam sevgi ve dua ile...
Ozden