Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayat sevince güzel... Hayat insanlarla güzel.
Gönderen : Sabri Babadan Mektup
Tarih : 6/7/2018 3:30:40 PM


.



SABRİ BABADAN MEKTUP VAR
HAYAT SEVİNCE GÜZEL... HAYAT İNSANLARLA GÜZEL...
Kıymetli yavrum,
Evet, hayat insanlarla güzel. Hayat sevgilerle, dostluklarla güzel. Beraberliklerle güzel. Geçen gün, çok sevdiğim, saydığım bir insan bana sordu, “Aşk nedir?” dedi. Cevap verdim: “Aşk, bir araya gelen iki insanın birbirini tamamlamasıdır dedim. Pil, ancak eksi ve artı uçlar bir araya geldiği zaman bir anlam ifade edebiliyor. Bir hizmet görebiliyor. İnsan kelimesi üns kökünden geliyor. Üns, ünsiyet, bir araya gelmek, konuşmak, görüşmek, dost olmak, sevmek ve sevilmek anlamlarını içeriyor. Demek ki insan ancak ünsiyet içinde olunca, sevince, sevilince, bir araya gelince bir dostluğun sıcacık, yumuşacık havası içinde kendine gelebiliyor, insan olabiliyor. Sevginin, dostluğun, kardeşliğin, muhabbetin olmadığı yerde insan da olmuyor. Nerde sevgi, orda Allah. Ben içinde sevgi olmayan bir insanın manevi hayatta yürüyebileceğine inanmıyorum. İnsan, sevgileri kadar var, insan sevgileri kadar büyüyor, yüceliyor, hazret-i insan oluyor. Cahit Sıtkı Tarancı bir şiirinde


“Sevmek, devam eden en güzel huyum”


diyordu. Günümüzde ne yazık ki birçok insan sevgiden uzak yaşıyor. Gözleri hırs ve ihtiras bürümüş. Çevremize şöyle bir bakalım, gerçeği acı acı görüyor, hissediyoruz. Profesör Eva Hanım, çay bardağınızdaki şekeri karıştırırken diyor çay kaşığından çıkan ses aynı anda bütün galaksilerden duyulur. Hayatın her anı, her noktası o kadar ince, görünmeyen bağlarla birbirine bağlı ki, ağzımızdan çıkan her kelime, kafamızdaki her düşünce, kurmuş olduğumuz bir hayal, görünmeyen ekranlarla ebediyete intikal ediyor. Aman dikkatli olalım, mana alemine göç vakti gelince içimizde hiç kimseye ama hiç kimseye karşı dargınlık, kırgınlık, küskünlük, içimiz sadece güllerle dolan mis kokulu bir bahçe gibi olsun. Bedri Rahmi Eyüboğlu, “Hayatını o kadar güzel yaşa ki, yalnızlığın mis kokmalı” diyor. Bunun bir tek yolu var: Kalbimize, iç dünyamıza eğilip baktığımız zaman orada hiç kimseye ama hiç kimseye karşı dargınlık, kırgınlık, küskünlük olmayacak. Mana alemine göçerken iç dünyamızda nakış iğnesinin ucu kadar da olsa hiç kimseye karşı kırgınlık ve dargınlık duymayacağız. Diyecekler ki falanca şunu yaptı, beni kırdı, filanca şunu söyledi, beni incitti. Evet efendim, birileri bizi kıracak, birileri bizi incitecek, birileri bizi ağlatacak, uykusuz bırakacak. Ama biz yine onları affedeceğiz, bağışlayacağız. Biz yine onları Allah rızası için bağrımıza basacağız. Çünkü Yüce Peygamberimiz öyle yaptı. Madem ki biz bu aşk Peygamberi’nin ümmetiyiz, bize düşen vazife her şeye rağmen kollarımızı açmak, onları sevgiyle bağrımıza basmak. Peygamberimiz, amcasını öldüren Vahşi’yi affetti, ok atarak hamile kızını öldüren adamı affetti. Af insanı fanilik sınırlarından kurtarıp, ebedi güzelliğe götüren en güzel haslet. Ebedi sevgiler unutmayalım ki ancak afla mümkün. Ömer Hayyam bir şiirinde diyor ki


“İçimiz dışımız aşkla öyle dolsun ki birisi yolda bizi gördüğü zaman “merhaba aşk, nereye gidiyorsun?” desin. yaşadığı süre içinde maruz kaldığı bütün düşmanlıklara, yanlış anlamalara, gördüğü bütün kötülüklere rağmen vücudunun bütün hücrelerini aşkla dolduranlara ne mutlu. Onlar bütün insanlık aleminin yüz akları, iftihar anıtları.


Allah böyle yaşamayı bize de, bütün insan kardeşlerimize de nasip etsin.


Selam, sevgi ve saygı ile...


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]