“Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin, yüzün yumaz değil.”
diyor. Kalp kırmak, cinayetle eşdeğerdir. Bu nedenle yaşadığımız sürece kimsenin kalbini kırmayalım. Çok dikkatli olalım. Her gece yatarken ellerimi açar dua ederim. “Allah’ım” derim, “doğduğum andan şu ana kadar, ne kadar insan, hayvan, bitki, eşya ve cemadat kalbi kırmışsam önce Sen’den, sonra onlardan özür dilerim, af dilerim. Allah’ım, onların da beni affetmesini nasibeyle”.
Bu dünya da bir gül gibi yaşayalım, öyle göçelim. Hayat, öyle güzelliklerle dolu ki tek istisna olmadan herkesin içinde iyi, güzel, temiz, asil bir taraf var. Biz insanların o tarafını görmeye çalışalım. O tarafına seslenelim. Göreceğiz ki insanlar hiç de söylenildiği gibi kötü ve çirkin değil. Öyle görünen insanların iç dünyalarında açılmayı bekleyen nice tomurcuklar var.
Unutmayalım ki güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından zevk alır. Hepimiz Beethoven’in 9. Senfonisinde olduğu gibi ellerimizi açıp dua edelim: “Birleşiniz insanlar, kardeş gibi olunuz” diyelim. Tek istisna olmadan insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle, eşyasıyla bütün kainatı Muhammedi bir aşkla kucaklyalım. “Aşk gelicek, cümle eksikler biter” diyelim, “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” diyelim.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Rahmet ve Şefaat Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Yakın Dostlarının Üstlerine Olsun.