.
Saygıdeğer Sabri Bey Amca, Uzun zaman oldu yazmadım ama yazılan her maili özümseyerek okuyorum.Gönül dostlarının maillerini ve sizin cevaplarınızı okudukça kendimi Allah'a daha yakın hissediyorum. Bütün gönül dostlarının da aynı duygular içersinde olduğunu hissedebiliyorum. Bunun için size ve gönül dostlarıma sonsuz teşekkürler ederim.Hepinizden Allah razı olsun. Sabri Bey Amca, size danışmak istediğim bir konu var.Beni aydınlatırsanız çok memnun olurum. Ben Çok Programlı Lisede görev yapıyorum. Öğrencilerimizin mevcudu daha çok erkeklerden oluşuyor. Maalesef çoğunun ailesi kendileriyle ilgilenmiyor ve sizin de dediğiniz gibi günahsız pırlanta gibi doğan çocuklar okul aile ve çevre üçgeninin olumsuz etkileriyle birer canavara dönüşebiliyorlar ve ben bir eğitimci olarak bunun inanılmaz boyutlara ulaştığını rahatlıkla görebiliyorum.Askerden önce bir öğrencimiz başka bir öğrencimizi bıçaklayarak öldürmüştü ve inanın bu çevresi ve ailesi tarafından sanki bir kahramanlık gibi algılandı.Bu beni son derece etkiledi.Şu an okulda benimle beraber iki İngilizce öğretmeni var.Diğer arkadaşım bayan ve sorunlu ve haylaz diye tabir edeceğimiz öğrencilerin bulunduğu sınıfı almak istemedi. Ben onların İngilizceden çok eğitime ihtiyaç duyduklarını biliyorum. Ben o sınıfları almayı itiraz etmeden kabul ettim. Elimden gelen herşeyi yapmak istiyorum. Hem disiplini sağlamak hem de onları eğitmek için mücadele edeceğim. Sınıf yönetimi ve sorunlu öğrencilerle ilgili birçok kitabı defalarca okudum. Ancak şunu da biliyorum ki çoğu şey kitaplarda yazıldığından farklı.Onları hem kazanmak hem sınıf yönetimini sağlamak ve öğrencilerime doğru yolu göstermek için sizin bana tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim. SİZİ ÇOK SEVİYORUM.Yakın zamanda eğer sizin için de uygun olursa Ankara'ya gelip sizinle tekrar görüşmek istiyorum.Bizler için yaptığınız her şey için çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun. Allah Rana Hanım Teyzemin mekanını cennet, kabrini nur eylesin İnşallah. Saygılarımla Volkan İRKEN.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Volkan İrken,
Kıymetli yavrum, mailinde son derece önemli bir konuya değinmişsin. Gerçekten bu iki unsuru biraraya getirebilirsin. Hem disiplini sağlamak, hem eğitimi sağlamak mümkündür. Bunun için öğrencilerine çok büyük sevgi ve saygı göstereceksin. Her konuyu onlarla açık açık konuşacaksın. Niyetini açıklayacaksın. Sizin ne derdiniz, ne sıkıntınız varsa hiç çekinmeden bana anlatabilirsiniz diye konuşacaksın onlarla. Sene 1957. Ankara’da Keçiöen’de Hüseyin Güllüoğlu ortaokulunda tarih-coğrafya derslerine giriyorum. Karşılaştığım bütün problemleri bu yöntemle çözdüm. Çok başarılı oldum. Okulun en çok sevilen, en çok sayılan öğretmeni ben oldum. Minicik bir örnek vermek isterim. Baktım kız olsun erkek olsun okula çamurlu ayakkabılarla geliyorlar. Onlara dedim ki “Ben sınıfa çamurlu ayakkabıyla girersem lütfen beni almayın. Çünkü bu size saygısızlıktır. Eğer siz çamurlu ayakkabılarla girerseniz ben de sizi sınıfa almayacağım”. Bir anlaşma yaptık. Ve ilk günden itibaren müspet sonuç aldım. Çünkü öğrencilerim gördü ki hoş olamayan bir durum onlar için de benim için de aynı. Bütün meseleleri böyle çözdüm. Onlardan birşey isterken önce kendim örnek olmalıydım. Aradan yarım asır geçti. Hala bazı öğrencilerim beni ararlar, sorarlar. “Hocam, bir emriniz var mı?” derler. Bilmiyorum efendim, işin ince noktasını anlatabildim mi? Ben şahsen hayatta sevginin ve saygının halledemeyeceği hiçbir mesele göremiyorum. Mevlana, “Sevgiden bakır altınlaşır” diyor. Yunus, “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni” diyor.
Durum böyle efendim. Görüşmek isteğinde bulunmuşsunuz. Hay hay, memnuniyetle. Allah nasip etsin, inşallah, en yakın zamanda görüşelim. Yunus
“Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım,
Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”
diyor. Biz ne bekliyoruz? Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Mekanları Nur Olsun.