Maillerinizi.tekrar tekrar okuyorum. her harfi can suyu veriyor gönlüme. İyiki varsınız.zahmetleriniz için sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Efendim,
Vedat Özmen Beyefendi'nin Selman-ı Farisi ile ilgili maili dikkatimi çekti. Çok önemli mesajlar aldım. İşin aslı ve hakikat bu eyvallah. Ancak , kendini herkesten üstün gören, kusursuz noksansız olduğuna inanan kendisine uşak arayan bir toplumda yaşıyoruz. Bu koşullarda bizim tavrımız nasıl olmalı. özümüz hakikatle sözümüz toplumla nasıl uyuşmalı. Azdırmadan, kızdırmadan yola nasıl devam etmeliyiz.
Ellerinizden saygıyla öpüyorum. Şimdilik hoşçakalın.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Şayan Erçil,
Kıymetli yavrum, kısa bir zaman önce bu soruya cevap vermiştim. Dedim ki benim bir basamak metodum var. Merdivenin basamakları birer birer çıkılır. Şimdiki zamanda dostluklar da öyle. Önce birinci basamak çıkılır. Sonra ikinci, sonra diğerleri... hangi basamakta takılma varsa orada durulur. Bizim yolumuzda küslük, dargınlık yoktur. Duruma göre mesafeler daraltılır veya genişletilir. Birinci basamak nedir? Günaydın’dır, merhabadır. İkinci basamak nasılsındır. Hayatta öyle insanlar var ki iş icabı veya komşuluk gereği onlara merhaba diyeceksin, ve orda kalacaksın. Nasılsın dediğin zaman ağızları lağım kapağı gibi açılıyor. Dayanabilirsen dayan. Bu gibi insanlar karşı en güzel yöntem birinci basamakta kalmaktır. Alaycı, başkalarına karşı davranışları hep hor, hakir görücü, küçük düşürücü olan negatif ruhlu, şom ağızlı, dedikoducu, kıskanç, haris, yalnız ben bilirim diyen kimselere karşı takınılacak en güzel tavır birinci basamakta kalmaktır. Yoksa pişman olursun. Diyelim sabahleyin işyerine gidiyorsun. Kimi görürsen saygıyla, edeple, günaydın de. Akşam işten çıkıyorsun. Kimi görürsen tebessüm ederek, zarafetle iyi akşamlar de. Orda kal. Zorlama. Çekme suyla değirmen dönmez. İte kaka, zorla dostluk, arkadaşlık olmaz. Karşındaki şahsın durumuna göre 3., 4. basamaklara çıkabilirsin. Ama her basamakta çok dikkatli , uyanık, basiretli olarak. Hangi basamakta o kimse takılırsa orda kalacaksın. Devam edersen sen zararlı çıkarsın. Hayatta tekrar yoktur. Geriye adım atılmaz. Daima dikkatli olacaksın. Öyle bir toplumda yaşıyoruz ki etrafımız yılanlarla, çıyanlarla, kobralarla dolu. En ufak bir dikkatsizlik halinde telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayabiliriz. Aziz hocam, rahmetli Münir Derman Hazretleri, “Şimdiki zamanda insanın hakiki dostu Allah’la aynı sayıdadır.” derdi. Herkesle dostluk kurmak isteyenler hayatı ve insanları hiç mi hiç anlamamış zavallı kimselerdir. Allah sonlarını hayır getirsin.
Sevgili yavrum, sana iyi günler diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.