Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Gözün bakışı kalbe bağlıdır.
Gönderen : Mahmut Güler
Tarih : 7/3/2018 9:07:43 AM


.



Sayın hocam,





Gözünü haramdan sakındırma konusunda neler önerirsiniz? Bugünkü toplumda birçok ahlaki değerlerimiz ayaklar altında çiğneniyor ve bu konuda bazen sınırlarımızı zorluyorlar. Böyle bir durumda kalbini ve kafasını nasıl koruyabilir bir kişi?





Dualarımdasınız hocam, her şey için çok teşekkürler.










Mahmut Güler










Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :





----------------------------------------------------------------------------





Sayın Mahmut Güler,





Kıymetli yavrum, gerçekten çetin bir mes’ele. Hele günümüzde. Hele genç, dürüst, temiz, yetişmek isteyen, tekamül etmek isteyen kimseler için daha da iş güçleşiyor. Çünkü yanımız yöremiz gazeteler, televizyonlar, sinemalar, sokaklar, caddeler, çarşılar, pazarlar hep insanı ayartan, kışkırtan, yoldan çıkartan durumlarla dolu. Bu durumda yapılacak olan nedir? Gelin sizinle beraber asırlar ötesine bir yolculuk yapalım.





Eski Yunan’da bir genç bir suç işler. Cezası ölümdür. Fakat o genç çevresi tarafından çok sevilmektedir. Zamanın hükümdarına giderler. Efendim, derler, o kimseyi bırakın. Çünkü yeri doldurulamayacak kadar kıymetli bir insan. Hükümdar der ki ona bir şans tanıyorum. Omuzuna ağzına kadar içi zeytinyağı dolu bir fıçı alacak ve şehrin bir ucundan öbür ucuna onu götürecek. Birtek damla dökerse onu hayatıyla ödeyecek. Genç, zeytinyağı dolu fıçıyı omuzuna alır ve şehrin ana caddesinde bir uçtan öbür uca götürür. Tek damla dökülmemiştir. Hayatı kurtulmuştur. Halk kendisini çılgınca alkışlar. Birisi sorar: “Hepsi iyi, hoş da önünde danseden o çıplak dansözlere hiç mi gözün ilişmedi?” Genç hayretle bakar, “Böyle dansözler yoktu ki ben göreyim”.





Bu küçük hikaye bize şunu gösteriyor. Bir insan bütün varlığını bir noktada toplarsa o zaman görmek istediğinden başka birşey göremiyor. Siz de inancınızla, içinizdeki aşkla her gün biraz daha Allah’a ve Peygambere yaklaşmanın heyecanıyla öyle yürüyün ki negatif olan hiçbir şeyi görmeyin. Gerekirse yolunuzu değiştirin. Gerekirse bir mağazanın vitrinine bakarak o tür görüntülerden uzaklaşın. İçinde sizi heyecanlandıracak türden yazılar, resimler olan mevkuteleri evinize sokmayın. O tür filmlere gitmeyin. Büyük Fransız psikoloğu Ribo, “Dikkat bir bütündür, bölünemez” der. Biz de dikkatimizi olanca gücümüzle pozitife çevirirsek bütün negatifliklerden uzak kalırız. Her an bir güzellikle meşgul olalım. Dinleneceğimiz zaman daha farklı bir meşguliyete geçelim. Einstein, fizikten, matematikten yorulduğu zaman, piano çalardı.





Kıymetli yavrum, söyleyeceklerim ana hatlarıyla bunlar. Yeni maillerini bekler, selam, sevgi ve saygılarımı sunarım.










Sabri Tandoğan





Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]