Sevgili Hocam,

Sitenizi takip ediyorum çok bilgileniyorum. sizin bu özverileriniz eşine rastlanmamış bir güzellik, büyük güven duygusu içindeyiz, Allah razı olsun sizden. Ben bakıyorum heybemde daha yükler kalmış onlardan da kurtulmak istiyorum sayenizde, şöyle bir makas daha atın hepsi dökülsün saçılsın benden gitsin artık, Annemi kaybedişimizden sonraki olaylar acımın üstüne çok ağır geldi, o annemin kayırdığı o kıymetli evlatları büyüğü çok zengin küçüğüde annemin ölümünden sonra yurt dışına gitti babamı biz iki kardeş baktık ben o aralar eşimden ayrıyım, babam evinde kalıyor yemeğe ya kardeşime yada bana geliyordu babamın durumu çok iyi fakat kızım paran varmı diye bir kere sormadı. Babam bir kadın buldu evlenmek için ablam paldır küldür avukatlarını ayarlayıp malları çoğunu kendine aldı, yurt dışından diğer küçüğüde nikaha geldi babasını evlendirmeye. Bir taraftan kadın evleniyor diye kına gecesi yapmak istemiş babamdan kına istemiş, beni kimse tutamaz gidip haddini bildireceğim dedim ve yaptımda, üstelik oğlu var ve geliniyle yaşıyor kadın nasıl böyle bir şey isteyebildiniz hiçmi düşünmediniz bizi, kendi oğlunuzu, çocuklarımız üzülür diye ,ve gelini bana teşekkür etti medeni cesaretiniz için ben kayınvalideme bunu uygun olmadığını söylemeye çekiniyordum dedi, tabi babam duyunca çok kızdı fakat umruma bile gitmedi. Hocam babam en üst katta aynı apartmandayız. babam evleneli bir yıl oldu ben sadece bayramlarda çıktım yukarı dayanamıyorum annemin yerinde başkasını görmeye babam geçen gün kapıya gelmiş iki tane fotoğraf hazırla 3 tane lüks daire aldım ikisini sizin üzerinize müşterek yapacağım diye birini de yeni eşine hediye, annem yıllarca yalvarmıştı ona hiç mal vermedi, annemin daha mezarı yapılmadı öyle bakımsız duruyor,ben böyle bir malı kabul edemiyeceğimi söyledim ama istersen oğullarımın üzerine yap dedim o da çocukların üzerine yaptı, dua edin dükkanımdan para kazanayım annemin mezarını ben yaptırmak istiyorum. Hocam nikahtan sonra 3 kardeş yurt dışına gezmeye gittiler bana teklif bile etmediler çünki onlarla saatlerce okey oynıyamıyorum fal kapatıp, dedikodu yapamıyorum sonra beni kim ister, O da yetmedi ablam geldi bu sefer yeni eşi ve ablam babam 3ü yine yurt dışına seyahate gittiler. o zavallı annem o villasında yazları keyif çatarken kışlık evindeki köpeğinin yemeğini verebilmek için kaç kilometre yol giderdi ,şimdi ağlıyor, çırpınıyor, kıymetini bilememişim diye, sürekli ilaç kullanıyor. Bu aklımın alamadığı olaylar ruhuma çok ağır geliyor bu ölümlü dünyada bir sürü güzellikleri paylaşmak varken , bu insanlar neden maddenin esiri oluyorlar her şey allah ın kimse bir şeye sahip değil aslında ama öyle sanıyor ne yazıkki bu çok üzücü ama elden birşey gelmiyor..

Sevgili hocam siz bana şifa dolu satırlar yazarsınız duanıza muhtacım beni hiç unutmayın dualarınızda, siz benim için çok değerlisiniz, ben sizin için duadayım ellerinizden öpüyorum Allah yar ve yardımcınız olsun. Jale Özipek

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Jale Özipek,

Kıymetli yavrum, önce sırayla gidelim:

1-) Annenin iki hali hiç hoşuma gitmedi: Bir, köpek beslemesi, iki, evlat kayırması. Ne demek köpek beslemek? Bir Müslüman nasıl evinde köpek besler? Ben köpek beslenen eve ölürüm ayak basmam. Evinde köpek besleyen insanların hepsine karşıyım. O leş gibi koku, kanser yapan, karaciğer kisti yapan köpek tüyleri, ağızlarından akan iğrenç salyalar, hafsalam almıyor...

2-) Annemin kayırdığı evlatları... diyorsun. Bir anne evladını kayırırsa Allah onu çarpabilir. Her evlat Allah’ın bir emanetidir. Ne demek kayırmak? Bu hafsalanın almayacağı korkunç bir cinayet... Acaba babanın annenle ilgilenmemesinin sebebi annenin kayırdığı çocuklar mıydı? Yoksa evinde beslediği o ağzı salyalı it miydi? Ben olsam öyle bir kadına tahammül bile etmezdim.

3-) Babanın evlenmesi çok normal. Ancak benim gibi çağın en büyük aşkını yaşayanlar evlenmezler. Çocuklarını kayıran, evinde köpek besleyen bir kadından sonra babanın evlenmesi çok normal. Ne var bunda kızacak? Babanın huysuz olduğunu söylüyorsun. Daha iyi ya işte. Gelen kadın onun kaprislerini çeker.

4-) Kadının kına istemesi neden seni bu kadar küstahlaştırıyor? Yanlız onsekiz yaşında kızlar mı kına ister? Merak etme onlar kına sürmeye tenezzül bile etmezler. Evlenen bir kadın seksen yaşında da olsa kına isteyebilir. Bu onun en doğal hakkı. İçinde öyle bir özlem olabilir. Niye bunu çok görüyorsun? Ne hakla gidip onunla kavga ediyorsun? Bu bir küstahlık değil midir? Lütfen git, o kadından özür dile, af dile. Allah önünde onunla hellalleş. Yoksa cehennemlik olursun.

5-) Yurtdışına giderken seni götürmemeleri o kadar doğal ki. Sen gidip o kadına hakaret etmedin mi? Onun kalbini kırmadın mı, onu incitmedin mi? Gayet tabi sonuç bu olacak.

6-) Ablanın yaptığı çirkin harekete gelince inşallah yaptığı haksızlık burnundan gelir. Haram olsun. Zift olsun. Senin hakkın onun etinden dökülsün. Onunla alakanı kes. O, alçak, şerefsiz bir insan.

7-) Annenin mezarı konusunu lütfen çok saygılı bir dille babana hatırlat. Baban hayır derse ben emekli maaşımla taksit ödeyerek o kabri yaptırırım. Hiç üzülme.

8-) Babanın lüks daire teklifini kabul etmemen doğrusu çok tuhafıma gitti. Çocuklarının üstüne yaptırmışsın. Niçin? Yarın çocuklarının sana en ufak ilgi göstermeyebileceklerini hiç düşündün mü? Dejenere bir toplumda yaşıyoruz. Bahtışen Hanım’ın bir komşusu var, pek mübarek bir hanım. Diyor ki ‘Şimdiki zamanda “Köpekler içeri, ihtiyarlar dışarı.” ’ Böyle bir toplumda başını sokacak bir evin olsa kötü mü olurdu?

Kusura bakma kızım, öyle duygularına yenilerek yaşıyorsun ki bu çok hatalı. Dünyanın en büyük piyes yazarı Shakespeare; “Duygunuzla düşüncenizin arasına fesat sokmayınız.” diyor. Duygunun yeri ayrı, düşüncenin yeri ayrı.

İşte böyle yavrum. Belki bu sözlerim seni kızdıracak, öfkelendirecek. Ama ne yapalım ki ben böyleyim. Sonunda ölüm de olsa doğruyu söylerim.

Artık karar senin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhları Şad Olsun.