Konu : Evlilik eğer temiz, asil ve yüce olacaksa olmalı.
Gönderen :
"İsimsiz"
Tarih :
7/10/2018 1:47:04 PM
.
Nasılsınız. Ben de iyi olmaya çalışıyorum çünkü bir konuda kafam cok karısık. Ben 1968 dogumlu bekar bayanım. Son zamanlarda daha fazla istekle evlenmek istiyorum ancak erkeklerle beraberlik yürütemiyorum. Sorun hep aynı oluyor. Aile yakınımızın oğluyla çıkmıştım, çocuk tutucu biriydi, gecmişimi soruyordu, devamlı başkasıyla neler yaşadın gibilerinden. Ben dürüstlük adına anlattım, pişman olduğum birlikteliğim olduğunu söyledim o da bana yargısız infaz yapıp beni bıraktı. Ben isteseydim yalan konuşur onunla evlenirdim ama bu bana ters geldi. Kendimi iki üç sene bu tür şeylere kapamıştım çünkü çok hassas yapım var. Geçenlerde çok etkilendigim biri oldu o da aynı seyleri hissetti affınıza sığınarak benle fiziksel birlikte olmak istedigini bu aşamaları yasamadan, birbirimizi bir süre tanımadan evlilik kararı veremiyecegini söyledi ben de beni üzmüş konuları anlattım eğer seninle bunu yaşayıp ilerde de evlenemezsek benim için yıkım olur bir daha toparlanamam dedim o da saygı duyuyorum ama ben de bu şekilde yürütemem deyip bitirdi. Peki benden bu kadar. Etkilendiyse gel ailemden iste, en azından nişanlı olalım, zamanla da birbirimizi tanıyıp evlenirdik. Neden herşeyi fizikselliğe bağlıyor erkekler, inanın artık nasıl davranacağımı bilemiyorum
Yalan konuşamıyorum. Bir erkek beni daha önce yaşamış olduğumla yargıladı digeri de neden şu anda hissedip de yaşamıyorsun diye yargılayıp gitti. Ben değer yargımı kaybetmemek, dejenere olmamak, kırılmamak adına böyle yapıyorum ancak hep yargılanıyorum. Size soruyorum hemen tüketilmiş duyguların ne anlamı olur romantizm kalır mı, evlenmeye duyulan heyecan nerde olacak?
Psikologumun dediğine göre aşırı ince bir ruhum var. Herseyi düzgün ahlaklı, dürüst, edepli yasamak istiyorum, ben insan degil miyim, hayallerim isteklerim yok mu sanki. Maddi, manevi fiziksel herşeye sahibim ama bu demek degil ki vur patlasın çal oynasın yasayayım. Her zaman sakin sade yaşamı tercih ettim. Çevremde insanlara elimden geldiğince her konuda yardımcı olmaya calısıyorum. Kusura
bakmayın başınızı ağrıtmışımdır ama cok doluyum. Beni anlayacak yüksek değerleri olan bir büyüğüm
olduğunuz için size rahatça açıldım.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Kıymetli yavrum, mailini tekrar tekrar dikkat ederek okudum. Seni, ve duygularını anlıyorum. Senin iyi bir insan olduğuna inanıyorum. Bir husus hariç diğer konularda seninle aynı fikirdeyim. Ayrıldığımız husus şu: Israrla evlenmeyi istemek. Yanlış anlaşılmasın, ben evliliğe karşı bir insan değilim. Bilakis evliliği gözünde çok yücelten ona çok değer veren bir insanım. Kırk dört yıl evli kaldım. On dört şubatta eşim vefat etti. Bu kırk dört yıl içerisinde bir kere bile eşimle kavga etmedim. Bir gün bile dargın kalmadım. Bu kırk dört yıl içinde onun önünde bir kere bile ayak ayak üstüne atarak oturmadım. Ona sevgilerin, saygıların belki en yücesini gösterdim. Herhalde değil Türk toplumunda, tarihte bile böyle bir evliliği yaşayan pek az insan olmuştur. Ama bütün bunlara rağmen sana derim ki ille de evlilik fikrine ben karşıyım. Olacaksa eğer temiz, nezih, asil, yüce bir evlilik olmalı. O evlilik renkle, ışıkla, şiirle, aşkla dolmalı. Her gün çevremizde gördüğümüz evlilik örnekleri bende sadece tiksinti uyandırıyor. Neden ille evlilik? Ben manevi kızlarıma derim ki adam gibi adam buluncaya kadar evlenmeyin. Elin itine, köpeğine, magandasına, alçağına, şerefsizlerine benim kızım nasıl koca diyebilir? Eksik olsun böyle koca. Olmaz olsun. Yerin dibine batsın böyle koca. O bahsettiğin birinci çocuk, hayatı hiç anlamamış toy, tecrübesiz ama iyiniyetli bir kimse. Bahsettiğin ikinci çocuk, Allah’ın belası, lanet, şirret, çirkef, pislik bir insan. O sadece bir kadına koca değil kubur faresine eş olabilir. O bütün zamanların, bütün mekanların en adi, en namussuz, en alçak insanlarından biri. Allah onun belasını versin.
Aman yavrum, dikkatli olalım. Böyle çirkin tekliflere maruz kalındığı zaman yapılacak iş sadece onun yüzüne tükürmek olmalı. Onlar erkekliğin de, insanlığın da yüzkarası haysiyetsizler. Kıymetli yavrum, seni anlıyorum. Sevmek, sevilmek senin de en doğal hakkın. Ama nasip olursa, karşına adam gibi bir adam çıkarsa. Yoksa böylesi ancak kubur faresine eş olacak iğrenç varlıkları kesinlikle yanınıza yaklaştırmayın. Böylesi insanlar, böylesi kadın ve erkekler sadece karşı tarafı küçültür, adileştirir, rezil hale getirir. Onlardan uzak kalmak lazım.
Benim, şimdilik söyleyeceklerim bunlar. Kabul edersin, etmezsin o da senin bileceğin bir husus. Bir atasözü vardır, “Arkadaşını anlat, senin kim olduğunu söyleyeyim”. Ben evlilikler için de böyle düşünüyorum. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Temiz insanlar, güzel insanlar, asil insanlar kendileri gibi güzel, asil, temiz insanlarla evlenmeli. Bahsettiğin ikinci çocuk gibi olanlar da kendileri gibi şerefsiz, alçak insanlarla evlenmeli. Zaten öyle de oluyor. Kıymetli yavrum, sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, yeni maillerini bekliyorum.
Rahmet ve Şefaat Gani Gani Onun ve Hakka Göçen Yakın Dostlarının Üstlerine Olsun.
|