Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sessizliğin sesini dinledin mi hiç?
Gönderen : Özden
Tarih : 7/10/2018 5:10:23 PM


.




Efendim Merhaba,


Daha önce yollamış olduğum ekteki mektubumun herhalde elinize ulaşmamış olduğunu düşünerek tekrar yolluyorum. Klavyedeki Türkçe karakterler sebebi ile sanıyorum adreste bir hata yapmışım. Demek ki böylesi bizim için daha hayırlısı imiş. Sizden gelenler köşesinden öğrendiğimize göre İst.a gidiyormuşsunuz. İnşallah bir an önce sağlığınızda da olumlu gelişmeler olur. Rabbime emanet olunuz. Saygı ve hürmet ile ellerinizden öpüyorum. EFENDİM, Nasılsınız? Rabbim iyilikler nasip etsin inşallah. Bildiğiniz gibi bu aralar Bursa gemlik'te ailem ile birlikte olduğum için Gönül Sohbetlerini hergün takip edemiyorum. Ancak yakınlardaki internet cafelerde kısa sürelerde bakabiliyorum. Yine de gönlüm hep sizlerle... Kitaplarınızın yayımlandığını sevinçle öğrenmiştim , internet ortamından da ulaşabilmesine ise cok memnun oldum. Azar azar da olsa heyecanla okuyorum. Allah sizden razı olsun, sağlıklar versin inşallah... Biz ülkemizin havasını büyük bir sevinç ve heyecanla solumaya devam ediyoruz. İyi kötü olaylarla geride kalan bir yıldan sonra, ana-baba, akraba, arkadas ve tanıdıklarla bir araya gelmek, onların sevinç ve hüzünlerini gecikmelide olsa paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Böyle olunca insan, kendini olayları geriden takip ediyor, hatta sahnede oynayan bir oyunu izliyormuş gibi hissediyor. Dün vakit gece yarısını coktan gecmişti. Gece, simsiyah bir kadife gibi sarmıştı her yanı... Balkonumuzdaki sedirde arkama dayanmış seyrediyordum alemi. Deniz 20 30 metre ötemde, kumsalın koynunda uyuyordu mışıl mışıl...Tek bir kıpırtı yoktu. Gökyüzünde, incecik bir yay gibi yeni yay ... Koyu ve derin karanlıktan göz kırpıyordu yıldızlar. Samanyolu bütün ihtişamı ile kapımdaydı...Gözlerim büyük ayı ve küçük ayı takım yıldızlarını aradı hemen... Buldum... Aynı eskiden olduğu gibi... Eskiden beri severim gecenin sessizliğinde yıldız kümelerini keşfetmeyi. Rahmetli kardeşimle oturur konuşurduk saatlerce sessizlikte... Artık öyle kalabalık ki etraf, sokak lambaları pırıl pırıl...Her yan bina dolmuş. İşte bu yüzden gece yarısından sonrasını bekliyorum yıldız yağmurunu seyretmek için... Kumsal alabildiğine ıssız, gündüzün kalabalığı ve kargasasından sonra...Ben buraları en cok gece seviyorum, birde gün ışırken sabah...Sessizliği dinlemeye bayılıyorum. Günün ilk ışıklarıyla birlikte koca çınarın dallarında kuşlar şakımaya baslayana dek...Sessizlikle birlikte kendimi de dinliyorum sanki.. Kendimle konuşuyor dertleşiyorum. Kimseyle paylaşmadığım, hatta kendime bile itiraf edemediğim düşlünceleri, simsiyah kadife gecenin örttüğü denizle, milyarlarca yıldızla dolu gökyüzüyle paylaşıyorum.O koyu karanlık emiyor sanki bütün olumsuzlukları, sabahın ilk ışıklarıyla neşe ve umut dolu olarak bende şakımaya baslıyorum çınar ağacındaki kuşlarla birlikte...Bir adım geri çekilip öyle bakıyorum hayata ve olaylara...Daha sakin ve dingin...Daha serinkanlı...Ah birde her daim başarabilsem bunu... Olaylara hep bir film seyrediyormuş gibi dışardan bakabilmeyi... O kargaşaya girdaba kapılmadan sakince... Öylesine basit ve sade görünüyor ki her sey bu mesafeden bakınca... Dert edindiklerimiz öyle anlamsız geliyor ki; boşuna bütün telaşeler, öyle gereksiz ki hararetli konuşmalar, yorumlar; gereksiz üzüntüler; Her şey bir tiyatro oyunu gibi...Az sonra perde kapanınca bitecek tüm hikaye. Seyircilere son bir selam,ineceğiz sahneden.. Artık gercek yasama ve ebediyete dönme zamanıdır işte... Oysa oynarken rolümüze nasılda kaptırmışız kendimizi... Sanki tek perdelik oyun hiç bitmeyecekmiş gibi. Vermemiz gereken mesajı da unutmuşuz belki... Evet ben karar verdim bunu uygulamaya calışacağım bundan sonra. Olaylara hep dışardan bakacağım inşallah. Sakince serinkanlıca... Rabbim verdiyse her şeyi bize göre iyi yada kötü.. Elbet vardır bir hayır... İçindeyken pek anlayamasak ta dısardan bakınca daha net görüyor insan...Ne yapıyorsak yapabileceğimiz, kaldırabileceğimiz için değil mi? O zaman biran durup düşünmeli, tefekkür etmeli; at gözlüğü ile değil geniş bir acıdan bakmalı; gülerek tekrar sarılmalıyız hayata... Her birinden alınacak nede cok mesaj vardır aslında ... Hz. İbrahim nasıl yıldızlara aya güneşe bakarken bulmuştu Rabbini... Bu gökyüzünde bir şeyler var... Benim gönlüme ayna tutuyor bu simsiyah kadife geceler... Sanki bir camın arkasındaki, onu ayna yapan "sır" gibi... Güneşin ilk ışıklarıyla ışıldamaya başladı deniz; mavi-yeşil... Dantel gibi oya gibi zeytin yeşili kıyılar... Seviyorum bunları.. .Eeee... Kendimle tanıştığım barıştığım, bana beni anlatan engin mavilikle kucaklaştığım kıyılar bunlar...


Gönül dolusu saygı ve hürmet ile...Rabbime emanet olun...


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Özden Çiçek,


Yine her zaman olduğu gibi; tatlı, güzel bir sarhoşluk içinde, kendimden gecerek okudum. Ya Rabbi...Bir yaz gecesini ne kadar güzel anlatmışsınız. Hayran kalmamak mümkün mü...Yazınız bana 50 yıl önce yazdığım bir şiirimdeki mısraı hatırlattı:


"Sessizliğin sesini dinledin mi hiç?"


O sessizlikte nice gizli sırlar var. Nice muhteşem güzellikler var. O sessizlikte nice bilinmeyenler, dinleyenlerin kulağına ayan beyan her şeyi fısıldıyorlar. Ben, ancak sessizlikte düşünülebileceğine, ama gerçek manada düşünülebileceğine inanıyorum. Ancak sessizlikte bir kitabın bir şiirin, bir resmin hatta bir insan güzelliğinin anlaşabileceğine inanıyorum. Ne yazık ki günümüzün sahte, çirkin, medeniyet anlayışı içinde bunlar bir hayal gibi...Diskotekler, gazinolar, pavyonlar, barlar hatta parklar bahçeler restorantlar avaz avaz haykıran, çirkin seslerle dolu. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de arabaların içinde adına müzik denilen o pis o korkunç gürültüyü sonuna kadar aşanlara ne demeli... Hepsinin beyinlerindeki hücreler birer birer ölüyor. Ne diyelim.. Allah hepsine acısın. İnşallah bir gün Alzaymır olmadan gerçeği görürler.


Ancak sessizlikte bir güzellik yaşanabilir. Hatta bir yemeğin bir meyvenin bile güzelliğine ancak sessizlikte ulaşılabilir. Sessizliğin güzelliğini hangi yazar sizin kadar güzel anlatabilir. Allah sizden razı olsun. Allah bir gününüzü bin etsin. Yeni mailinize kavuşabilmenin heyecanı içinde selamlar sevgiler saygılar...
Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]