Uzun süredir size yazamadım. Haziran ayında Yüce Allah, nurtopu gibi bir evlat nasip etti çok şükür. Temmuz 15’inde de annemi Hak’ka uğurladık. Allah’ın her emrine şükürler olsun. İnşallah mekanı Cennet olur.
Doğum ve vefat. Hayat dediğimiz rüya aleminin iki ayrı görüntüsü ve tabii her ikisi de Yüce Allah’ın birer emri. Annemin Allah’a dönüşüyle birlikte bu hayatın, birer sınav salonu mahiyetinde bir rüya alemi olduğunu daha iyi hissediyorum. Vefat edenler, Hak dünyaya gözlerini açmaktalar ve bu alemde ektiklerinin mükafatları ile karşılaşmaktalar. Önemli olan Allah’ın razı olacağı bir yaşamı bu dünyada sürdürebilmek ve sonunda da O’nun emanetini tertemiz, pırıl pırıl bir şekilde Müslüman olarak, imanlı olarak O’na teslim edebilmek. Bizler, kainattaki her varlık, Allah’ın emrinin birer tecellisi olarak bu dünyada yaşıyoruz, ta ki diğer bir emirle “dön” denene kadar. Ve dön denildiğinde de seve seve asıl sevgiliye koşabilmek. İşte bütün mesele böyle bir sevgi denizine girmek. Allah cümlemizi, O bizden razı, bizde O’ndan razı olarak O’na dönenlerden eylesin inşallah.
Allah’a emanet olun.
Yaşar
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Yaşar Bey,
Kıymetli yavrum, başın sağolsun. Allah, kalanlara imanlı, aşk dolu bir hayat nasibetsin. İnşallah yeni doğan yavrun da babası gibi hayırlı, değerli, güzel bir insan olur. İki olayın aynı zaman dilimi içinde olması ne kadar enteresan değil mi? İki ayrı tecelli. İnsan ne kadar düşünse o kadar ürperiyor. Aslında her ölüm de bir yeniden doğuş değil mi? Ölüm diye birşey yok ki. Bir dünyadan başka bir dünyaya geçiyoruz. Hayat, ebediyyen devam ediyor. Yunus Emre
“Ölümden ne korkarsın
Korkma, ebedi varsın”
diyor. Allah, cümlemize hayırlı ömürler versin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan Efendi Hz.
Makamı Ali Olsun, Ruhları Şad Olsun.