Sevgili Sabri Amcacım,

Ben Yunus Emre'nin;

"Seni deli eden şey, yine sendedir sende." mısrasını çok seviyorum. Tek cümle ile aslında insanı, insan psikolojisini özetliyor Yunus Emre. Bu mısrayı bizler için yorumlar mısınız?

Ellerinizden öperim, sevgi ve saygılarımla.

--------------------------------------------------------------------------------

Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :

Sayın Merve Hanım,

Kıymetli yavrum, son derece önemli bir konuya değinmişsin. Seni kutlarım. Ben, bu mısraı bir ömür boyu okudum. Her defasında beni ürpertti. Değerli yavrum, herşey insanda başlıyor, insanda bitiyor. Bedbin, karamsar insanlara, intihar etmeyi düşünen kimselere sorun, hep başkalarını sebep olarak gösterecekler. Filan şöyle, falan böyle. İyi ama onlardan bize ne? Kenan Rıfai Hz. diyor ki “Kötülük, senin sınırına geldiği zaman orda duruyor mu, durmuyor mu, mesele burada.” Ölçü insanın kendisidir.

Moda böyleymiş, dünyanın en büyük filozoflarından Nietsche diyor ki: “Moda, inkar kabul etmez bir rezalettir.” Aslında modaya göre giyinmek utanç verici birşey. Ben köle miyim onu aynen tatbik edecek? Kültürlü bir kadın, şahsiyet sahibi bir kadın kendi modasını kendisi çıkarır. Kendi modelini kendisi çizer. Modayı harfiyyen izleyen kimselerin hepsi şahsiyetsiz, görgüsüz, kültürsüz insanlardır. Onlar bir şempanzeden başka birşey değildir. Bütün mesele insanın kendisinde başlıyor, kendisinde bitiyor. Eğer kafamız karmakarışıksa, içimiz karanlıklarla doluysa lütfen kabahati onda, bunda bilmeyelim. Yunus ne güzel söylüyor:

“Bu dünya dopdolu kalleş

Herbirinden bir ses gelir

Hakkı gerçek sevenlere

Cümle alem kardeş gelir”

İşte yavrum, “Seni deli eden şey, yine sendedir sende” mısraının sırrı burada. Biz, kendi dünyamızı yaşarsak, biz, kendi imkanlarımızla karşılaştığımız problemlere çare arayıp bulursak geriye ne kalıyor? Şu şöyle, bu böyle. Falanca bunu demiş, falanca şöyle dedikodu yapmış. Biz eğer dürüst, temiz yaşıyorsak, kendi içimizde huzuru, sükunu, güzelliği bulmuşsak toplumdan bize ne? Dileyen dilediğini söyler. Ben özgürüm diye nefsinin azgınlıklarında çırpınır durur. Sevsinler senin özgürlüğünü. İtliğin, serseriliğin, manyaklığın kıyılarında kulaç atmanın adı özgürlük olmuş. Ben, özgürlükle azgınlık arasında büyük bir yakınlık olduğuna inanıyorum. Ben, çocukluğumdan beri özgür olmadım. Allah’a sığınırım. Teeddüp ederim. Ben, her an, her yerde Allah’ın ve Peygamberin buyruklarıyla sınırlıyım. Çünkü ben, bir ömür boyu hep iyiden, güzelden, doğrudan yana oldum. Hep, nefsimi terbiye etmeye çalıştım. Çünkü biliyorum ki herşey insanın kendi içinde. Yunus, “Bir siz dahi sizde bulun, benim bende bulduğumu” diyordu. İşte ben bir ömür boyu Yunus’u aşkla sevdim. Ona hayran oldum. Hep onun mısralarını düşündüm. Sonuç ne oldu? Bir ömür boyu Allah’a sonsuz şükürler olsun, hayatını güzel yaşayan, insanlarla güzel ilişkiler kuran, seven, sevilen bir insan oldum. Tuttuğum her işte başarıyı yakaladım. Çünkü biliyordum ki “Aşk gelicek, cümle eksikler biter”. “Sonsuzluk Kervanı”nın peşine takılan, Allah’ın sevgilisini, yüce Resulümüzü hep ön planda tutan bir insan için mutluluk, huzur, güzellik, başarı kaçınılmaz bir sonuçtu... Allah’a sonsuz şükürler olsun. Yunus “Bir ben vardır bende benden içeri” diyordu. İşte önemli olan insanın kendi iç dünyasında, kendi kendisiyle dost, arkadaş, sevgili olmasıydı. Bunu yakalayanlar için hayat her an, her yerde sonsuz güzelliklerle, renklerle, ışıklarla, şiirlerle dolu idi. İşte o zaman Yunus gibi

“Gelin tanış olalım

İşi kolay kılalım

Sevelim, sevilelim

Dünya kimseye kalmaz”

diyecektik.

Elbette hayat zorluklarla, problemlerle, müşküllerle dolu idi. Ama biz her defasında Yunus’un mısraını hatırlarsak o mücadeleden, o imtihandan zaferle çıkacaktık.

“Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar”

diyecektik.

İşte böyle yavrum. Hayatta en yüce varlık insanın kendisi. Bunu bilelim. Kendi yüceliğimizi idrak edelim. Bunun için de yaşantımızı itin, köpeğin sözleriyle değil Allah’ın ve Peygamberin buyruklarıyla kuralım. Ebedi mutluluğu bu dünyada da öbür dünyada da yaşayalım.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan
Aziz Ruhlarına Fatihalarla.