Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : “Sevdiğimi demez isem sevgi derdi boğar beni”.
Gönderen : Çiğdem
Tarih : 7/19/2018 11:49:01 AM


.


Çok sevgili, Aziz büyüğümüz,


Size ve bütün gönül dostlarına en güzel duygularla merhaba,



Değerli büyüğüm, Kur’an-ı Kerim’de “Allah her an yeni bir şen üzeredir” hadisini bizlere sık sık hatırlatıyor ve bu ayete bir yaklaşım olarak da Yunus Emre hazretlerinin “Hiçkimse bilmez bizi, biz ne işin içindeyiz” sözünü vurguluyorsunuz. Her an yeni bir güzelliğin, yeni bir oluşumun içinde bulunabilmek, bunun aşkı ve güzelliğini yaşayabilmek ne kadar önemli. Bir insan isterse her anını bir hayırla, hayıra vesile olacak bir işle doldurabilir. Siz zaman zaman sohbetlerinizde bir insan yerine göre bindiği taksideki şöföre bile inene kadar birçok güzelliği aktarabilir, onun içini ışıtabilir diye anlatırsınız.



Her an bir hayır üzerine bulunabilmek için belki bir dua, belki bir tebessüm bile, yeterli olabilir. Siz yine bazan sohbetlerinizde caddede güleryüzle ilerleyen bir insanın bile ibadet halinde olduğunu anlatırsınız. Çünkü bugünün daralan, bunalan insanlarının buna o kadar ihtiyacı var ki... Yüce Peygamberimiz tanıdığına, tanımadığına selam verilmesini bizlere emir buyuruyorlar. Zamana zaman hepimiz tanık olmuşuzdur. Bizi hiç tanımayan veya bizim hiç tanımadığımız bir kimsenin karşıdan gelirken verdiği bir selamın güzelliğiyle nasıl da içimizin ışıdığını, rahatladığını...


Sevgili büyüğüm, yapılabilecek hiç bir iyiliği küçük görmeden, bazan omuza dokunacak bir elin bir insanı intihardan bile döndürebileceğinin bilincinde olarak her nefeste hayırlara koşablmek ne güzel. İnşallah bizler de bu güzel duygunun bilincinde olabiliriz bütün zamanlar için..



Değerli büyüğüm, bizler için gece gündüz, sabah akşam demeden yapmış olduğunuz bütün katkılar, paylaşımlar ve incelikler için çok azının bilincinde de olabilsek sonsuz teşekkürler ediyoruz. Burada Sevgi Dünyası dergisindeki yazarın sizinle yapmış olduğu bir ropörtaj yazısının sonuna düştüğü notla satırlardan ayrılıyorum. Sonsuz hürmet ve sevgilerimizle...



Sevgi Dünyası Dergisinde sizinle yapılmış bir ropörtajın son bölümü:


.....


"Sabri Bey’le hiç bitmeyecek olan sohbetlerimizden biri bura­da bitiyor. Tekrar buluşmak üzere ayrılıyoruz. Gece karanlık örtüsünü üzerimize örtüyor. Yıldızlar uyanık bir dikkatle bizi izli­yor. Biz uyuyorken geceleri, O, Orhan Veli gibi, bir avuç uyanık insanla birlikte gökyüzünü boyuyor. Ve sabah olduğunda, uya­nıp bakıyoruz ki, mavi!.. "



--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Seçkin Hanım,


Kıymetli yavrum, Japon dilinde küçük, basit, önemsiz, sıradan, alelade kelimeleri kullanılmıyor. Çünkü onların nazarında herşey önemli. Hayatta en küçük bir olayın bile aklın, hafsalanın almayacağı bir şekilde yansımaları oluyor. Profesör Eva Hanım, “Çay bardağına şeker koyup karıştırdığımızda çıkan ses uzayın bütün zerrelerinde duyulur” diyor. Hayat yolunda yürürken hiçbir şeyi küçük, basit, önemsiz görmeyelim. Önümüze aldığımız işi mahiyeti ne olursa olsun en güzel şekilde yapmaya çalışalım. Bütün günlerimizi en güzel şekilde değerlendirelim. Bazan bir tebessüm bütün dünyayı dolaşır. Bazan verilen ufak bir sadaka insanı birtakım sıkıntılardan kurtarır. Sokakta yürürken birine söyleyeceğimiz sımsıcak bir merhaba onu içindeki bütün karanlık duygulardan çekip alabilir. Bayramda göndereceğimiz bir kart bir insanın kalbinde en güzel duyguları uyandırabilir. Bindiğimiz dolmuştan ayrılırken sevgi dolu bir sesle söyleyeceğimiz bir kaç kelime belki bir kazayı önleyebilir. Aman dikkatli olalım. Rahmetli Genelkurmay Başkanı Cemal Tural Paşa bir gece bizi ziyarete geldiğinde söylediği sözü unutamıyorum. Bir yabancı ülkeyi ziyaretinde eşi Sima Hanıma bir kart atmak için postaneye girer. Gişedeki memurdan pul ister. Görevli pulu verirken teşekkür eder. Rahmetli paşanın tuhafına gider. Neden teşekkür ettiğini sorar. Cevap çok ilginçtir: “Efendim” der, “bizim postanemizi tercih ettiniz, başka bir postaneden de kartınızı atabilirdiniz. Size onun için teşekkür ediyorum” . Rahmetli Paşa yıllarca önce bunu anlatmıştı. Bu inceliği çok düşündüm. Her defasında beni ürpertti. Bir Viyanalı psikolog “Her vesileyle birbirinize teşekkür ediniz. Günde yüz kere teşekkür eden kesinlikle ruh hastası olmaz” diyordu. Biz de her vesileyle içimizdeki güzellikleri insan kardeşlerimizle paylaşalım. Sevgiden sevgi, ilgiden ilgi doğuyor. Neden önümüzdeki fırsatları kaçırıyoruz? Madem ki Yunus Emre



“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz”



diyor, biz ne bekliyoruz?


Selam, sevgi ve saygı ile.


Sabri Tandoğan


Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]