Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.
Gönderen : Güler
Tarih : 7/21/2018 11:34:11 AM


.


Hayırlı sabahlar muhterem Sabri Baba ve gönül dostları,


Mübarek ellerinizden öperek aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşmak isitedim.


Osman Efendi bir sabah müthiş bir başağrısıyla uyanır.
İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.
Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler
verir, gider.
Lakin Osman Efendi' nin başağrısı artarak sürer.
Üstüne üstlük başağrısı yanısıra gözleri de yaşarmaya
başlar. Baska doktorlar çağrılır...
Osman Efendi Uşak' ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı
kesene servet vaadeder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi
sebebini de bulamaz.
Sonuç: Efendi' ye teşhis konulamaz.
Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi' ye ağrı kesici iğneler verilir,
altmışlarını süren adamın ülkesine dönüp "dinlenmesi",
daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.
Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi' nin
eski berberi "Berber Mehmet" cağrılır.
Berber yataktan kalkamayan Osman Efendi' yi traş ederken,
adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.
Berber Mehmet bir an düşünür. "Beyim" der,
"Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın? " Bir bakar,
"Hah işte" der "Kıl dönmüş. "
Osman Efendi' nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın
çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.
Ev halkı Osman Efendi' nin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar.
Berber Mehmet, Osman Efendi' nin elinden zor alınır ve
cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.
Osman Efendi' nin kanayan burnuna pansumanlar yapılır,
kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır.


Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır.
Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Başağrısından ise eser kalmamıştır.
Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ızdıraplara
yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder.
Çözümün bu kadar basit olabilecegi kimsenin aklına gelmemiştir.
Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet' i çağırtır
ve ona bir servet bağışlar.


Şimdi bu gerçek hikayeyi niye anlattık?
1. Berber Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek.
2. Bazen büyük sorunların cok basit çözümleri olur.
3. Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir.


Babacım dün gece rüyamda , elimde bir leğen berrak su ile kristal bardaklar ve şamdanları yıkayıp evimdeki aynalı konsolun üzerine diziyorum öyle bir parlıyorlar ki size anlatamam. Bu arada siz de arkamda duruyormuşsunuz kulağıma o güzel kadife sesinizle evladım Elmalılı Hamdi Yazır, Erzurumlu İbrahim Hakkı diye fısıldadığınızı duyuyorum. Bir gece önce de apdest alırken gördüm kendimi. O güzel yorumlarınızla beni aydınlatır ne çıkarmam gerektiğini söylerseniz sevinirim. Hürmetle, saygıyla ellerinizden öpüyor Allah başımızdan eksik etmesin diyorum. Buradan site yöneticisinin de ellerine sağlık, ALLAH razı olsun ondan diyorum.



--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Kıymetli yavrum, Elmalılı Hamdi Yazır’ın tefsirini bir de Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin Marifetname isimli eserlerini içine sindire sindire, ağır ağır, tane tane okursan gönlün o billur kadehler gibi olacak. Tertemiz, pırıl pırıl, dünya imtihanını vermiş olacaksın.



Selam, sevgi ve saygı ile.



Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]