ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ'NDEN ÖĞÜTLER
Önce nefsine öğüt ver, onu yola getir. Sonra da başkalarını.
Halk arasında söylediğin şeyleri yalnız kaldığında da söylüyor musun? İşte en önemli iş bu.
Bugün ömrün için son gün olduğunu bil, işlerini ona göre ayarla. Bu duygu sana yeter.
En büyük saadet ruh zenginliğine ermektir. Bunun için çok çalışmak,tembel olmamak gerekir. Tembellik insanları korkunç uçurumlara atar.
Çalışana Allah yardımcıdır. Bu denizde gayret et. Dalgalar sağa çarpa,sola vura, bir gün selamet sahiline atar.
Ahmakla oturan ahmak olur. Bilen ve bilgiyle iş tutanları ara.
Hizmet edersen sana hizmet edilir. Aziz ve Celil olana hizmetçi ol.
Ahireti dünyadan öne al. Böyle yaparsan ikisini birden kazanırsın.
Afiyet afiyeti aramamaktır. Afiyeti arayan afiyeti bulamamıştır. Zengin zenginliği aramaz. Zenginliği fakirler arar.
Bu dünya bir denizdir. İmanın da bir gemidir. Gemi sağlam olursa burada boğulmaktan kurtulursun.
Bir kimse kendini dünyaya kaptırırsa kalbi kararır,sakınma duygusu ölür. Haram helal demez mal toplamaya başlar, utanma duygusu ölür.
Kendi görüşü ile yetinen batar,zelil olur. Düz yolda ayağı kayar. Kendi görüşünü beğenen hidayetten mahrum olur.
Ölümü düşün,ölümü anmak kalbe cila verir. Ölüme hazırlık yapmak kalbinden perdeleri kaldırır.
Kainatın her zerresinde Allah’ın güzel sanatı vardır. Bu gözle bakan için herbiri Hakk’a ulaştıran bir delildir.
İçin temiz olursa konuşman güzel olur,yaptığın işler güzel olur. İçini temiz tutarsan dışın hoş olur.
Yediğinden fakirler de yararlansın. Bir kimse yalnız yer ve yedirmezse ona fakirlik gelir.
İman yönünden zayıfladığını hissettiğin an komşunu, akrabanı, beldeni,iklimini bir yana at. Çünkü onlar seni kurtaramaz.
Allah yolcularına katıl. Onların öyle nazarı vardır ki, manen kalpleri diriltirler.
Öğüt verilen yerlere devam et. Kalp öğüt dinlemeyi bırakırsa körelir.
Hakk’ın nimetlerine şükretmedikten sonra felah bulamazsın.
Temeli bir hiç üzerine atılanla sohbet etme. Onunla sohbet ne lazım;dışına baksan mühürlü olduğunu, içine baksan daima Hakk’a karşı geldiğini anlarsın.
İç ve dış konuşmalarınızı bir kayda bağlayınız. Sizi gözeten melekler dışınızı mürakebe eder. Hakk ise içinizi.
Dilini kalbinden ayrı etme. Ağzından çıkan kalbinde bulunan olmalı. Her ikisini de iyi yönet ki, hoş olasın.
Doğruluk olmadan bilginin sana ne yararı dokunur? Doğruluğun olmadığı için bilgi sana bela olur.
Bir iş yapacaksan Kitap ve Sünnet izin verirse yap.
Dünya zevki için kimseyle çekişme. O zevkler verilir, alınır, geçer, gider. Fakat sen arada yok olursun.
Sana Allah gerek. O’nun zatından başkasıyla uğraşma. Rızkı yoktan yarattı, vaktini bile tayin etti.
Sevgili Peygamberimizin (S.A.V) “En büyük bela, nasipte olmayanı aramaktır,” buyruğunu hiç duymadın mı? Nasipte olmayanı kullar hiçbir zaman veremez.
Ümitlerini kıs,hırsını azalt. Sana emanet edilen namazları vaktinde kıl. Namaz,halkı kalpten çıkarıp attıktan sonra kılınırsa Hakk’a vuslat sayılır.
Bela karşısında dağ gibi olmalısın. Allah sevgisi o zaman belli olur.
Allah’ın rızasına erme yolunda yapmacık hareketler fayda getirmez. Bir de yalancılık ortaya çıkarsa felaket o zaman başlar. Eğer bu hallerin azı sende varsa hemen tevbe et ve tevbeni bozma.
Sakın yaptığın işlerde ve bulduğun manevi halde kendi gücünü görmeyesin. Bu hal kişiyi azdırır ve Allah’ın rahmet nazarından uzak kılar.
Hiçbir söz amelsiz ve ihlassız kabul edilmez. Kainatın Efendisinin (S.A.V) yolu ihlas’tan ibarettir.
Yüce Allah’tan başka her kime güveniyor veya kimden korkuyorsan o senin ilahındır.
“Allah’tan başka ilah yoktur,” dediğinde bir dava peşine düştün demektir. Her davada şahit isterler, şahidi olmayan davasını kaybeder. Ayrıca bu uğurda gelecek her türlü sıkıntıya göğüs gerip, sabır göstermek de birer şahid sayılır.
Dünya iman sahiplerine pişme ocağıdır. Ahiret onları hazır bekler.
Saygı ve sevgilerimle
Öğrenci
Sevgili Babacığım, bir güzel günden size ve bütün dostlara hürmetler, selam ve sevgiler...
Babacığım müsaade ederseniz; Mesnevi tercümesinde yer alan “Abdest alırken, abdest dualarının yerinde okunması gerekir” adlı beyit’i sizlerle paylaşmak istiyorum.
* Abdest alırken, her uzuv için ayrı bir dua okunacağı hadiste buyurulmuştur.
Abdest alırken niyet etmeden, Allah'ı anmadan acele alınan abdest gerçek abdest değildir. Nitekim Resulullah Efendimiz bir hadislerinde;"Bir kimse abdest alırken Allah'ı yadederse, bedeninin hepsi pak olur. Allah'ın ismini zikretmezse, bedeninin ancak su gören, yani ıslanan yeri temizlemiş olur." diye buyurmuşlardır. Müminin namaza hazırlanırken abdest üzerinde dikkatle durması gerekmektedir. Çünkü, abdestin manevi yönü de vardır. Şöyle ki: Biz, abdest alırken kurallara uyarak üçer defa uzuvlarımızı yıkamakla eldeki, yüzdeki, kollardaki, ayaklardaki tozlar gider ama, içteki tozlar, kirler, günahlar nasıl gider? Elimizi gönlümüze uzatıp orayı yıkayabilir miyiz? İç temizliği, Allah'ı anarak, ona yalvararak adeta O'nunla söyleşerek, yani gönül abdesti alınarak temizlenir. Mesela,
Buruna su verilirken; "Ya Rabbi; bana cennet kokusunu duyur!”
Yüz yıkanırken; “Ya Rabbi; yüzlerin ağarıp kararacağı kıyamet gününde, benim yüzümü ak eyle ve nurlandır!"
Sağ kol yıkanırken; “Ya Rabbi; amel defterimi sağ tarafımdan ver!”
Sol kol yıkanırken; “Ya Rabbi; amel defterimin sol tarafımdan verilmesinden ve beni zor bir hesaba çekmenden sana sığınırım!”
Başa mesh edilirken; “ Ya Rabbi; başımdan aşağıyı rahmetinle kapla!”
Kulağa mesh ederken; “Ya Rabbi; Hakk sözü dinleyip tam manasıyla o Hakk söze uyan kullarından et!”
Dikkat buyurulursa, Aziz Peygamberimiz’in bu duaları insanı manen yıkamakta, arındırmaktadır. Bu duaları bilmiyorsak üzülmeyelim; abdest alırken Hakk’ı düşünerek niyazda bulunmak, “Amentü billahi…” okumak, onunla beraber olmak gerekir. İçimizi, gönlümüzü arındırmasını niyaz etmeliyiz. İşte abdestin ruhi ve manevi yönü budur. Nitekim su bulunmayan yerde teyemmüm edilir, sanki tozla toprakla manen alınır, insan tozla nasıl temizlenir. O temizlik, tamamiyle ruhidir. Mümin teyemmüm ederken, sanki su ile yıkanmış gibi kirlerden arındığını tahayyül edecek ve tertemiz bir gönülle Hakk’ın huzuruna çıkacaktır.
Sonsuz hürmet, selam ve sevgilerimle…
Cahide