.
Efendim Hayırlı günler dileğiyle merhaba,
Yüce Peygamberimize duyduğumuz sevgiyi günden güne nasıl ilerletebiliriz? O’nu her geçen gün büyüyen ve çoğalan bir aşk ile sevebilmek için, bir insanın hangi yolu izlemesi gerekir?
Allah’a emanet olunuz, sonsuz hürmet ve selam ile...
Buket
--------------------------------------------------------------------------------
Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :
Sayın Buket Hanım,
Kıymetli yavrum, seven sevdiği kimse gibi yaşamak ister. Onun adetlerini, O’nun yaşama üslubunu kendiliğinden benimser. O, zorlama olmayan, doğal, spontan bir oluştur. Peygamber sevgisinde de öyle. Biz eğer Yüce Peygamberimizi gerçekten seviyorsak elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar O’nun Hadislerini yaşamaya çalışmalıyız. Mesela ilk başlayacağımız Hadis -ki bana en çok sorulan hususlardan birisi- “Ya hayır söyle, yahut sus” Hadisi olmalıdır. Bir süre bu Hadis üzerinde çalışın. Onu yaşamak için iş hayatınıza, ev hayatınıza, sosyal hayatınıza onu uygulamaya çalışın. Göreceksiniz bu bir Hadis size o kadar çok kadar çok şey kazandıracak ki siz de hayret edeceksiniz. Hadisi okuyup geçmekle biz sadece kendimizi aldatırız. Önemli olan bilmek, onu hayata uygulamaktır, yaşantı haline getirmektir.
“Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır”
Sadece öğremekle işin biteceğini sanmak bizi büyükelçinin hanımının durumuna düşürür. Televizyonda bir büyükelçinin hanımıyla röpörtaj yapılıyordu. Büyükelçinin hanımı “Efendim”, dedi,”ben, kocamın görevi nedeniyle birçok ülke gezdim. Gittiğim yerlerde yüzlerce yemek öğrendim. Ve bir rakam söyledi. Röpörtajı yapan genç kız, birden sordu: “makarna nasıl yapılır?” Kadıncağız kızardı, bozardı, sarardı, kekeledi, “şey yani”, dedi, “rezidansta biz mutfağa girmeyiz ki. Hizmetkarlar yapar”. Onun üzerine ropörtajı yapan genç kız manidar bir şekilde gülümsedi ve “belli oluyor efendim” dedi. Kadın fena halde mahçup olmuştu. Bir husus lafta kaldığı sürece, yaşanmadığı, uygulanmadığı sürece bizim için bir yükten başka nedir?
Peygamber Efendimizin, hayatına ait kitaplar okumak, imkan bulduğumuz kadar salavat getirmek -ki en kısası “Allahümme salli ala Muhammed” – gerekir. Önemli olan bir aşkı yaşamak, onu elimizden geldiği kadar bütün dünyamıza egemen yapmaya çalışmaktır. Peygamberimiz o kadar büyük, o kadar yüce bir yol göstericidir ki sade Müslümanlar için değil, yeryüzündeki bütün insanlar için gönderilmiştir. Her şey Peygamberi sevmekle başlar, Peygamberi sevmekle devam eder. Peygamberimiz dünyaya aşk için gönderilmiştir. Hayatı boyunca birçok kötülüklere, yanlış anlaşılmalara maruz kaldığı halde hepsini affetmiş, bağışlamıştır. Hakk'a göçerken yüce ruhunda kimseye karşı kin, nefret, intikam hissi yoktu. İlkesi hep sevgi, şefkat, yardım olmuştu. Biz de Peygamberimizi seviyorsak gönüllerimizi karartan, sırtımızda çok ağır bir yük olan bütün negatif duygulardan, öc alma hırsından, kinden, nefretten, düşmanlık hislerinden uzaklaşmalıyız. İç dünyamız sadece sevgiyle, şefkatle, merhametle yardım edebilmek, iyi adına, güzel adına, temiz, asil, büyük ve yüce adına güzelliklerle dolmalıdır ki biz de son nefesimizde Ömer Hayyam gibi
“Sevginle gireceğim toprağa
Sevginle çıkacağım topraktan”
Diyebilelim. Ve mezarımıza yalnız sevgileri, dostlukları, kardeşlikleri götürelim. O zaman bizim de kabrimiz bir cennet bahçesi olsun.
Kıymetli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Sabri Tandoğan
Onun ve Hakk'a Göçen Ailesinin Aziz Ruhlarına Fatihalarla.