Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Merdiven basamakları birer birer çıkılır.
Gönderen : Gül Uçar
Tarih : 8/8/2018 9:35:36 AM


.


Değerli Hocam,



İletinizi dün okudum ve çok müteessir oldum. İsteğim sadece sizin rehberliğiniz iken, istemiyerek sizi rahatsız ettim. Lütfen bağışlayın.



Diğer taraftan, bu yaşadığımdan şunu öğrendim ki gerçekten okumak iyi güzel de okurken de seçici olmak lazım; çünkü, dediğiniz gibi kafa karışıyor. Ben ise bu seçimi nasıl yapacağımı doğrusu bilemiyorum ve rehberliğinize ihtiyacım var. "Gönül Sohbetleri"nizi internet üzerinden okuyorum. Eşinizin "Günlüğümden" adlı eserini de okuyorum. Bu arada eşiniz yazıları ile ne kadar yüreğimi sardı anlatamam. Allah rahmet eylesin. İyi ki yazmış günlüğünü. Bugün bana arkadaş oldu yazdıkları.



Değerli Hocam, benim başka kapıya gitmek gibi bir arzum yahut böyle bir arayışım yok. Siz kapınızdan kovmayın da. İnşallah biz bu kapının öğrencisiyiz. Sizin rehberliğinizde Allah o kapıdan geçmeyi nasip etsin inşallah.



Ellerinizden öperim.


Gül Uçar


--------------------------------------------------------------------------------


Sayın Sabri Tandoğan Efendi Hz'nin cevaben yazdıkları :


Sayın Gül Hanım,


16.1.2008 tarihli mailinizi aldım.


Sevgili yavrum, mailine verdiğim cevapta sadece çok önemli bir noktaya değinmek istemiştim. Sen, herzamanki inceliğin ve zerafetinle durumu anladın, özümledin. Tebrik ederim. Bu o kadar önemli bir konu ki eğer çevrene dikkat edecek olursan insanların pek çoğunun kafasının karmakarışık olduğunu görürsün. Bu insanın tekamülünde çok tehlikeli bir iştir. Kafası karışık olan bir insan ne bir tablonun güzelliğini, ne bir senfoninin ihtişamını, ne bir şiirdeki görkemi ne de bir duygu ve düşüncedeki güzelliği algılayamaz. Hatta yediği yemeğin tadını alamaz. Onun için bir bilgi alırken çok titiz, çok seçici davranmalıyız. Hele fikir meselelerinde bazı akıldaneler var. Aman Yarabbi, ne dünyadan ne ahiretten korkmadan sürekli bilgiçlik taslıyorlar, hava basıyorlar. Yutanların vay haline. Tıpkı İstanbul Belediye Spor önündeki Fenerbahçe gibi perişan oluyorlar. (Ah, bu Fenerbahçe, 2-2’lik maçtaki aldığı sonuçla bizleri de perişan etti. Bu Fenerbahçe’ye hakkımı helal etmeyeceğim. Azıcık dert yanayım. Zaten biz Fenerlilerin ömrü hep dert yanmakla geçer.) E, ne yapalım, arada sırada şaka da lazım. Birtakım kafa karıştırıcıların yanında bu şakalar öyle masum kalıyor ki.


Kıymetli yavrum, mana yolu çok ince. Kıldan ince, kılıçtan keskin. Ne olur bilgi edineceğiz diye daldan dala atlamayın. Mevlana diyor ki “Kalın kemikler köpek yavrularının dişlerini kırar. Ama anneleri güçlü dişleriyle onları un ufak eder. Yavrularının sindireceği hale getirir. Olay bu yavrum. Ne demek istediğimi anlıyorsun. Siz şimdilik “Gönül Sohbetleri”nde kalın. İleride daha nice nice değerli eserler okuyacaksınız. Bir süre sonra siz de çevrenize ışık verecek gerçek aydınlar olacaksınız. Bazı kimseler kerat cetvelini bilmeden yüksek matematiğe geçmek istiyorlar. Çevrelerindekileri de geçirmek istiyorlar. Bu imkansız. Olacak iş değil. Biz hayat yolunda daima temkinli, ihtiyatlı gidelim. İfrat ve tefritlerden kaçalım. Televizyondaki kargalara benzemeyelim. Merdiven basamakları birer birer çıkılır.


Kıymetli yavruma Allah’dan nice feyizler diliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


Sabri Tandoğan
Aziz Ruhları Şad Olsun.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]